Taksim Meydanı için özel malzemeler üretildi!

Taksim Meydanı, İstanbul’un uzun yıllardır her türlü yükünü taşıyor. Meğer o üzerine basıp geçtiğimiz zemin ne kadar önemliymiş. Alman ACO firması, zeminin drenajını yaparken 40 tonluk araçları ve kadınların ince topuklarını da gözetmiş...

‘Su yönetimi konusunda dünyanın en önemli şirketlerinden biri’ diye görüşmeye gittiğim ACO’nun Türkiye Genel Müdürü Kerem Altınöz ile sohbetimiz, iklim değişiklikleri, suyun gelecekteki önemi üzerine olacak sanıyordum. ‘Su yönetimi’nin, aslında ne kadar geniş bir tanımı olduğunu bilmeden. Sohbet ettikçe şaşırdım, şaşırdıkça daha çok sordum, ortaya hiç ummadığım bir sohbet çıktı.

ACO, 1946 yılında Almanya’da kurulmuş bir su yönetimi firması. Yaklaşık 700 milyon Euro ciro ile kendi alanının dünya lideri. Her mekânda ve kamusal alanlarda yüzey sularının hızla drenajını sağlayacak mühendislik ürünler sağlıyor ve projelendirme yapıyorlar. Altınöz ile Dünya Su Günü’nde, İstanbul’un en önemli noktası, Taksim Meydanı’nda görüştük. Sohbet de bu meydan üzerine yoğunlaştı kendiliğinden.

Biliyorsunuz, Taksim Meydanı yeniden düzenleniyor. Geçtiğimiz yıl çok ciddi bir su baskını olmuştu hatırlarsınız. İşte bu firma meydanın zemin drenajını yapıyor. Taksim’de bu meydana özel olarak ürünler üretilmiş.

Kerem Altınöz anlatıyor:

“Yüzey drenajının 50 cm’den daha derin olmayan bir ürünle çözülmesi gerekiyordu, çünkü kazı yapmak zor ve riskli. Bu yükseklikte drenaj kabiliyeti çok yüksek bir ürün bulmak ciddi bir iş, bunu özel kanal kesitleri ile sağlayabiliyoruz. Kullanılacak ürünün yaya emniyeti için “heelsafe (topuk girmeyecek özellikte)” olmasını önerdik, çünkü aslında bu Avrupai anlamda önemli bir konfor kriteri. Böylece 8 milimetrelik genişlik uyguladık. Ürünün 40 tonluk bir yüke dayanması gerekiyor (itfaiye, özel güvenlik araçları gibi). Bunu da dikkate aldık. Bizim burada uyguladığımız ürün herhangi bir hareketli parçası veya ızgarası olmayan bir ürün. Bununla hem yere döşenen taşlar arasında hissedilmeyen bir drenaj ekipmanı amaçladık, hem de emniyet açısından yerinden fırlama, temizlikten sonra yerine konmanın unutulması risklerini taşıyan standart ızgaralar kullanılmamış oldu. Taksim Meydanı diğer şehirlerdeki meydanlar için de örnek teşkil etmesi açısından da bizim için çok önemliydi.”

- 2025 yılından sonra 3 milyardan fazla insan su kıtlığı ile karşı karşıya kalacak. Herkese yetecek kaynak bulunmasına rağmen sürdürülebilir bir yönetim politikası yok.

- Dünyada halen 750 milyon kişi temiz içme suyuna erişemiyor, her gün 1000 çocuk kirli su, sanitasyon ya da hijyen yetersizliklerine bağlı hastalıklar yüzünden ölüyor.

- Türkiye’de yollarda kullanılan rögar kapakları, özellikle gerekli yük testlerinden geçmemeleri ve uygunsuz olarak yol kaplama seviyesinde olmamaları nedeniyle ciddi bir kaza nedeni. 2013’te rögar kapakları ve bu tarz cisimlerin sebep olduğu trafik kazaları 9 bin 234. Aynı gerekçeyle yoldan çıkıp kaza yapan araç sayısı ise 13 bin 234. Rögar kapakları nizami değilse, araçlara verdiği zararlar ve trafik kazaları nedeniyle ekonomiye de zarar veriyor.

HAVALİMANINDA GÖLLENME BÜYÜK MALİYET DEMEK

Etkili su yönetimi kamusal alanlar için de çok önemli. Örneğin havalimanları için. Kerem Altınöz, apronlardaki göllenmelerin engellenememesi nedeniyle ortaya çıkan her 1 dakikalık beklemenin maliyetinin 80 Euro olduğunu söyledikten sonra “Küresel ısınma iklim değişikliklerini beraberinde getiriyor ve olağanüstü meteorolojik olayların sıklığı ülkemizde de oldukça artmış durumda, bu nedenle ani ve yoğun yağışlar ile başa çıkabilecek modern drenaj sistemlerinin kullanımı artık bir zorunluluk haline geldi” diyor.

Esen EVRAN/Habertürk