19 / 04 / 2024

Bilişim Vadisi'nde yapılan üç yeni bina yıkılacak!

Bilişim Vadisi'nde yapılan üç yeni bina yıkılacak!

Muallimköy’deki bilişim vadisindeki kamulaştırmada vatandaştan değerinin altında satın alınan arsalar girişimciye ateş pahasına satılıyor. Bilişim Vadisi’nde bilişimden önce rant ve israf öne çıkmaya başladı.



İsrafın da öne çıktığı vadide GYTE döneminde 50 milyon dolara yapılan henüz 10 yaşındaki 3 bina da yıkılacak.


Gebze Muallimköy’de kurulacak olan ve temeli bir süre önce atılan Bilişim Vadisi’nde bilişimden önce rant ve israf öne çıkmaya başladı. 3 milyon metrekarelik alana sahip vadide GYTE döneminde yapılan üç yepyeni bina yıkılacak. 50 milyon dolarlık binalar Prof.Dr. Ahmet Vefik Alp tarafından yapılmış, binaların temeli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 1996 yılında atılmış ve 2002 yılında kullanıma açılmıştı. Henüz 10 yaşında olan yepyeni konumundaki binalar eşine az rastlanır bir israf örneğiyle vadi içinde kullanılmayacak ve yıkılacak. Vadide inşaat emsali 10 kata yükselirken vatandaştan değerinden düşük bedellerle kamulaştırma marifeti ile satın alınan araziler de bilişim merkezinde faaliyet gösterecek firmalara misliyle satışa sunuluyor. Bilişim Vadisi bu boyut ve özellikleriyle bilişimden önce israf ve rant ayrıntıları ile gündemde yer edindi.


50 MİLYON DOLAR HARCANDI

Bilişim Vadisi içinde yer alan binalar Mimar Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp ve ekibi tarafından 1994 yılından itibaren tasarlandı. GYTE, 12 yıl önce Çayırova’daki eski yerine dönerken 50 Milyon Dolar harcanan yerleşke kendi haline terk edildi. Geçen sene GYTE, Gebze Teknik Üniversitesi’ne dönüştürüldü. Muallimköy yerleşkesinde Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp’ın 10 yıl emek verdiği ödüllü binaları ise kullanılmadan yok ediliyor. Yerleşkenin temeli dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 1996 yılında yapılmış, kimya bölümü ve çevre mühendisliği bölüm binalarının açılışı da 2002 yılında yine Cumhurbaşkanı Demirel tarafından gerçekleştirilmişti. Açılış esnasında Demirel’in Alp’e, “Sen büyük mimarsın” şeklindeki övgüsü basında da yer almıştı.


ALANINDA AVRUPA’NIN EN İYİSİ SEÇİLDİ

Birçok ödül alan projede Çevre Mühendisliği binası 2012 yılında kamu hizmeti kategorisinde Avrupa’nın en iyisi seçilmişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde San Francisco’nun güneyindeki Silikon Vadisi’nden esinlenerek Bilişim Vadisi kurulması gündeme gelirken yeni imar ve proje çalışmalarında mevcut projeye 10 senesini veren Prof. Alp ve ekibi yer almadı. Alp konuya dair açıklamasında şunları söyledi:


YENİ YAPIYA ENTEGRE EDİLEBİLİRDİ

“Ana projenin müellifi ve buraya 10 sene emek harcamış bir ekip olarak yeni şekliyle çalışmalarda yer almak istediğimizi defalarca tüm kademelere bildirdik. Ancak kaale alınmadık,fikrimiz dahi sorulmadı. Doğrusu eski müellif olarak yeni çalışmanın orijinal projemizin devamı olarak bize hazırlatılması veya en azından, bizim de yeni ekip içinde bir şekilde yer almamız, yol gösterici danışman olmamız idi. Mevcut 3 binanın kullanılmadan yıkılması hem fikir emeğine saygısızlık hem de milli servete vurulan bir darbedir. Bu ödüllü projeye 10 yıl emek ve çok para harcandı. Mevcut yapılar yeni proje ile entegre edilebilirdi. Esasen alan çok büyük, 3 milyon metrekarelik sahada gelip mevcut 3 binanın üstüne çökmek tam bir mimari soykırımdır. Kamu yararının tam tersine hareket edilmektedir.


BİR BETON ORMANI

Yeni projeyi hangi mimar arkadaşım çizdi bilemiyorum ancak o kadar geniş alan var iken bir meslektaşın ödül almış ve dünyada yayınlanmış eserlerinin üzerine kitle çizerek onları yıkıma mahkum etmek mesleki etik açısından da anlaşılır gibi değil. Binalar yeni deprem şartlarına da uygun hesaplandı ve inşa edildi. Herhalde mimara bu şekilde talimat verilmiş. Ödüllü projemiz yerine hazırlanan çalışma şehircilik ve mimarlık açılarından kabul edilebilir düzeyde değil. Orijinal Master Plan yok sayılarak hazırlanan ve TC Bilişim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onanan yeni imar planı kanımca çağdaş şehircilik ilke ve prensiplerini dikkate almamış, kamu yararı gözetmemiş. Ne yazık ki yeni mimari projelerde de bence herhangi bir mesaj ve kimlik yok, her yerde görülebilen sıradan yapılardan oluşmuş bir beton ormanı.”



Geri Dön