19 / 03 / 2024

İnternet ve sosyal medya yalanları sektöre darbe vuruyor!

İnternet ve sosyal medya yalanları sektöre darbe vuruyor!

Avukat Kadir Kurtuluş, Emlakkulisi.com okurları için "sosyal medyanın gayrimenkul sektörü üzerindeki olumsuz etkisi" konulu yazı kaleme aldı. İşte Kurtuluş'un yazısı...



Ekonomideki konjonktürel dalgalanmalar her dönem için farklı seviyelerde Türkiye'nin gayrimenkul sektörüne olumsuz etkide bulunabiliyor. Bu olumsuz etkiye neden olan başlıca faktörler için; faizlerdeki artışı, döviz kurundaki yükselişi, bankaların kredi musluklarını kapatmasını, demir ve akaryakıt gibi inşaat girdi maliyetlerindeki yükselişleri örnek gösterebiliriz. Bugünkü konjonktürel olayları daha öncekilerden ayıran fark noktasında ise, kriz ve iflas haberleri ile tetiklenen sosyal medya paylaşımlarının firmaların satışlarına etki edebilecek yalan veya abartılı paylaşımlara dönüşebilmesini gösterebiliriz. Bu durumun sonucu olarak da, taahhütlerini yerine getirebilecek sağlam firmaların dahi, ön ödemeli konut satışlarının düşebileceğini veyahut yatırımcılar, finans kurumları veya taşeronlar nezdinde kredibilitelerinin azalabildiğini gözlemleyebiliyoruz. Yani Türkiye'de yaşanan olumsuz etkenlere rağmen projelerini tamamlayabilecek durumda olan inşaat şirketlerimiz, internetteki paylaşılan yalan ve abartılı olumsuz içeriklerin kurbanı olarak mevcut pozisyonlarını olumlu yönde koruyamayabiliyorlar.

Kaldırılmayan Olumsuz Haberler, Başka Yeni Olumsuz Haberleri Tetikliyor

Olumsuz paylaşımlar, internette kaldıkları her saniye, yeni olumsuz paylaşımlara zemin hazırlıyorlar. Bunun en büyük nedenlerinden birisi olarak, Türkiye'nin internet ve sosyal medyanın aktif kullanımında dünyada en üstlerde yer almasını gösterebiliriz. 

Hootsuite’un yayınladığı ‘’2018 Global Dijital’’ raporuna göre Türkiye %13’luk büyüme oranı ile internet kullanıcısı artışında Dünyadaki ilk 10 ülkeden biri konumunda. Kullanıcıların her gün 7 saatten (ortalama) fazla internette zaman harcadığı Türkiye, Facebook ve Instagram’daki aktif kullanıcı sayısında yine ilk 10’da yer alarak, sosyal medya paylaşımlarının en fazla gerçekleştiği ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.

Türkiye'nin internet kullanıcı büyüme oranı %13, Dünyada 10’uncu

Türkiye’deki Facebook aktif kullanıcı sayısı 51 milyon, Dünyada 9’uncu

Türkiye’deki Instagram aktif kullanıcı sayısı 31 milyon, Dünyada 5’inci

Kaynak: Hootsuite, ‘’2018 Global Dijital’’, 2018

Bu istatistiki gerçeklerden hareketle, Türkiye özelinde internetteki olumsuz haberlerin takibinin diğer ülkelere göre çok daha önem arz ettiği tespitini yapabiliriz. Özellikle ön ödemeli satışa yönelik hazırlanan en iyi pazarlama kampanyaları bile, önceden paylaşılmış binlerce olumsuz (yalan, yanlış, abartılı…) habere yenik düşebildiği için, olumsuz haberlerin takip sürecinin sadece kampanya dönemlerinde değil, sürekli yapılması gereklidir. Bunun yanında takipte tek başına yeterli değildir, aynı zamanda ilgili olumsuz haberi sayfası sayfası da (Google arama sonuç linkleri dahil) çok hızlı bir şekilde internet ortamından kaldırılmalıdır. Ne kadar kısa sürede kaldırılırsa o kadar daha az yeni olumsuz haber ortaya çıkar. Böylece kampanya dönemlerinin daha başarılı geçmesi sağlanabilir çünkü geçmiş bilgi kirliliğinin veya yalan haberlerin üzerine kurgulanan bir pazarlama kampanyasının başarı şansı çok azdır.

Nasıl Mücadele Edilebilir?

İnternet ve sosyal medyadan olumsuz içerik kaldırma, online medya tarama takibi (monitoring) ve itibar yönetimi hizmeti veren eKORUMA şirketi kurucu ortaklarından Av. Kadir Kurtuluş konuyla ilgili su açıklamaları yaptı:

Bilinçli veya bilinçsiz olarak yayılan itibarsızlaştırma haberleri tüketiciler, taşeronlar ve hatta bankalar nezdinde olumsuz imaj algısı yaratıyor. Özellikle ülkemizde inşaat sektöründe proje süresinin uzaması veya aksaklık yüzünden oluşan durumlarda haberler abartılarak kontrol edilemez bir hal alıyor. Bunun sonucu olarakta ilgili firma hakkında ‘’Battı, İflas Etti veya Edecek’’ vb haberler katlanarak artıyor.

Gün geçtikçe internet ve sosyal kullanımın artması ile birlikte internetteki bilgi kirliliği de artmaya başladı. Sektördeki olumsuz gelişmeler yüzünden birçok marka hakkında asılsız haberler yayınlanıyor. Karşımıza sıkça X markası battı olarak çıkan bu haberler yüzünden markasında böyle bir durum olmamasına rağmen etkilenen birçok firmayı görüyoruz. Bu asılsız haberler markaya hem maddi hem de manevi anlamda çok ciddi zararlar vermektedir. Özellikle bu haberler yüzünden konut satışları düşen birçok firma maddi anlamda büyük zararlar görüyor. 

Bu gibi durumlar karşısında hem dünyadaki diğer firmaların uyguladığı yöntemler hem de Türkiye özelinde yapılması gerekli işlemler pek çok seçenek mevcut. eKoruma ‘da bizim takip ettiğimiz süreç;

1. Sürekli Online itibar Takibi ile hakkınızda çıkan her şeyi takip etmek,

2. Olumsuz içerikler belirleme ve işaretleme

3. Türkiye'deki olumsuz paylaşım hak ihlali içeriyorsa, 5070 sayılı kanuna uygun olarak tespit etme

4. AB’deki olumsuz paylaşım hak ihlali içeriyorsa, eIDAS 910/2014’e uygun tespit etme

5. Hukuktan önce varsa başka (otoriteler…) hızlı yöntemler ile haftasonu dahil içerik kaldırmak,

6. Başka yollar ile kaldırılamamışsa, hukuki yollar için hem Türkiye hem diğer ülkelere yönelik belgeleme ve tespitler yapmak.

Firmaların sektöre yönelik güven oluşturmaları için online itibarı yönetmeleri artık kaçınılmazdır. Bu yüzden sektöre yönelik ve özellikle marka özelinde sanal ortamın takip edilmesi ve itibarı etkileyen içeriklere müdahalede bulunması gerekiyor.

Kriz yönetiminin birinci adımını oluşturan tarama-takip ve analiz kapınıza dayanmış olan krize karşı dik durmanızı sağlar. Yapacağınız doğru izleme ve uygulamalar ile itibarınızı etkileyen en ufak bir içeriğe doğru zaman ve doğru aksiyon alarak olumsuz içerikleriniz hem milyonlarca kişiye ulaşmasını engeller hem de milyonlar kaybetmenizi önlersiniz.


Geri Dön