29 / 03 / 2024

Gizia Milano'da mağaza açacak!

Gizia Milano'da mağaza açacak!

İsmail Kutlu, "bu yıl sonunda Milano Via Montenapoleone'de Türk bayrağını sallandıracağım" dedi



Kazaz ile Milano'yu fethedecek
Dünyada 97 noktada Gizia marka ürünleri satılan Kutlu, Atina'yı bırakıp kaçmayacaklarını belirterek, "Kiraları makul bir seviyeye çekerlerse hiçbir mağazamızı kapatmayacağız" dedi
2005'ten beri Rusya ve Avrupa'da büyüyerek dikkat çeken Gizia markasının sahibi İsmail Kutlu bir süredir yürüttüğü İstanbul Fashion Week Komite Başkanlığı'ndan istifa etti. Kendi markasına daha fazla zaman ayırmak için ayrılan İsmail Kutlu; "Tekstil'de toptancılıkla, fasonculukla büyüyemeyiz" diyerek 2005 yılında soyunduğu markalaşma çalışmalarını ise şimdi daha da büyütüyor. Uzun süredir manken Tuğçe Kazaz ile çalışan Gizia, iki sezona daha imza attı. İsmail Kutlu, "Markayla bütünleşti ve ürünleri iyi taşıyor. Şimdi de Tuğçe ile Milano sokaklarını fethetmeye hazırlanıyoruz" dedi. Kutlu'nun yarattığı Gizia markası Rusya başta olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri, ABD ve Avrupa'da tanınırken Türkiye'de pek fazla bilinmiyor. Ürün fiyatlarının 250 eurodan başladığı markanın yurtdışında Dolce &Gabana, Roberto Cavalli gibi markalarla aynı yerde satıldığını söyleyen Kutlu, "Zenginin olduğu her yerde Gizia var" diyor. 1935 yılından beri manifaturacılıkla uğraşan ve 1980'lerden beri de tekstil piyasasının içinde olan bir aileden gelen İsmail Kutlu, İspanya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan'la Avrupa'da da büyüdüklerini anlattı. ABD'ye de ülkenin en gözde bölgelerinden Beverly Hills'te açtıkları dükkandan çok memnun olduklarını belirten işadamı dünyada 97 noktada Gizia'nın satıldığını söyledi.

Yunanistan'da 4 mağazanız var? Siz de ülkeden ayrılacak mısınız?
4 yıldır Yunanistan'ın en iyi yerlerindeyiz. Bir mağazanın yerini Zara istedi, vermedik. Avrupa, Doğu Blok'u gibi değil. Avrupa'da insanların tanıması görmesi ve biraz alışması gerekiyor. 2009 çok iyi giderken bir anda Yunanistan'da kriz oldu, beklemiyorduk. Bir günde çöktü. Ama bırakıp kaçmayacağız. Küçüleceğiz. Kiraları makul bir seviyeye çekerlerse hiçbirini kapatmayacağız. En azından 2010'u göreceğiz. 2010'u yaşamadan Yunanistan'ı bırakmayı düşünmüyoruz.

Milano hayalinizi ne zaman gerçekleştireceksiniz?
2009'da görüşmelerimiz başlamıştı. Tam sonuca da gelmiştik. Ama küresel krizin patlaması işin ertelememize neden oldu. Ancak unutmadık. Orta Avrupa'da ilk açacağımız mağaza orada olacak. Yeniden görüşmeler başladı, bu yıl sonunda Milano Via Montenapoleone'de Türk bayrağını sallandıracağım.

Markanın, Atina'nın en ünlü alışveriş semtleri olan Glyfada, Kolonaki ve Kifisya'da açtığı mağazaları ise Türk markasını dünya markaları ile bir arada konumlandırması anlamında önemli bir örnek.

Son yıllarda dünyanın önemli moda pazarlarından biri kabul edilen Rusya genelinde bilinirliği en yüksek Türk moda markası olmayı başarmış.

Amerika ve Avrupa'daki yatırımlarıyla da pazardaki yerini her geçen yıl genişleten Gizia, İspanya'daki pazar payını arttırarak 2007 yılında Barcelona'da kendi showroom'unu açtı.

Neden mağazalarınız hep franchise?
Franchise olduğunda şirket hiç riske girmiyor. Biz orada tabelamızı takmak peşindeyiz. Kendimiz gitmek istemiyoruz. Ortak olmak çok işimize gelmiyor. Bizim kurduğumuz sistem üzerine devlete de yük getirmemiş oluyoruz. Bu kadar mağazaya devletten ne kadar teşvik alabileceğimizi bir düşünün. Bugüne kadar "sıfır lira" aldık. Teşvik bizim sektörde 5 yıldır veriliyor. 5 yıl kiranın yüzde 50'sini, dekorasyon maliyetinin de bir kısmını alabilirdik. Bu bana çok mantıklı gelmiyor. Devletin sırtına binildiği zaman iyi olmuyor, 5 yılını dolduranların bakılsın. Çoğu yerinde yok.

Neden "teşvik"e karşısınız?
Bize 'enayi' diyen çok. Ama ben devletin arpasının bir kuruşunu koymak istemiyorum. Alanı da kınamıyorum. Her koyun kendi bacağından asılır. Güneydoğu'da aç insanlarımız varken o parayı alayım kazanırsam kazanayım kazanmazsam da döneyim devam edeyim bana çok yanlış geliyor. Eğer bu teşviki 5 yıl yardım ediyorum, sonra sen onu geri ödeyeceksin dese alırım. Yobaz biri de değilim. Ama ben o parayı temiz bir para olarak alıp kendi çocuklarıma miras bırakmak istemiyorum, bana doğru bir kazanç gibi gelmiyor. Bu sistemde franchise'lerle bile ortak olup, devletten acayip teşvik alabilirsin. Gayet basit... Düşünün Gizia bir Türk markası, onun taklidini bile yapmışlar. Geçenlerde Laleli'de yakalayıp kendimiz satın aldık. İstedikten sonra herkes her şeyi yapıyor.

İSMAİL Kutlu; "Hiçbir zaman fason yapmadım. Böyle çalışanları küçümsemiyorum ama modern atölyeci diyorum onlara... Çok küçük kârlarla hiçbir yere gidilemiyor. Baktığında yurtdışında Türk ismiyle 3 bin 5 bin eurolarla ürün satan başka Türk markası yok. Ürünlerimizde de "Made in Turkey" yazıyor" diyor. Ardından bununla ilgili özellikle İspanyol müşterilerinden 'bizim markamızla yap ' teklifineolumsuz cevap verdiğini belirten işadamı; "Başka ülkenin reklamını neden yapalım dedik. Kabul etseydik, şu sattığımızın 10 katını satardık" diye sözlerine ekliyor. Gizia ürünlerinin pahalı olmasının nedenlerini ise Kutlu şöyle aktarıyor: "Taş kullanıyorsak swarovski kullanıyoruz. Baskıları tamamen Como'da yaptırıyoruz. Özel desenler hazırlanıyor. Günlerce tasarım ekibi gidip orada kalıyor. Dünya markalarıyla (Cavalli gibi..) çalışan iki fabrikayla çalışıyoruz".

Yabancıları hayran bırakan showroom
YILLIK 2 - 2 bin 500 arasında model üretiyor, yıllık 15 milyon TL cirosu var, yılda 100 bin adet ürün satılıyor... Bütün bunlar Okmeydanı'ndaki Gizia merkez binasında oluyor. İsmail Acar'ın 6 tablosu ile süslü 2 adet showroom katı, dinlenme ve toplantı katı olarak toplam 8 kat ve 3 bin 200 m
2'den oluşan bir yapı. Parlayan, yansıyan, bulunduğu ortamın ışığını taşıyan ürünler, son derece mat, kaba dokulu mermer, ahşap, sıva gibi doğal malzemelerden oluşturulmuş yüzeyler önünde sergilenmiş. Bilinçli olarak yaratılan malzeme kontrastları, teşhir ürünleri üzerinde yer alan dar açılı aydınlatma tasarımıyla güçlendirilmiş.
Sinan Özedincik / Sabah


Geri Dön