Kanal İstanbul'da kamulaştırma eski fiyat üzerinden!
Kanal İstanbul çevresinde arazisi olan vatandaş, arazisinin fiyatı yıllar içinde 8'e, 10'a da katlansa da kamulaştırmada değeri tescil tarihinde olan bedelle ödenecek...
Kamulaştırmada yapılan yasa değişikliği özellikle Kanal İstanbul’un geçtiği güzergahta taşınmazı olanları etkileyecek. Devlet, arazi ne kadar değerlenirse değerlensin parasını tescil tarihindeki bedel ile ödeyecek. Vatandaşın cebinden çıkan şirketlerin cebine gidecek.
Karar gazetesinden Denizhan Erkoç'un haberine göre, Kanal İstanbul’la ilgili sert tartışmaların yaşandığı şu günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun fitilini ateşlediği bir diğer tartışma da devletin kamulaştırma ile ilgili attığı adımlardı. 25 Aralık 2019’da sessiz sedasız geçen yasa özellikle Kanal İstanbul çevresinde arazi sahibi olan yurttaşları oldukça yakından ilgilendiren bir içeriği kapsıyor. Yasa ile kamulaştırmada hak sahipleri için ödenen bedeller inanılmaz bir şekilde kısıtlanacak, müteahhitlerin karı ise artacak.
TAŞINMAZ ETRAFINA YAPILAN YAPILARIN ARTI BİR GİRDİSİ KALMAYACAK
Yeni düzenlemenin en dikkat çeken yeri ‘Kamulaştırma bedelleri sebebiyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada kamulaştırma değeri, taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih olarak esas alınarak tespit edilir’ şeklindeki maddesi. Yani kişinin arazisi ne kadar değerlenmiş olursa olsun, kamulaştırma esnasında değeri tescil tarihinde olan bedelle bir tutulup ödenecek. Arazisinin bedeli yıllar içinde 8’e 10’a katlanmış olsa bile vatandaş ancak Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranı hesaplanarak fark alabilir durumda olacak. Bir diğer deyişle taşınmaz etrafına yapılan AVM, rezidans ve diğer yapıların artık vatandaşın cebine artı bir girdisi olmayacak.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir canlı yayında Kanal etrafındaki kamulaştırmalar hakkında bir başlık açarak, “Kamulaştırma yapılacak burada. Kamulaştırmayla ilgili bir madde çalışıldı ve Resmi Gazete’de yayınlandı. Muhtemelen Kanal’ın güzergahında garibanların yerleri vardır. Orayla ilgili çıkan tebliğ şu; bugünkü vasfı üzerinden oralarda değerleme yapılacak. Kamulaştırmaya ihtiyaç duyulduğu dönemde ise aradaki değerleme farkı üzerinden parası ödenecek. Yani millet hayal kurmasın, devlet orayı tarla olarak istimlak edecek” şeklinde konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM FIRSATI DEĞİL
Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul’un kentsel dönüşüm için bir fırsat yaratacağı iddialarına da kesin bir dille karşılık verdi. Konut sektörünün şu anda oldukça zor bir süreçten geçtiğini vurgulayan Ekrem İmamoğlu, “Kadıköy’de kentsel dönüşümü engelleyip, sana Kanal İstanbul’da ev vereceğiz deseler gider misiniz? Konut sektörü şu an İstanbul’da bitik. Şu anda İstanbul’da vasıflı, ikamet olmayan, bağımsız bölüm sayısı, konut sayısı 1 milyon 950 bin. İstanbul’da 50 bin üzerinde bir yapı stoku çürük. Milyarlarca lira fon lazım. Gelin onu halledelim. Bu memleketin en önemli depresyonu olan deprem sorununu çözün. Çürük binaları, sıkıntılı binaları, o binalarda 100 binlerce insan yaşıyor” diye konuştu.
Murat Kurum: Kanal İstanbul'dan prim yapılmasına izin yok!
