25 / 04 / 2024

Müteahhit İsmail Ertürk'ün ölüm hikayesi!

Müteahhit İsmail Ertürk'ün ölüm hikayesi!

Türk Demokrasi Vakfı'nın binasını yapan müteahhit İsmail Ertürk, 300 bin TL'lik hakedişlerini alamayınca battı, hacizler yüzünden evini terk edip eşinden boşandı



Kansere yakalanan İnşaat Yüksek Mühendisi Ertürk, sığındığı bir öğrenci evinde yaşamını yitirdi. Alacaklarını toplayamayan çocukları ise borçtan kurtulmak için babalarının mirasını reddetti.

TEMEL hak ve hürriyetler içinde insan kişiliğinin serbestçe geliştirilmesini sağlamak için istikrarlı bir demokrasinin yaratılmasına yardımcı olmak amacıyla 23 yıl önce bir grup siyasetçi ve akademisyen tarafından kurulan Türk Demokrasi Vakfı'nın bina inşaatı bir insanlık dramına neden oldu.

Ankara Adliyesi'nde görülen haciz dava dosyasına göre, vakfın genel merkez bina inşaatını üstlenen müteahhit ismail Ertük, 300 bin TL'lik hakedişlerini alamadı; Sonrasında gelen hacizlerle hayatı kararmaya başladı.

İLK DAVA 2005TE AÇILDI

Haciz dava dosyasında yer alan bilgilere göre, olay şöyle gelişti:
- Yüksek İnşaat Mühendisi İsmail Ertürk, 2002 yılında, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün  Ankara  Dikmen'de Türk Demokrasi Vakfı ve Erzurumlular Vakfı'na tahsis ettiği arsada bina inşaatını üstlendi.

- İşin yüzde 80'ini bitiren Ertürk, vakıflardan alacaklarını bir türlü tahsil edemedi. Biriken işçi maaşları, SSK primlerini ödemek için piyasadan borç almak zorunda kalan Ertürk, 300 bin lirayı bulan alacakları ödenmeyince 2005 yılında 7'nci Asliye Hukuk Mahke-mesi'nde dava açtı.

Müteahhit Ertürk, davaları kazandı ve avukatları, 2006 yılında alacakların tahsili için 8'inci îcra Müdürlüğü'ne başvurdu. Vakıfların banka hesaplarına ve gayrimenkullerine "haciz" konuldu. Ancak her iki vakfın hesaplarında para bulunamadı, borçlar tahsil edilemedi.

HACIZ GELDİ, EŞİ BOŞANDI

- Hacizden sonuç alamayan ve vakıflar temyiz ettiği için davanın Yargıtay'da beklemesi nedeniyle bir türlü parasını tahsil edemeyen Ertürk iflas etti.

- Borçları nedeniyle evine hacizler geldi. Aile yaşamı sarsıldı, eşi boşanma davası açtı. Boşandıktan sonra sokaklarda yatıp kalkmaya başlayan ismail Ertürk, sonunda Cebeci'de bir öğrenci evine sığındı.

- Dava dosyasında, "saygın ve ekonomik durumu iyi olan Ertürk'ün art arda yaşadığı olumsuzluklardan sonra sağlığının bozulduğu ve yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 18 Kasım 2009 tarihinde öldüğü" bilgisi yer aldı.

ÇOCUKLARDAN REDDİ MİRAS

Yargıtay'daki dava da ölümünden sonra lehine sonuçlandı. Ancak TDV 147 bin 700, Erzurumlular Vakfı ise 175 bin 349 liralık borcu haciz kararma rağmen ödemedi.

Ertürk'ün çocukları da babalarının borçlarından kurtulabilmek için mirası reddetti. Ertürk'ün vakıflardan alacağı "tereke"ye devredildi. Ölen bir kimsenin mirasını, varsa borçlarını alacaklılara dağıtmakla görevli "tereke yönetimi", Ertürk'ün davasını takip eden avukatlarıyla birlikte yeniden icra talebi başlattı.

TDV: Bizimle ilgisi yok, para olsa öderdik

TDVnin o tarihte genel sekreterlik görevini yapan Murat Şengül, Ertürk'ün başına gelenlerin kendileriyle bir ilgisinin olmadığını savundu. Şengül, "Hastalığı ve durumunun ciddiyetini bildiğim için cebimden 45 bin lira ödedim.

'BORCUMUZ 70-80 BİN'

İnsan hakları ve demokrasi ile ilgilenen bir kurum olarak böyle bir şeye asla tevessül etmemiz mümkün değildir, ödeyememe durumu bizimle ilgili değil, eski borçlarından dolayı kaynaklanmıştır" dedi.

Şengün, paraları olmadığı için Ertürk'ün alacaklarını ödeyemediklerini belirtirken de, "Olsaydı zaten öderdik. İsteyen son 15 yılık esktreyi bulabilir. Bizim borcumuz, yasal faiziyle 70-80 bin lirayı geçmez" ifadesini kullandı. Şengül, inşaatta kullanılan makine ve malzemelerin de kendilerine ait olduğunu belirterek, "Sadece işçiliğini İsmail Bey'e vermiştik. Şahsına icra gelince kendisinden bu borçlarını temizlemesini istedik. Bu arada inşaat durdu, kendisi ortadan kayboldu. Bu bina zaten tek başına bize de ait değil" diye konuştu. İnşaatın 8 senedir "yarım halde" boş durduğunu anlatan Şengül, "İsmail Bey'le, hakedişini tamamlayamadığı için iki taraflı olarak mahkemelik olduk. Giriş katını tamamlamadığı halde ve parayı hak etmediği halde biz bu parayı ödeyecektik" dedi.

ÖZBUDUN: AYRILDIM

TÜRK Demokrasi Vakfı'nın internet sitesinde "İcra Kurulu Başkanı" olarak görünen, AK Parti'nin sivil Anayasa taslağının mimarlarmdan Prof. Dr. Ergun özbudun ise HABERTÜRK'ün sorusu üzerine, "Benimle bir ilgisi yok. Ben üç yıl önce başkanlıktan ayrıldım" demekle yetindi.
Habertürk/Cemal Doğan


Geri Dön