19 / 04 / 2024

Yılmaz Ulusoy: En az 400 milyon dolarlık yeni yatırım yapacağız!

Yılmaz Ulusoy: En az 400 milyon dolarlık yeni yatırım yapacağız!

Yılmaz Ulusoy, cironun beş yıl içinde 300 milyon TL'den 450 milyon TL'ye çıktığmı söylüyor. Ulusoy, gelecek için de büyük hedefler peşinde ve "Ekonomideki gidişata göre 7 yıl içinde 400 ile 600 milyon dolar arasında yeni yatırım yapacağız" diyor...





Yılmaz Ulusoy, beş yıl önce kardeşlerinden ayrıldıktan sonra Yılaz Ulusoy Holding'i kurmuştu. Holding, beş yılda ciroda yüzde 50 büyüme başarısı gösterdi. Başkan Yılmaz Ulusoy, cironun beş yıl içinde 300 milyon TL'den 450 milyon TL'ye çıktığmı söylüyor. Ulusoy, gelecek için de büyük hedefler peşinde ve "Ekonomideki gidişata göre 7 yıl içinde 400 ile 600 milyon dolar arasında yeni yatırım yapacağız" diyor.


Taşımacılık ve seyahat sektörünün en büyük yatırımcı grubunu elinde bulunduran Ulusoy Ailesi, çok uzun yıllar birlikte yürüttükleri işlerini 2008'de sürpriz bir kararla ayırdılar. 

23 şirketin paylaşıldığı ayrılık sonrası Yılmaz Ulusoy kararlarını tek kelime ile "Edebimizle ayrıldık" şeklinde açıklamıştı, tik etapta yadırgansa da şimdi taraflar iş yaşamlarını önemli atılımlar yaparak bağımsız olarak sürdürüyor. 


Ailenin önemli ismi Yılmaz Ulusoy, kendi adını taşıyan holdinginde çocukları ile birlikte dört sektörde faaliyet yürütüyor. Beş yıl içinde önemli hamleler gerçekleştiren Yılmaz Ulusoy Holding'te üçüncü kuşak tam anlamı ile yönetime entegre edilirken, inşaat sektörüne adım atıldı. 

Butik otel yatırımını gelecek ay hizmete sokacak olan holding, yeni otel yatırımlarına da sıcak bakıyor. 

Yılmaz Ulusoy, sorularımıza şu yanıtlan verdi: Aile bireyleri olarak beş yıl önce işlerinizi ayırdınız. Bu dönemden itibaren nasıl bir yol izlediniz? 

Bizim iş olarak ayrıldığımız doğrudur. Ancak gönül bağı ve kardeşlik olarak ilişkimiz en iyi şekilde sürmektedir. Yılmaz Ulusoy Holding olarak o tarihten itibaren dört sektörde yoğunlaştık. Enerji, turizm, denizcilik ve inşaat. Tüm bu alanlarda çok aktifiz. 

Ne gibi yararları oldu bu ayrılığın? 

Bir kere şunu söylemek lazım. Bilinci ve ikinci kuşak ile Ulusoy çok iyi işler başardı. Şimdi üçüncü kuşak devreye giriyor. Bu açıdan aldığımız ayrılık karan her aile bireyine daha iyi yönetim ve nefes alma fırsatı verdi diyebilirim rahatlıkla. Bizde de üçüncü kuşak saydığım çocuklarım işlerin bir tarafından, en iyi şekilde tutmaya başladı. Daha rahat ve çabuk karar alabiliyoaız, uygulamayı daha iyi yönetebiliyonız. 

Hangi sektörlerde ne gibi yatırımlar gerçekleşti? 

Denizcilikte hissedar olduğumuz Ulusoy Denizcilik'te 8 Ro Ro, 4 kunıyük gemimiz var. Bankalar Caddesi'nde 187 yıl önce Deutsche Bank'ın Ortadoğu merkezi olarak inşa edilen binayı yakın zamanda satın aldık. Bu tarihi binada 6 bin metrekare alan üzerinde 63 odalı butik bir otel gerçekleştiriyoruz. Tarihi dokuda çok iyi hizmetin sunulacağı otelimizin konumu çok çok iyi. Bu alanda başka projelere de açığız. Otelin yapımında özellikle oğlum Mehmet Yılmaz'ın çok emeği geçmiştir. Tabi ki kızlarım Pınar ve Pelin de ona destek oldular. 

Yeni girdiğiniz alanlardan biri de inşaat oldu. 

Evet, aslında geçmişimizde bu alanda çok deneyimliyiz. Baba mesleğimiz. Çok büyük etaplı, binlerce konutluk projeler peşinde değiliz. 

ULUS0YLAR, BİR ŞİRKETTE HALEN ORTAKLAR Taşımacılık sektörünün simge ismi Ulusoy Ailesi'nde sektöre ilk adım 1900'lü yılların başında 'sal' ile atılıyor. Baba merhum Mehmet Bahattin Ulusoy, Trabzon'un Of İlçesi'nin iki yakasını ayıran Solaklı Deresi üzerinde sal ile yolcu ve ürün taşıyarak başlıyor İş yaşamına. 1928'de ilk yolcu arabası satın alınıyor. 1937'de de Ulusoy Seyahat resmi olarak kuruluyor. 

Baba Ulusoy'un 15 çocuğu ile yürüttüğü iş yaşamında aile zaman içerisinde sektörünün en önemli ismi oluyor. Şirketlerini 1994'de holding çatısı altında toplayan aile fertleri, 2008 yılında iş yaşamlarını ayırdı. 23 şirket ortaklar tarafından kendilerinin tabiri ile 'edepli' şekilde bölüştürüldü. 

Kamuoyunda herkes tüm şirketler bölüştürüldü denilirken bir şirkette aile bireylerinin ortaklığının sürdüğünü öğrendik. 1981'de kurulan Ulusoy Denizcilik'te aile bireylerinin yüzde 60 (Yılmaz Ulusoy'un yüzde 20 hissesi var) ortaklıkları bulunuyor. 

Kalan yüzde 40 hissenin yüzde 20'si Fiba Holding'e, diğer yüzde 20'si de küçük ortaklara ait. Yılmaz Ulusoy'a neden denizcilik şirketinin bölüşüme dahil edilmediğini sorduğumuzda gülerek, "Onu paylaşamadık" yanıtını veriyor. 




OĞUL ULUSOY'UN İLK BÜYÜK PROJESİ 


Yılmaz Ulusoy'un kızları Pınar Ulusoy Şenol ve Pelin Ulusoy Tepret'ten sonra doğan oğlu Mehmet Yılmaz Ulusoy, aldığı eğitimin ardından holdingte aktif olarak görev yapıyor. İngiltere'de Bearvvood Koleji'ni ve ardından Robert Koleji'ni bitiren, yüksek öğrenimini ABD'deki Suffolk Üniversitesi'nin ardından İngiltere'de A.I.U Üniversitesi'nde tamamlayan Mehmet Yılmaz Ulusoy'un holdingte tek başına üstlendiği ilk ve en büyük projesi Karaköy'de önümüzdeki aralık ayında açılacak butik otel oldu. Bankalar Caddesi'ndeki 187 yıllık Sümerbank Binası üzerinde kurulan Volt Oteli'nin tüm inşaat ve işletme süreçleri Mehmet Yılmaz Ulusoy tarafından yürütüldü. 


Yılmaz Ulusoy Holding'te yönetim kurulu beş üyeden oluşuyor. Yılmaz Ulusoy'un başkanlık ve üyeliğinin yanı sıra ailenin diğer fertleri de yönetimde üye olarak bulunuyor. Aile üyeleri soldan sağa, Mehmet Yılmaz Ulusoy, Pınar Ulusoy Şenol, Yılmaz Ulusoy, Serap Ulusoy ve Pelin Ulusoy Tepret birarada. 


Yaşamımda hep en iyiyi, mükemmeli aradım. İnşaat alanında da stratejimiz çok konuşulacak, klasikleşecek binalar inşa etmek. Şişli Şakayık Sokak'taki ünlü Şakayık Apartmanı'nı aldık. Sekiz daire ve bir mağaza olacak. Çok ayrıcalıklı bir proje. Yine Kağıthane Cendere Yolu çok gelişiyor. Orada 80 konutluk bir projeyi yıl sonuna kadar tamamlıyoruz. Ocak sonunda Anadolu Yakası'nda iki projeye daha başlanacak. 


Ayrılmadan önce Ulusoy Holding'te önemli bir tekstil yatırımına imza atmıştınız. Bu alana nasıl bakıyorsunuz? 

Aile holdingimize yöneldiğimizde aslında ilgi alanımda idi. Epey düşündük, sonra vazgeçtik. O dönemki fabrikamız dünya çapında idi. Eğer ev tekstili sektöründe kalabilseydik, bugün en az yıllık 50 milyon dolar ihracat yapıyor olurduk. Ayrıca ben girdiğim sektörlerde birlik olunması taraftanyım. Tekstilde de dış ticaret şirketi kurmuştuk. Benimle birlikte 250 şirket yola koyulmuştu. Biz çıkınca işler yürümedi. Ama zaman doğnı sektöre girdiğimizi aradan geçen süreçte bize gösterdi. Ev tekstili en az yüzde 50 büyüdü Türkiye'de ve dünyada. 

O dönem neden ayrıldınız tekstil sektöründen? 

Yönetimde bir arada düşünmeme diyelim. Lyon ile Çerkezköy arasında bir moda ve tedarik merkezi oluşturacaktık, kısmet değilmiş. Şimdi enerji gibi yeni işlere odaklandık. 

Enerji alanında nasıl bir ilerleme kaydedeceksiniz? 

Bir proje üzerinde çalışıyoruz. 42 megavatlık. 95 milyon dolarlık bir yatırım. Sona doğru yaklaşıyoruz. Aydın'da RES enerji üzerine. Gelecek yıllarda 80 MW'ın üzerine çıkacağız. 

Ekonomideki gidişata göre bu rakam 2 katına kadar çıkabilir. 

Yatırımlarınızı nasıl bir fon mekanizması ile realize ediyorsunuz? 

Bankalardaki kredibilitemiz hem şirketlerim, hem şahsım olarak çok şükür iyidir. Ayrıldıktan sonra üç bankaya uğradım. Yönetimleri ile görüştüm. Gördüm ki 60 yıla yaklaşan iş yaşamımda hep iyi şeyler yapmışız, itibar yönetmişiz. Zaten iyi proje kendine kaynak yaratır. 

Gelecek döneme ilişkin yatırım planlarınız neler? 

2020'ye kadar iki senaryo üzerinden ilerleyeceğiz. Her ikisinde de önemli yatırım planlarımız var. Çin'e gidiyorum yakında. Dört gemi siparişi daha vereceğim. Enerjide asgari 100 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Turizmde 100 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Dört gemi için 120130 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Yani şöyle özetlemem gerekirse, bunlar mutlaka yapmak istediğim, ekonomi belirsiz olsa dahi işleme alacağım yatırımlar. Eğer Türkiye ve dünya ekonomisi iyiye giderse, iyimser senaryom hakim olursa 400 milyon dolarlık yatırımlanmı en az yüzde 50 artıracağım. 

Dünya piyasaları kırılganlığı bir türlü kıramadı. Piyasaları nasıl görüyorsunuz? 

Kriz bugünün krizi değil. Uzun yıllara dayanıyor. Aradan beş sene geçti, kriz biter dendi. Olmadı, hala devam ediyor. ABD'nin girdiği tüm coğrafyalarda istikrarsızlığı ve sosyal sorunları geride bıraktığını göriiyoruz. istikrarsızlık daha devam edecek gibi görünüyor. 

Türkiye için bir şans olarak görülebilir mi bu durum? 

Şimdi bakıyorsunuz 140 milyar dolar ihracat, 240 milyar dolar ithalat var. Tasarruf edemiyonız. Aşın büyümeyi, fazladan tüketmeyi kesmeliyiz. 

Geçmişte olduğu gibi tarımda kendi kendine yeten bir ülke yaratmalıyız. 

Çok üreten, akıllı tüketen bir toplum olmalıyız. Tüm bireyler bütçesine göre hareket etmeli, kredi kartı ile yaşamın uzun vadeli devam etmeyeceği mantığına varmalıdırlar. 



EKONOMİST


Geri Dön