İstanbul'da A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekarede sabit kaldı!

Pamir-Soyuer 2021 yılı 2. çeyrek Türkiye Gayrimenkul Sektörü raporuna göre, 2021 yılı 2. çeyrekte İstanbul ana ofis bölgelerindeki A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekare olarak sabit kaldı 

Ekonomik Gelişmeler

GSYİH

Gayrisafi yurtiçi hasıla, 2021 ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,7 büyüdü. Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan faaliyetler bazında katma değerler, bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; hizmetler yüzde 45,8, sanayi yüzde 40,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 32,4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 32,3, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 25,3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 8,5, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 3,7, inşaat yüzde 3,1 ve tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 2,3 arttı.

Ekonomik Gelişmeler

Enflasyon

Tüketici enflasyonu, 2021 Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,94, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,53 arttı. TÜFE’ye en fazla katkı yapanlar aylık bazda ev eşyası, yıllık bazda ise ulaştırma gruplarıdır. En yüksek artış, aylık yüzde 3,70 ile sağlık grubunda görülürken; bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 24,85 ile ulaştırma grubunda kaydedildi.

Politika Faizi
 

TCMB Haziran 2021 Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi olan, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19,00 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Para Politikası Kurulu’nun enflasyondaki iyileşme sağlanana kadar sıkı para politikasına devam etmesi bekleniyor.

İstanbul Ofis Pazarı

Arz ve Talep

2021 ikinci çeyrekte İstanbul ana ofis bölgelerindeki A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekare olarak sabit kaldı. İstanbul ana ofis bölgelerinde tüm işlemlerin yüzde 78’ ini oluşturan 28.430 metrekare yeni kiralama işlemi gerçekleşti. İşlemlerin alan bazında yüzde 40’ı Kozyatağı ve yüzde 6’sı Levent-Etiler bölgelerinde kaydedildi.

Kiralar ve Boşluk Oranları

İstanbul A sınıfı ofis pazarında, ortalama kira rakamları bir önceki çeyreğe kıyasla stabil görünümünü korumaktadır. İstanbul ana ofis bölgelerinde boşluk oranı, Avrupa Yakası’nda yüzde 23,7’den yüzde 23,6’ya ve Asya Yakası’nda yüzde 27,6’den yüzde 27,0’a gerileyerek, toplam boşluk oranı yüzde 24.8 oldu. Boşluk oranı Maslak’ta yüzde 29,7, Ümraniye’de yüzde 29,2, Kozyatağı’nda yüzde 25,2, ŞişliZincirlikuyu-Beşiktaş’ta yüzde 23,8 ve Levent-Etiler’de %15,0 olarak gerçekleşti. Birincil kira değeri, Levent-Etiler bölgesinde 185 TL/ m²/ay olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye Perakende Pazarı

Talep

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Araştırma verilerine göre, enflasyondan arındırılmadan, 2021 Haziran ayında perakende ciro endeksi, 2020 Haziran ayına göre yüzde 101,3 artarak 457 puana yükseldi. Haziran 2021’de ziyaret sayısı endeksi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 42 yükseldi. Haziran 2021’de kiralanabilir alan başına düşen ciro İstanbul’da 2.187 TL, Anadolu’da 1.444 TL ve Türkiye genelinde ise 1.741 TL olarak gerçekleşmiştir.

Arz

2021 ikinci çeyrekte Türkiye’deki alışveriş merkezi arzı değişmeyerek 13,39 milyon metrekare olarak kaydedildi. Kişi başına düşen kiralanabilir AVM alanı, Türkiye genelinde 160,10 metrekare/1000 kişi olarak hesaplanmıştır. İstanbul 337,03 metrekare/1000 kişi ile en büyük piyasa olurken, onu 305,89 metrekare/1000 kişi ile  Ankara  ve 278,49 metrekare/1000 kişi ile Bolu izledi.

İklim Değişikliği ve Gayrimenkul

İklim Değişikliği

İklim değişikliği, insanlığın geleceğindeki en büyük tehdittir. Son on yıllık dönemde, 2011 ve 2020 yılları arasında gerçekleşen sıcaklık değerleri insanlık tarihinin en sıcak dönemidir. Sanayi devriminden bu yana dünyamızın ortalama sıcaklığı yaklaşık 1.2 °C yükselmiştir. 2050 yılında dünya nüfusu yaklaşık 9 milyondan fazla olacak ve nüfusunun üçte ikisi kentsel alanlarda yaşayacak. Halihazırda Dünya üzerindeki 33 mega kentden 21'i alçak kıyı bölgelerindedir. Yaklaşık 700 milyon insanın deniz seviyesinden 10 metreden daha az olan kentsel alanlarda yaşadığı tahmin edilmektedir. Kentlerde yaşayan milyonlarca insan, iklim değişikliğinin etkilerine karşı son derece savunmasız durumdalar. İklim değişikliğine karşı mücadele; iklim değişikliğini azaltma, adaptasyon ve dönüşüm olarak geniş bir şekilde kategorize edilebilir. İklim değişikliğine karşı dayanıklılık (resilience), olumsuz olaylara hazırlanma ve planlama, özümseme, iyileşme ve daha başarılı bir şekilde uyum sağlama yeteneğidir.

Artan kentsel göç ve kentlerin sürekli büyümesi göz önüne alındığında, kentsel kalkınma iklim değişikliği ile mücadelenin önündeki önemli zorluklardandır. Dünyanın dört bir yanındaki kentlere yönelik en büyük tehditlerden biri, sıcaklığın yükselmesiyle Kuzey ve Güney kutuplarında eriyen buz tabakalarının neden olduğu deniz seviyesinin yükselmesidir. İklim değişikliğinden kaynaklanan fiziksel riskler, ulaşım ağları ve havaalanları gibi kritik altyapı ve hizmetleri sekteye uğratabilir. Fiziksel hasarların yanı sıra, mülklerin varlık değerleri düşebilir ve bu durum sadece bina sakinlerini değil, aynı zamanda uzun vadede yatırımcıların mali durumlarına da zarar verebilir.

Kentler İçin Önemli Riskler

UCCRN’un Raporuna göre, Dünya genelinde kentler iklim değişikliğinin sonucu olarak önemli risklerle karşı karşıya kalacak. İklim değişikliği risklerinden günümüzde 1,4 milyar insan etkileniyor iken, 2050 yılında yaklaşık 3,5 milyar insan etkileniyor olacak. Rapordan elde edilen en önemli bulgu, milyonlarca kent sakininin değişen iklim koşullarına karşı savunmasız olacağı ve kent yönetimlerinin bu zorluklara dayanmak için kentleri daha dayanıklı hale getirmesi gerektiğidir.

İstanbul'da A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekareye ulaştı!