Binalarda depreme karşı hangi önlemler alınmalı?

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, binalarda can ve mal kaybı en aza indirmek, hatta kayıp yaşamamak adına yönetmelikleri aynı çatı altında toplayan bir 'yapı yasası'na ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Dünya'da yer alan habere göre; binanın tasarımından yapımına kadar, piyasa denetim ve yönetiminin de içinde olduğu bütüncül bir sistem oluşturulması gerektiğini söyleyen Küçükoğlu, yasanın yanı sıra etkin bir piyasa denetiminin de hemen hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

Binalara yönetmeliklere uygunluğunu gösteren bina sertifikası verilmesi gerektiğini belirten Küçükoğlu, "Yapı Belgesi alan bir yapı en değerli ve en yüksek teşviki hak eden yatırım muamelesi görmeli. Çünkü bu belge, yapının en başta deprem yangın, sel, güvenlik, sağlıklı yaşam ortamı, enerji verimliliği ve sera gazı salımı standartlarını karşıladığını gösterir nitelikte olacak” dedi.

Belgeli binalara 5 yıl sigorta güvencesi verilmeli 

Yapı Belgesi'ne sahip yapılara, proje, müteahhitlik, mühendislik, ürün ve uygulama dahil tüm süreci kapsayan ve en az 5 yıl süreli sigorta güvencesi verilmesi gerektiğine dikkat çeken Küçükoğlu, "Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından açıklanan TBMM Depremlere Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonu'nun Nisan ayında hayata geçirmesini planladığı Bina Kimlik Sistemi karan da binaların denetimi adına oldukça önemli bir gelişme. Bu sisteme yapıların sigortalanmasının da dahil edilmesi yapıların daha kaliteli ve güvenli olması yolunda önemli bir adım olacak” diye konuştu. Küçükoğlu, standartları sıkılaştırarak, üretimden uygulamaya tüm süreci denetlenerek; haksız rekabete meydan vermeyecek şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

200 ülkeye ihracat yapıyor

İnşaat malzeme malzemeleri sanayisinin dünyada 200'e yakın ülkeye ihracat yaptığını aktaran Küçükoğlu, şöyle konuştu:

"İnşaat malzemeleri ihracat pazarlarımızda ilk sırayı ABD, 2017 yılında İngiltere, 2018 yılında Almanya, 2019 yılında ise İsrail almıştı. 2019'da İsrail'i Irak, İngiltere, Almanya ve ABD izlemişti. 2020 yılında ise ihracat pazarlarımızda ilk sırada ABD yer aldı. ABD'den sonra sırasıyla İsrail, Almanya, Irak ve İngiltere geldi. Genel olarak ilk 5 pazarımızdaki ülkelerin değişmediğini sadece ülkelerin sıralamada yer değiştirdiğini görüyoruz.”

Pandemi süreci ve sonrası için ihracat planlarına özellikle yakın coğrafyada yer alan Libya, Mısır, Irak gibi ülkelere yeniden ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yapan Küçükoğlu, "Bununla birlikte bir taraftan ülke ve bölge çeşitliliği artırılırken diğer taraftan global trendler takip edilerek ürün çeşitliliğinin artırılması ve katma değerli ürün üretimine öncelik verilmesi oldukça önemli” dedi.

Akıllı şehir ve binalara talep arttı

Pandemi sürecinde en yoğun talebin, yapay zeka teknolojileriyle donanmış akıllı şehir ve bina teknolojilerine yönelik olduğunu belirten Tayfun Küçükoğlu, "Akıllı teknolojilerle donatılan şehir ve binalar, hem kaynaklarımızın daha etkin ve daha akıllıca kullanılmasını sağlayacak hem de maliyet ve enerji tasarrufu sağlanmasına, yaşam kalitesinin artmasına ve çevre kirliliğinin azaltılmasına katkıda bulunacak. Ürün yelpazesi de bu doğrultuda çeşitlenmeye devam edecek" diye konuştu.

Depreme karşı kentsel dönüşüm önlemi!