İyi Partili milletvekili Atış Yapı mağdurlarını gündeme taşıdı! Binlerce yuva betonla, demirle kabusa dönüştü!

İYİ Parti Bursa milletvekili Yüksek Selçuk Türkoğlu, Meclis'teki konuşmasında iflas ilan eden ve sonrasında iflasına karar verilen Bursa merkezli Atış Yapı'dan konut satın alan mağduların sorunlarını meclise taşıdı.

Türkoğlu, şirketin, konkordato sürecinde konut satışlarına devam ettiğini açıklayarak ''Bu, sadece bir konut dolandırıcılığı değil; bu yaşananlar, şeffaflıktan uzak belediyeciliğin, denetlenemeyen şirketleşmenin ve rant odaklı şehircilik anlayışının trajik sonucudur.'' dedi ve vatandaşların mağduriyetini gündeme getirdi. 

İşte İyi Partili Bursa milletvekili Yüksek Selçuk Türkoğlu'nun Meclis'teki o konuşması:

''Toyekûn inşaat sektörünü yakinen ilgilendiren bir olumsuzluğu paylaşmak istiyorum. Efendim, umutla, hayalle, alın teriyle inşa edilmiş binlerce yuvanın, betonla, demirle, çimentoyla nasıl kâbusa dönüştüğünü paylaşalım. Biliyor musunuz ki konkordato ilan eden Bursa merkezli Atış Yapı yalnızca iflas eden bir şirket değil, aynı zamanda iflas eden bir sistemin aynasıdır.

Şirketin özellikle Bursa'da "Smart" ve "Babylon" adı altında pazarladığı projeler binlerce aileye sıfır daire değil sıfır umut, bitmeyen borç, yıkılmış hayal satmıştır. Kimi peşin ödemiş, kimi senetle borçlanmış, bir ömür çalışmış, tırnağıyla kazımış bu insanlar şimdi ortada ne evlerini görebiliyorlar ne de muhataplarını. Ama ne ilginçtir, şirket konkordato hazırlığı yaptığı dönemde bile satışlara devam etmiş yani göz göre göre insanları yanıltmasına, aldatmasına, kandırmasına âdeta sistem göz yummuş.

TİCARİ RİSK DEYİP KADERİNE TER EDEMEYİZ

Bu, sadece bir konut dolandırıcılığı değil; bu yaşananlar, şeffaflıktan uzak belediyeciliğin, denetlenemeyen şirketleşmenin ve rant odaklı şehircilik anlayışının trajik sonucudur.

Şimdi soruyorum: Özellikle Babylon'da teslim edilmeyen dairelerin ruhsatı gerçekten var mıydı?  Belediyeler bu projelerin süreçlerinde nasıl bir rol oynadı? Şirketin kasasından çıkan paralar başka şirketlere aktarıldı mı? Kamu bankaları neden yalnızca alacağını koruma peşinde ama halkın hakkını gözetme derdinde değil? Ve en önemlisi, nerede bu devlet? Bu milletin hakkını kim koruyacak?

Bugün, Bursa'da Atış Yapı mağdurlarının sayısı aileleriyle birlikte 40 bine yaklaşmış. Bu, küçük bir ilçenin nüfusu demektir ve biz bu kadar insanı "ticari risk" deyip kaderine terk edemeyiz. ''