11 / 05 / 2024

Londra, Olimpiyat Köyü'nü hazırladı!

 Londra, Olimpiyat Köyü'nü hazırladı!

Londra, 27 Temmuz’da başlayacak Oyunlar’a gün saymaya başladı. ‘Daha fazla iş, daha fazla ev, daha fazla yeşil alan’ diyerek, Londralılar’ın sesini bastırmayı başaran Olimpiyat Organizasyon Komitesi’nin asıl başarısı önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak



“Citius, Altius, Fortius” diyerek başlıyor Olimpiyat Oyunları önümüzdeki cuma... “Daha hızlı, daha yükseğe, daha güçlü” anlamına geliyor 1924’de kullanılmaya başlayan Latince resmi Olimpiyat sloganı. Londra 2012 Organizasyon Komitesi ise daha pragmatik yaklaşıyor 19 günlük spor şölenine. “Daha fazla iş, daha fazla ev, daha fazla yeşil alan,” diyerek Olimpiyatlar’ın Londra’ya katkısını her fırsatta hatırlatıyor.


Bu hafta sonu Londra’nın Doğusu’nda kurulan 80 bin kapasiteli Olimpiyat Köyü, dünyanın dört bir yanından gelen sporcular ve ulusal Olimpiyat komitelerinin üyeleriyle dolmaya başladı. Bu köyün köylüleri ağustos ortasına kadar tüm dünyanın efendisi olacak. Birileri atlayacak, zıplayacak, yüzecek, madalya alacak, gözyaşları sel olacak, ağustos sonunda da Olimpiyat köylüleri evlerine mutlu ya da buruk dönecek...


Peki, Olimpiyatlar sonrası Londra mutlu mu olacak? Yoksa değişen şehir yapısı, giden paralarla buruk mu noktalayacak 2012 yazını? Olimpiyat Köyü denince gözlerinizin önüne yeşil alanlarda cirit atanlar, nehir kenarında koşanlar geliyorsa, hayal kırıklığına hazırlansanız iyi olur. Dünyanın en hızlı, en yükseğe fırlayan, en güçlü sporcularını barındıracak Olimpiyat Köyü’nün  TOKİ  sitelerinden pek bir farkı yok.


SPORCU KÖYÜ, FAKİRE EV

Köy, Olimpiyatlar sonrasında gerçekten de TOKİ evlerinin İngiltere’deki izdüşümüne dönüşecek. O bölgedeki mağdur 3 bin 600 aileye ev sahipliği yapacak. İngiltere’nin en fakir 11. bölgesi olan Stratford, Olimpiyatlar’ın da kalbinin attığı yer. Bir zamanlar suçun ve sefaletin merkezlerinden olan bölgenin seçilme nedeniyse tren, kıta Avrupası’ndan gelen otobüsler ve metronun ulaşabileceği bir yer olması. Bir de, Stratford’daki devasa yeşil alanın Avrupa’da 150 yıldan beri yapılan en büyük şehir parkına dönüştürülmesi.


Olimpiyat kompleksinin inşaatı sırasında bölgeye 500 bin ağaç dikilmiş. Lea Vadisi’ndeki nehir yatağı temizlenerek, gelecekte kuş gözlemcilerinin ve çevrebilimcilerinin araştırma yapabileceği üç hektarlık bir sulak alana dönüştürülmüş. Çevrecilerin seslerini yükseltmemesinin bir başka nedeni de, 357 futbol sahası büyüklüğündeki Olimpiyat Köyü’nün yapımında kullanılan malzemenin yüzde 90’ının geridönüşebilir olması ve Olimpiyatlar sırasında etkileyici bir atık yönetim sistemi kullanılacak olması.


Londralılar’ı yedi yıldır meşgul eden bir başka konu ise Olimpiyatlar’ın istihdama ne şekilde yansıdığı. Köy’ün inşa edildiği bölgede 200 eski endüstri tesisinin yıkılmasıyla kopan yaygara, organizasyon boyunca çoğu İngiltere merkezli orta ve küçük işletmelere iş verilmesiyle biraz da olsa kesilmişti. Tabii, 75 bin işgücünün yaratılması da bir başka neden olabilir.


Stratford’a inşa edilen, Oxford Caddesi’nde bulabileceğiniz bütün mağazaların bulunduğu kocaman alışveriş merkezi, Olimpiyat organizasyonunun bölgede yaşayanların sesine kulak vermemesi, vitrin süslemesinden öteye gitmeyen değişiklikler Londralılar’ın bir kısmını kızdırmış olsa da, ortaya çıkan yeni işler ve ev fiyatlarının yükselmesi başka bir kitleyi mutlu etti.


TURİST ARTAR MI, AZALIR MI? 

Olimpiyatlar’ın PR çalışmalarında her zaman en üst sıralarda olan bir başka heyecan kaynağı da, turizmin o yaz canlanacak, dolayısıyla da şehre önemli bir para akışı sağlayacak olması. Avrupa Tur Operatörleri Derneği’nin 2006 yılında yaptığı bir araştırma bunun tam da doğru olmadığını savunuyor. Atina ve Sidney Olimpiyatları’nı örnek veren araştırma, turizm gelirinin Olimpiyat döneminde düştüğünü söylüyor. Araştırmaya göre çoğu insan yarışları televizyonda izlemeyi tercih ediyor ve ulaşım, konaklama daha pahalı olduğu için o şehre yapacakları gezilerini sonraki bir tarihe erteliyor.


Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için 25 yıldır azimle yarışı bırakmayan Istanbul, 2020 için de adaylığını açıkladı. Madrid, Tokyo, Bakü ve Doha’yla beraber, İstanbul belki de bu yarışta hiç olmadığı kadar önde.  20 milyar insanın ekrandan izleyeceği, onbinlerce insanın geleceği bu dev organizasyonla İstanbul vezir de olabilir, rezil de.


Olimpiyat tarihine finansal başarı öyküsüyle de adını yazan 1984 Oyunları’nın ev sahibi Los Angeles’dan çok Olimpiyatlar’ı 3 milyar dolara yakın zararla tamamlayan Yunanistan’a daha yakın olduğumuz bir gerçek. Maliyetin şehre yüklenmesi, zayıf bir planlama ve beklenen gelirin elde edilememesi Istanbul için uzun vadede bir facia olabilir.

Akşam/Emrah Güler


Geri Dön