Geleceğimize öncelik verecek güvenli yapılar inşa etmek zorundayız!

6 Şubat Depremi yıldönümünde açıklamalar yapan Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, “Depreme dayanıklı yapılarla sağlam bir gelecek inşa etmeliyiz.” dedi.
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve asrın felaketi şeklinde nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin 2. yıldönümünde hem can ve mal güvenliğimize hem de geleceğimize öncelik verecek güvenli yapılar inşa etmek zorunda olduğumuzu söyledi.
Türkiye’nin konutlarını, iş merkezlerini, fabrikalarını, okullarını, kamu binalarını sağlam ve güvenli bir biçimde inşa etmesi gerektiğini dile getiren Fethi Hinginar, “Akılcı bir planlamayla tüm önceliklerimizi deprem gerçeği üzerinden yapmak zorundayız.
Her aşamada tüm kurallara titiz bir şekilde uyulması gerekiyor. Depremi engelleyemeyiz fakat dirençli binalar, kentler kurmak elimizde. Doğru ve kaliteli malzeme seçmeliyiz. Depreme dayanıklı yapılarla sağlam ve güvenli bir gelecek inşa etmeliyiz” diye konuştu.
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin yıldönümünde yaptığı açıklamada, ülkemizin yapı ve mühendislik alanında dünya çapında projelere imza attığını, akademik eğitimde öne çıktığını ve üretim alanında yüksek kalite standartlarını yakaladığını dile getirdi.
Açıklamasında tüm bu başarıların deprem gerçeğini merkeze alan bir yaklaşım ile anlam kazanacağını dile getiren Fethi Hinginar, “Çok büyük kayıplar yaşadık. Evlerimizi, iş yerlerimizi, fabrikalarımızı inşa ederken deprem gerçeğini öncelik şeklinde ele almalıyız.
Akıldan ve bilimden ayrılmadan, bir daha büyük acılar yaşamamak için el birliği ile çalışmamız gerekiyor. Kentlerimizi geleceğe güvenle taşımak için ihmale dayalı hataların önüne geçmeliyiz” diye konuştu.
TÜRKİYE DÜNYAYA ÖRNEK YAPILAR KAZANDIRAN BİR ÜLKE
Fethi Hinginar yaptığı açıklamada ülkemizin sahip olduğu bilgi birikimi, mühendislik gücü ve malzeme kalitesinin dünya standartlarında olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: : “Türk yapı sektörü, dünyanın en önemli projelerine imza atan firmalara sahip.
Hem ülkemizde hem de dünyanın farklı coğrafyalarında önemli işler yapıyoruz. Türkiye’de dünya standartlarında yapı malzemeleri üretiyoruz ve bu malzemeler, üretim aşamasında titiz bir şekilde denetleniyor.
Bir bütün olarak hareket etmeliyiz. Tüm bu unsurları bir araya getirerek güvenli, sağlam ve yönetmeliklere uygun binalar inşa etmeliyiz. Kentlerimizi sanayi bölgelerimizi titizlik ve sorumlulukla planlamalıyız. Bir binanın inşasında doğru ve uygun malzeme seçimi ön planda olmalı. Bir deprem ülkesi olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan binalarımızı, yapılarımızı depreme dayanıklı olarak inşa etmeliyiz.”
DEPREMİN OLMASINI ENGELLEYEMEYİZ AMA SAĞLAM YAPILAR İNŞA ETMEK ELİMİZDE
Fethi Hinginar Türk Ytong olarak uzun senelerdir afetlere karşı dirençli kentler yaratılması gerektiğine dikkat çektiklerini dile getirerek, “Türkiye’de yaşanan depremler, uzun zaman unutamayacağımız acılara sebep oldu. Bu acılardan ders çıkarmalı ve gelecekte benzer yıkımların yaşanmasını önlemek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.
Güvenli yapıların hayata geçirilmesi hem teknik gerekliliklere uyum hem de toplumsal sorumluluk konusudur. Güncel deprem yönetmeliğine harfiyen bağlı kalmak proje sahiplerinin asli görevi, konunun takipçisi olmak da vatandaşların yurttaşlık görevidir.
Biz yapı malzemeleri üreticileri de sağlam, dayanıklı, kaliteli ürünler üretmekle yükümlüyüz. Türk Ytong olarak ürünlerimizi bu farkındalıkla üretiyor, AR-GE çalışmalarımızı bu bilinçle yapıyoruz. Depremin olmasını engelleyemeyiz ama dirençli yapılar inşa etmek bizim elimizde. Doğru ve bilinçli adımlar atıp geleceğimiz için güvenli yaşam alanları oluşturmalıyız” diye konuştu.
ÜRETİM TESİSLERİNE, SANAYİ YAPILARINA DA DİKKAT ETMELİYİZ
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar açıklamasında ülkemizin bir sanayi ülkesi olma yolunda büyük adımlarla ilerlediğine değinerek, şunları dile getirdi: “Türkiye deprem kuşağında olan bir ülke. O sebeple sadece konutların değil, sanayi yapılarının da dikkatle incelenmesi, değerlendirilmesi gerekli.
Özellikle üretim tesisleri, fabrikalar ve endüstriyel tesisler, meydana gelebilecek olası bir depremde hem çalışanların güvenliği hem de ekonomik kayıplar açısından ciddi riskler barındırır. Bu sebeple riskli sanayi yapılarının ivedilikle yenilenmesi veya depreme dayanıklı duruma getirilmesi gerekir.
Büyük ölçekli yıkımlar yalnızca can kayıplarına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda üretim süreçlerini aksatarak ekonomik kayıpları da derinleştirir.
Depremlere, afetlere karşı dirençli bir sanayi altyapısı oluşturmak, sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurlarından bir tanesidir..”
İstanbul’da hafriyat döküm ücretlerine büyük zam!