Yatırımların kilidi çözülmeli!
Enerji, sanayi, telekom, katma değerli üretim alanlarında kilitlenen yatırım eğiliminin bir şekilde yeniden harekete geçirilmesi gerekiyor..
Mevcut konjonktürdeki belirsizlik, Türk özel sektörünün hızım kesti. Irak’m geleceğinden tutun AB ve Almanya’nın yeni dönemde Türkiye’ye yaklaşımının nasıl olacağına dair kaygılar, özel sektörün yatırım iştahını kaçırdı. 2019’da ülkemizde tekrar bir seçim ortamına girilecek olmasının da bu temkinli yaklaşımda payı var.
Capital'in haberine göre, Türkiye ekonomisinin 2017’nin ikinci çeyreğinde yakaladığı yüzde 5,1 dolayındaki büyümenin kaynaklarına bakıldığında da bu gerçek ortaya çıkıyor. Konjonktür sayfalarımızın yazarı Orhan Karaca, inşaata dayalı büyümenin uzun süre sürdürülmesinin sağlıklı olmadığına ve istihdam yaratamama gibi handikaplarına dikkat çekiyor bu ayki yazısında.
Maalesef 2018’in en büyük yatırımlarına baktığımızda kamu ve belediyeler tarafından yapılan ulaştırma, altyapı inşaatı gibi projelerin öne çıktığını görüyoruz. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin geleceği için büyük önem taşıyan enerji yatırımlarında da benzer bir tablo söz konusu. Yasemin Erdoğan’ın “7 Kritik Gelişme” başlıklı araştırmasına göre enerjide 2015 itibarıyla hız kesen yatırımlar, bugün en durağan günlerini yaşıyor. Hareket ise sadece yenilenebilir tarafta. Elektrik fiyatlarındaki gerileme nedeniyle fizibıl olmaktan çıkan birçok projeden yatırımcılar son birkaç yıldır çıkmaya çalışıyor.
Enerji, sanayi, telekom, katma değerli üretim alanlarında kilitlenen yatırım eğilimini bir şekilde yeniden harekete geçirmek gerekiyor. Aksi halde Türkiye gelecekte gerektiği kadar hızlı yol alamayacak.
İçeride istikrar, iktidarıyla muhalefetiyle demokratik bir yönetim, bölgede huzur ve yatırımlarının kilidinin çözüldüğü bir son çeyrek diliyorum.
