09 / 12 / 2025
fuzul

İstanbul'daki 1,5 milyon riskli konut için 'güçlendirme ya da dönüşümde acele edin' uyarısı geldi!

İstanbul'daki 1,5 milyon riskli konut için 'güçlendirme ya da dönüşümde acele edin' uyarısı geldi!

Uzmanlar, mega kent İstanbul'da riskli olduğu belirtilmiş olan toplamda 1,5 milyon konutun depreme karşı güçlendirilmesi ya da dönüştürülmesi için acele edilmesi gerektiğini belirtti.


1.2 milyon TL'ye 190 metrekare net tarla! 600.000 TL peşin! 50.000 taksitle! Son 7 parsel!.


Mega kent İstanbul'un Silivri ilçesi merkezli 6,2 büyüklüğünde meydana gelen depremden sonra İstanbul'daki riskli yapı stoku da bir defa daha gündeme geldi.

Konu ile ilgili olarak verilen detaylara göre 2 sene önce meydana gelenKahramanmaraş merkezli depremlerden sonra riskli yapıların güçlendirilmesi ve dönüştürülmesi noktasında farkındalık artsa da riskli yapı stoku hala milyonlarla belirtiliyor. 

Paylaşılan bilgilere göre son 22 senede Türkiye genelinde 3,5 milyonu aşkın konutun dönüşümü sağlanmış olsa bile hala riskli olduğu belirtilmiş olan toplamda 6 milyon civarındaki konutun varlığı bu konuya verilmesi gereken öneme de işaret ediyor.

Konu ile ilgili olarak çok önemli bazı açıklamalar yapan uzmanlar, Türkiye genelindeki 6 milyon, İstanbul'daki 1,5 milyon civarındaki riskli konutlarda oturan yurttaşları binalarını bir an önce dönüştürmeleri ya da güçlendirmeleri konusunda uyarıyor. Mega kent İstanbul'da acilen yıkılacak olan toplamda 600 bin evin bulunduğu belirtiliyor.

İstanbul daki 1,5 milyon riskli konut için güçlendirme ya da dönüşümde acele edin uyarısı geldi!

DÖNÜŞÜM VE GÜÇLENDİRME KRİTİK BİR İHTİYAÇ HALİNE GELDİ


Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Başkanı Hüseyin Kılınçarslan konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada mega kent İstanbul'da 7 ile 7,5 şiddetinde yaşanacak olan muhtemel bir depremde 500 binden fazla yapının hasar görmesinin beklendiğini belirterek, 48 bin binanın ağır, 146 bin binanın ise orta derecede hasar alacağının öngörüldüğünü belirtti.

Açıklamasında dünyanın en önemli metropolleri arasında yer alan İstanbul'un deprem riski gibi ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu dile getiren Kılınçarslan, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Kentsel dönüşüm ve güçlendirme şehrin fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan yenilenmesi için kritik bir ihtiyaç olmuştur. Sık sık gündeme gelen kentsel dönüşüm, sadece binaların güçlendirilmesi ya da yenilenmesi değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin artırılması, çevresel sürdürülebilirliğin devamı, sanayinin depreme dirençli bir duruma getirilmesi ve afetlere dirençli bir kent yaratılması anlamı taşıyor.  Özellikle sanayinin şehir içindeki dağılımı ve etkileri de bu süreçte dikkate alınması gereken unsurlardır."

İSTANBUL’UN GELECEĞİ KENTSEL DÖNÜŞÜM VE GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARINA BAĞLI

Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Başkanı Hüseyin Kılınçarslan açıklamasında 1999 yılında meydana gelen depremden sonra gündeme gelen "İstanbul'daki konut stokunun iyileştirilmesi" hedefinin tam anlamıyla hayata geçirilemediğini dile getirerek eski ve dayanıksız yapıların yerine depreme dayanıklı yapılar yapılması, mevcut yapıların güçlendirilmesi ve yapı denetim sistemlerinin sıkılaştırılması gerektiğini dile getirdi.

Açıklamasında sanayinin şehir içindeki etkisinin bir diğer kritik konu olduğunu kaydeden Kılınçarslan, sanayi tesislerinin organize sanayi bölgelerine taşınmasının önemi ile ilgili de açıklamalar yaptı.

İstanbul daki 1,5 milyon riskli konut için güçlendirme ya da dönüşümde acele edin uyarısı geldi!

Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Başkanı Hüseyin Kılınçarslan açıklamasında “Söz konusu bu durum hem çevresel etkileri azaltacak hem de kentsel dönüşüm projeleriyle yeşil alanların ve yaşam alanlarının genişletilmesine imkan tanıyacak. Sanayinin kent dışına kaydırılması, aynı zamanda ekonomik aktivitenin daha dengeli dağılmasını sağlayarak bölgesel kalkınmaya da katkı sağlanabilir." Dedi.

Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada mega kent İstanbul'un geleceğinin kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarının başarısına bağlı olduğuna değinen Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Derneği Genel Başkanı Hüseyin Kılınçarslan sözlerini şu cümlelerle tamamladı:

”Söz konusu bu süreçte kamu, özel sektör ve sivil toplumun işbirliği gerçekten şarttır. Planlı, bilimsel verilerle ve katılımcı bir anlayışla hareket edilmesi gerekir.

Mega kent İstanbul'un bu dönüşümü başarabilmesi, onu sadece bir kent olmaktan çıkarıp küresel bir örnek haline getirecek. Kentsel dönüşüm ve güçlendirmeler kentimizin ve ülkemizin en önemli beka sorunudur. İktidar, muhalefet ve özel sektörün birlikteliği ile söz konusu bu süreç de  hızlandırılabilir."


ORTAK BİR VİZYON ETRAFINDAN BİRLEŞİLMELİ

Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz de konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada söz konusu bu sürecin en önemli adımlarından bir tanesinin yurttaşların bilinçlendirilmesi ve teşvik edilmesi olduğunu dile getirerek, “Son günlerde sık sık gündeme gelen kentsel dönüşümün ve yapı güçlendirmenin hayati önemini, olası risklerini ve uzun vadeli yararlarını  anlatmalıyız. Söz konusu bu bilgilendirme çalışmaları yurttaşlarımızın bu sürece gönüllü katılımını artıracak." Diye konuştu.

Açıklamasında ayrıca bürokratik süreçlerin hızlandırılmasının ve kolaylaştırılmasının kritik öneme sahip olduğunu dile getiren Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz şöyle konuştu: 

"Mevcut yasal düzenlemelerin sadeleştirilmesi, onay süreçlerinin kısaltılması ve tek bir merkezden koordinasyonun sağlanması söz konusu bu projelerin çok daha hızlı bir şekilde ilerlemesine imkan tanıyacak. Ayrıca tüm bunlar dışında kentsel dönüşüm alanlarında yaşayan yurttaşlarımıza yönelik mali destek ve teşvik mekanizmalarının çeşitlendirilmesi de yaşanacak olan bu süreci hızlandıracak. 

İstanbul daki 1,5 milyon riskli konut için güçlendirme ya da dönüşümde acele edin uyarısı geldi!

Konu ile ilgili olarak bir örnek vermek gerekirse, düşük faizli kredi imkanları, kira yardımları  ya da  vergi muafiyetleri gibi destekler artırılabilir ve çeşitlendirilebilir. Son olarak ise yerel yönetimler, merkezi hükümet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerekiyor. Ortak bir vizyon etrafında birleşip, kaynakların etkin kullanımı ve projelerin koordineli bir biçimde yürütülmesinin sağlanması gerekir.”

RİSKLİ BÖLGELERE ÖNCELİK VERİLMESİ GEREKİYOR


Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz açıklamasında, inşaat süreçlerinde endüstriyel üretim tekniklerinin ve prefabrikasyonun yaygınlaştırılmasının maliyetleri düşüreceğini ve yapım süreçlerini de kısaltacağını dile getirerek, teknolojik çözümlerin yeni yapılara entegre edilmesinin uzun vadede güvenlik ve dayanıklılık açısından büyük yarar sağlayacağını dile getirdi.

Açıklamasında mega kent İstanbul'un deprem riski haritası dikkate alınarak, en riskli bölgelerdeki dönüşüm çalışmalarına acil öncelik verilmesi gerektiğine değinen Ekiz, şunları söyledi: "Bu bölgelerde yaşayan yurttaşlarımızla daha yoğun iletişim kurulması gerekir ve özel destek mekanizmaları geliştirilmesi gerekir. Kentsel dönüşüm süreçlerinin her aşamasına yurttaşların aktif katılımı sağlanması gerekir.

Ayrıca onların her zaman görüşleri alınmalı ve süreç hakkında daima bilgilendirme yapılması gerekir. Kentsel dönüşüm için ayrılmış olan kamu kaynaklarının artırılmasının dışında bir de özel sektör yatırımları teşvik edilmesi ve uluslararası finansman olanakları araştırılması gerekir. Bu amaçla kamu-özel sektör işbirliği modelleri geliştirilebilir ve yatırımcılar için de oldukça cazip koşullar sunulabilir."

Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz ayrıca açıklamasında yurttaşların söz konusu süreçte artık daha aktif yer almaları ve dönüşüme gönüllü bir biçimde katılmaları gerektiğine değinerek, "Riskli binalarda oturanlar dönüşüm için daha fazla geç kalmamalı." dedi.


GÜÇLENDİRME HIZ VE MALİYET AVANTAJI SUNAR

Bina güçlendirme uzmanı Sinan Türkkan da konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Türkiye genelinde toplamda 6 milyon civarında riskli konutun bulunduğunu belirtti. 

Sinan Türkkan açıklamasında “Söz konusu bu konutların 5 milyonu güçlendirmeyle kurtarılabilir. Mega kent İstanbul'daki yüksek riskli 600 bin konutun 150 bin tanesi için de hemen harekete geçmeliyiz." dedi.

Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada büyük bir yıkımın önüne ancak güçlendirme ve  kentsel dönüşüm çalışmalarıyla geçilebileceğine değinen Türkkan, tamamen bilimsel metotlara dayalı olan güçlendirmenin, son günlerde sık sık gündeme gelen kentsel dönüşüme göre daha kısa süreli ve daha düşük maliyetli olduğunu belirtti.

Sinan Türkkan açıklamasında riskli evlerde oturan yurttaşlara binalarını bir an önce dönüştürmeleri veya güçlendirmeleri çağrısı yaptı.

Sinan Türkan, “Yapıların yıkılması ve çökmesi asla bir kader değildir. Doğru zemin, doğru malzeme ve doğru sistem bir araya geldiği zaman asla çökme olmaz. Daha önce inşa edilen evlerde belki bu 3 şart gerçekleşmemiş olabilir. Fakat söz konusu o riskli binayı dönüştürerek ya da güçlendirerek kurtarabiliriz. Bu sebeple yurttaşlarımız bunu ihmal etmemelidir." diye konuştu.

İstanbul daki 1,5 milyon riskli konut için güçlendirme ya da dönüşümde acele edin uyarısı geldi!

YURTTAŞLARIMIZ GERÇEKLERLE YÜZLEŞMELİ

Sinan Türkkan konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada gündemden düşmeyen kentsel dönüşümde imar artışının mega kent İstanbul'un her bölgesinde mümkün olmadığı için riskli yapıların depreme karşı güçlendirilmesinin daha cazip olabileceğini dile getirerek, şunları söyledi: “Bina güçlendirme bir tadilat ya da onarım değil riskli yapıyı deprem yönetmeliğine uygun güvenlik seviyelerine çıkarma çalışması olarak belirtiliyor.

Doğru projelendirilmiş ve doğru uygulaması yapılmış bir güçlendirme ile söz konusu o yapı depremde ayakta kalmakta ve yaşayanların sağlıklı bir biçimde yaşamlarını sürdürmesini sağlıyor. Bunun en canlı örneği olarak 2008’de güçlendirilmiş olan yapının Hatay'daki depremi başarıyla atlatmasını gösterebiliriz."

Sinan Türkkan ayrıca açıklamasında zaman, ekonomi ve çevreye verilen zararın azaltılması açısından güçlendirilerek kurtarılabilecek yapılarda güçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğine değinerek, şöyle konuştu:

"Bir an önce gerçeklerle yüzleşerek,  yapılarımızın deprem performans analizlerini yaptırmalı ve muhtemel bir depremdeki davranışını öğrenmemiz gerekiyor.

Bundan kaçınmak otomobilimizin frenlerinin çalışıp çalışmadığını bilmeden otobana çıkmak gibidir. Yapmamız gerekli olan önce yapımızın durumunu anlamak, akabinde ise dönüştürecek miyiz yoksa güçlendirecek miyiz ona karar vermek."

GÜÇLENDİRME SÜREÇLERİ HIZLANDIRILMALI

Sinan Türkkan ayrıca açıklamasında güçlendirme sürecindeki bürokratik engellerin kaldırılması ve güçlendirme kredisinin güncellenmesi gerektiğine değinerek, şunları söyledi: "Karar sayısı halen 5'te 4 şeklinde uygulanıyor. Bunun düşürülmesi gerekiyor. Özellikle konut sayısı az olan yapılarda  bir kişi bile güçlendirme sürecini durdurabiliyor." Dedi.

Sinan Türkkan, açıklamasında güçlendirme inşaatından alınan KDV oranının düşürülmesi ve belediyelerde bu konu ile ilgilenen personelin uzman ekiplerden oluşması gerektiğini de kaydetti.


Geri Dön