26 / 04 / 2024

İnşaat çeliği tartışmasında sular durulmuyor!

İnşaat çeliği tartışmasında sular durulmuyor!

Çelik sektörü 2018 yılına güzel bir haberle başlayamadı. 2017 yılında ihracatta iyi bir performans ortaya koyan ve kısmen de olsa geçmiş yılların kayıplarını telafi eden sektör 2018 yılında da ihracatta artış trendini sürdürmeyi bekliyordu. 



Yeni yıl ile birlikte inşaat çeliğinde ithalat vergilerinin sıfırlanması haberi moralleri bozdu. Sektör temsilcileri kararı çelik sanayine vurulan bir darbe olarak gördüklerini açıkladılar.

 

Müteahhitlerin 2017 yılında gündeme getirdiği inşaat çeliğindeki fiyat artışlarına yönelik söylentilerin ithalat vergisinin sıfırlanması ile sonuçlandı. İnşaat çeliğinde yüzde 30 olan ithalat vergisi önce yüzde 10’a indirildi ancak fiyatların düşmemesi üzerine tüm uyarılara rağmen 2018 yılı itibariyle sıfırlandı. 

 

İthalat vergisinin kaldırılmasının 2018 yılında inşaat çeliği fiyatlarında düşüş getirmesi beklenmiyor. Aksine hammadde ve sarf malzemesine gelen zamlar fiyatları daha da artırabilir. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci konu hakkında açıklamalarda bulundu. 

 

Namık Ekinci, inşaat çeliğinde ithalat vergisinin sıfırlanması nedeniyle dampingli ürün tehdidine de dikkat çekerek şunları aktardı:  “İnşaat çeliği ithalatındaki vergilerin kaldırılması, Türk çelik sektörünü dampingli, teşvikli ve standart dışı üretim yapan ülkelerin tehdidine karşı açık hale getirmiştir. İthalat, fiyatların düşmesine çare olmayacaktır. Çelik fiyatları global piyasalarda belirleniyor ve Türk müteahhitleri şikayet etseler de dünyanın en ucuz ve kaliteli inşaat çeliğini kullanmaktadır. Bir sektörü korumaya çalışırken Türkiye sanayinin bel kemiği olan başka bir sektörün zarar görmesi kabul edilemez. Tüm dünya haklı ya da haksız gerekçelerle yerli üreticisini koruyup gümrük duvarlarını yükseltirken Türkiye’nin inşaat çeliğinde gümrük duvarlarını sıfıra indirerek sektörün dış tehdit ve baskılara açık hale getirilmesi sanayimize vurulan önemli bir darbedir. Dampingli ürün tehdidine karşı savunmasız kaldık. Bu karardan sadece çelik sanayi değil Türkiye sanayisi ve istihdamı son derece olumsuz etkilenecektir. Sanayicilerimiz büyüyüp ihracat odaklı ve döviz kazandırıcı faaliyetlerden ziyade hayatta kalma ve pazar payını koruma çabasına girecektir. Bu da öncelikle sektörde istihdam ettiğimiz direkt 40 bin, dolaylı olarak 250 bin insanımızı olumsuz etkileyecektir. ”
 


Geri Dön