19 / 04 / 2024

Enez Kaplan: Özelleştirilen yerlere AVM ve rezidans yapılıyor!

Enez Kaplan: Özelleştirilen yerlere AVM ve rezidans yapılıyor!

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun bütçeleri ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Kaplan, özelleştirilen yerlere AVM ve rezidans yapıldığını söyledi. 



İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun bütçeleri ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. 

Tekirdağ Yeni Haber Gazetesi'nde yer alan habere göre, İyi Parti Grubu meclis genel kurulunda söz alarak bir konuşma yapan Kaplan, özelleştirmenin çalışmaların hayatı olumsuz etkilediğini kaydetti. 

Enez Kaplan, “Özelleştirmenin etkileri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, işsizliğin artması, iş güvencesinin zayıflaması, farklı ücret uygulamaları ve taşeronlaşmanın yaygınlaşmasına neden olmuş, çalışma hayatını etkilemiş ve özelleştirmenin çalışanlar açısından olumsuz etkilerini ön plana çıkarmıştır. Ülkemizde kamu kurumlarının özelleşmesini yoğunlukla Yabancılaştırma olarak görmekteyiz. Zira Ülkemizde özelleştirilen birçok kurumların yabancılara satıldığı bilinmektedir. Özelleştirme sonucu çalışma hayatında değişmeler ortaya çıkmıştır. Özelleştirme ile sendikaların yapmış oldukları toplu sözleşme hakları ve yönetime katılma hakları zayıflamıştır. Yeni işverenler, toplu sözleşme yerine bireysel sözleşme yoluna gitmişlerdir. Çalışanların ücret düzeyleri düşmüş ve çalışma saatleri artmıştır. İşten çıkartmalar olmuş, personel tasfiyesinin boyutu büyümüştür” diye konuştu. 

Özelleştirilen yerlerin değerli arazilerine AVM ve rezidans yapıldığını ifade eden  Kaplan, “Bütün bunlar sonucunda, özelleştirmenin çalışanlar ve çalışma hayatı üzerindeki etkilerini, istihdam düzeyindeki değişme, işten çıkarma ve işsizlik, sendikasızlaştırma, toplu iş sözleşmelerindeki değişiklik, ücret yapısındaki değişme ve ücretlerdeki düşüş, çalışma şartlarında değişme ve sosyal güvenlikte zayıflama olarak görülmektedir. Özelleştirme yapılacak kurum ve kuruluşlarda, çalışan insanlarımızı mağdur etmeden, gelir dağılımı, istihdam, toplu iş sözleşmeleri gibi haklarının korunması gerekmektedir. Ülkemizin önemli gelir kaynağı kuruluşlarından biri olan şeker fabrikalarının satılması, ülkemizdeki pancar üreticilerini de belirsiz bir geleceğe doğru sürüklemiştir. Bu fabrikaların satışından pancar üreticisi, çalışan işçi, yöre halkı, esnaf, hayvancılık yapanlar, taşımacılık işiyle uğraşanlar doğrudan etkilenmiştir. Şeker pancarı tarlalarda kalmıştır. Özelleştirilen fabrikalar şeker pancarı almamaktadırlar. Kota sorunları vardır. Sadece Şeker Fabrikaları mı? Tabii ki hayır. Özelleştirilen diğer tüm kuruluşlarda da benzer sorunlar yaşanmaktadır. Kamuya ait özelleştirilen veya satılan kuruluşların, değerli olan birçok arazilerinin yerlerine AVM veya rezidans yapılmıştır” açıklamasında bulundu.

Özelleşen yerlere AVM yapıldığını söyleyen Kaplan, şu ifadeleri kullandı: “Bunlardan bazılar; Tekirdağ’da binlerce ailenin geçim kaynağı olan rakı fabrikasının yerinde yeller esmekte, binlerce metrekare arazinin ne olacağı bilinmemekte,  Ankara  Et Balık Kombinasının yerine AVM, İstanbul Zincirlikuyu’daki Karayolları binası ve arsasının yerine AVM ve rezidans, Samsun Sigara Fabrikasının yerine AVM yapıldı. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bu yapılanlardan kimler fayda sağlamıştır?

Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından, Türkşeker’e ait, seçim bölgem olan Tekirdağ’daki 13 bin metrekarelik alanda imar değişikliğine gidilmiş, fabrikaların üretim yerine imara açılacağına ve arsasının, konut alanına dönüştürülmesine karar verilmiştir. Fabrikayı satın alan şirket, buraya AVM ve lüks rezidans da dahil her türlü ticari yapı ve konut yapabilecektir. Üstelik Özelleştirme Yüksek Kurulu imar değişikliğine itirazın önü de kapatmıştır. Özelleştirme İdaresi Başkanlığının sayfasında ‘Özelleştirmenin temel amacı nihai olarak, devletin ekonomide işletmecilik alanından tümüyle çekilmesini sağlamaktır’ denmektedir. Bu cümlede özelleştirilen kurumlarda çalışan insanlarımızın haklarının korunması nerededir?” 
 


Geri Dön