6 Şubat depremlerinden sonra patlama yaşamıştı... Karot testine 2 yılda başvuran kalmadı!

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ülke genelinde bina dayanıklılık testi başvuruları bir kez daha artarken, iki yıl içinde karot testi başvuruları tekrar azalmaya başladı.
'Evim depremde yıkılır mı?', 'Binam sağlam mı?' sorularına yanıt arayanlar, Deprem Dayanıklılık Testi yapan belediyeler, lisanslı mühendislik firmaları ve üniversitelerin kapısını çaldı. Zaman geçtikçe talepler azalırken, depremin üzerinden geçen 2 yılda ise başvuran da kalmadı.
KİMSE TEST YAPTIRMAK İSTEMİYOR!
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, 2 yıl içinde kentte, 300'ü aşkın kişinin yaşadıkları binalara karot testi yaptırmak için başvurduğunu ancak test yaptırmadığını açıkladı.
Şenkaya “Halkımız süreci öğrendiğinde, yani deprem performans analizi yapılmasıyla beraber, işin resmiyete gireceğini bilmesiyle, gerekli önlemleri alabilecek maddi koşullar sağlanamayabiliyor. Dolayısıyla gelen taleplerin birçoğu gerçekleştirilemiyor” dedi.
Bursa’da 27 Ocak’ta meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki deprem ve Ege Denizi’ndeki deprem fırtınasının, vatandaşların, oturdukları binaların sağlamlığını yeniden sorgulamasına neden olduğunu ancak karot testi başvurularının sonuçlanmamasının başlıca nedeninin ekonomik yetersizlik olduğunu söyleyen BUÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, Bursa'da da birçok karot testi talebi geldiğini ancak işin resmiyete gireceğinin bilinmesiyle, gerekli önlemleri alabilecek maddi koşullar sağlanamadığından başvuruların azaldığını söyledi.
YERİNDE DÖNÜŞÜM VE GÜÇLENDİRME YAPILMASI ŞART!
Yapı güvenliği ile ilgili farkındalığın her zaman gündemde tutulması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Şenkaya, yerel yönetimlerin, alınması gereken önlemleri konuşmak yerine, uygulamaya geçmek için daha proaktif bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğine dikkat çekip, zaman ve maliyet açısından değerlendirildiğinde, kentsel dönüşüm kısa vadede uygulanamayacağı için, yerinde dönüşüm ve güçlendirme yapılması gerektiğini belirtti.
3 BİNADAN İKİSİ AYAKTA KALDI
6 Şubat depremlerini hatırlatarak, yerinde güçlendirme yapılan 3 binadan 2’sinin ayakta kaldığına dikkat çeken Mustafa Şenkaya, şunları söyledi: Marmara Bölgesi’ndeki iller büyük yapı stoklarını ve büyük nüfusları içerdiği için, belki kentsel dönüşüm maliyetli ya da hızlı olamayabilir. Bizim çünkü hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla aslında hem bir zemin hem de yapı stokunu analiz ederek, yerinde güçlendirmeler çok önemli bir seçenek olabilir.'' dedi.
MARMARA'DA 7 ŞİDDETİNDE DEPREM OLMA OLASILIĞI YÜZDE 50
Marmara’da 7 büyüklüğünde deprem gerçekleşme olasılığının, yüzde 50’lere yaklaştığını ifade eden Doç. Dr. Şenkaya, Hatay ve Bursa’nın zemin özellikleri, yapı stoku ve tarihi yapılar bakımından benzerlik gösterdiğini ve 2 şehir arasında önemli bir paralellik bulunduğunu söyleyerek, kent merkezi ile özellikle Gemlik ve Mudanya ilçelerinin zemin yapısının ve mevcut yapı stokunun, olası bir depremde daha fazla hasara yol açabileceğini vurguladı.
Olası Marmara Depremi öncesinde, deprem sonrasında koordinasyonların sağlanacağı, valilik ve belediye binaları ile köprü, kavşak, okul ve hastane gibi kilit yapıların, yapı izleme sistemleri kurularak izlenmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, Afet Koordinasyon Merkezleri’nin sayısının da artırılması gerektiğine dikkat çekti.
|