Piraye Antika: Bu yıl yabancı yatırımlarda artış olacak!

Türkiye geçtiğimiz yıl 7 milyar dolar civarında uluslararası doğrudan yatırım (UDY) çekti. Bu rakam kriz öncesinde 22 milyar dolarları gören Türkiye için az da olsa, analistler 2011'den umutlu. Batı'dan dili yanan ve artık Doğu'ya doğru esmesi beklenen yatırım rüzgarlarının özellikle gelişmekte olan ülkelerde rekabeti tetiklemesi bekleniyor. Bu rekabette ayakta kalmak için de istikrar ve kaynakları doğru yönlendirmek çok önemli. 2011 yılında öngörülen yabancı sermaye yatırımlarını, ekonomik riskleri ve çözüm önerilerini HSBC Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği(YASED) Başkanı Piraye Antika ile konuştuk. YASED'deki görevini şubat ayında bırakacak olan Piraye Antika sabbatical'a (1 yıl süren izin) gitmeden önce son röportajını SABAH'a verdi. Krizde Türkiye'nin karnesinin iyi olduğunu yabancı yatırımcıların ilgisinin sürdüğünü belirten Antika, sadece Batı değil Körfez ve bölge ülkelerinden de artan bir ilgi olduğunu söylüyor.

 2011'i nasıl görüyorsunuz Seçim yılı olmasına rağmen 2011'i pozitif bir yıl olarak görüyorum, mali istikrarsızlık beklemiyorum. Riskler daha çok dış kaynaklı olacak. Cari açık milli gelirin yüzde 6'sı civarında seyredecek. Türkiye 2011 yılında da cari açığın finansmanı konusunda uğraşıyor olacak. Yılın ikinci yarısından itibaren dünyadaki emtia ve gıda fiyatlarına bağlı olarak enflasyonda bir hareketlenme olabilir. Türkiye'nin karnesi dünyadaki krize sebep olan ana konular olan mali sektör zayıflığı, ülkenin borçluluğu gibi konularda iyi. Dünya gelişmekte olan ülkelerin yükseldiği bir sürece girdi, Türkiye de bu ülkeler arasında parlayan ülkelerden bir tanesi konumunda. En büyük riskimiz ise istikrarımızın sürdürülebilir kılınması.

Bunu nasıl başaracağız Rekabet avantajı yarattığımız alanları destekleyerek ve gelecek sermayeyi bu alanlara çekerek... Hindistan'ın, çin'in 30 yıl önce yaptığı gibi bir vizyon çerçevesinde hareket etmeliyiz. Bu aralar 2023 yılı gündemimizde. Cumhuriyetin 100. yılında nasıl bir ülke hayal ediyoruz Bilişimde mi öncü olacağız, hizmette mi, turizm veya sanayide mi Bizim artık böyle kararlar vermemiz gerekiyor. Dünyada trendler tersine döndüğünde, başka ülkeler de ekonomik anlamda güçlendiğinde biz hala cazibe merkezi konumumuzu sürdürmeliyiz. Krizden iyi çıktık diyerek rehavete kapılmamalıyız.
 Sizce ekonomide bu yılın en önemli riski nedir Türkiye'de büyümeye ilişkin riskler açısından dış talebin seyri en büyük belirsizlik faktörü. Cari açıktaki artış da önemli bir risk. Ayrıca ne kamuda ne de özel sektöre yeterli iç tasarruf yaratamıyor olmamız da önemli bir risk.

DEV PAZARIN ORTASINDAYIZ
Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden biri AB'ye olan bağımlılığın azaltılması. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz çevre ülkeleri çok önemsiyorum. AB'yi saymazsanız, Türkiye'nin coğrafyasında 350 milyon kişilik nüfus var. Dev bir pazarın ortasındayız. Bu ülkelerle ekonomik ilişkileri yükseltmek zaman alacaktır ama Türkiye kesinlikle bu riski azaltacak adımlar atmalıdır, atıyor da. Önümüzdeki 20 yıl içersinde dünya ticaretinde gelişmekte olan ülkelerin payının yüzde 60'lara çıkması bekleniyor. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin birbirleriyle yaptığı ticarette çok ön plana çıkacak.

 Seçimlerin ekonomiye etkisi olur mu Bundan sonra Türkiye'nin gündeminde hep seçim var. Önümüzdeki 9 yılda yaklaşık 7 adet seçim ihtimali var. Yani sürekli bir seçim ortamında olacağız. Önemli olan bu kaygıları aşabilmemiz. Seçim ekonomisi uygulanamaz ise Türkiye seçimlerden etkilenmiyor. Türkiye 2001'den sonra doğru bir yola girdi. Önemli olan bunu sürdürmek.
Sabah