Türkiye Almanya'dan 10 kat fazla enerji tüketiyor
Durmuş Topçu:"Krizlere rağmen büyüyen yalıtım pazarı hâlâ Avrupa'nın çok gerisinde!"
Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü için 2008 yılının ilk yarısı verimsiz geçse de, Türkiye'de inşaattaki durgunluğa rağmen büyüyen bir sektör var... Yalıtım sektörü... Yeni binaların yanı sıra mevcut binalara da hizmet veriyor olması ve standart ile yönetmeliklerde yapılan düzenlemelerin etkisiyle yalıtım sektörü, ülkemizin krizlere rağmen büyüme gösteren tek sektörü olarak yoluna devam ediyor. Isı yalıtımı pazarı geçtiğimiz son 10 yıldır her yıl ortalama yüzde 20 büyüme gösteriyor. Mantolama olarak bilinen dıştan ısı yalıtımı pazarı ise son 5 yıldır her yıl ortalama yüzde 35 büyüyor.
İnşaat ruhsatı alan konutların inşaat alanı metrekare olarak, 2007 yılının ilk 9 ayında 2006 yılına kıyasla büyümemesine rağmen, yenileme pazarı olarak anılan renovasyon projelerinin etkisiyle dış cephe ısı yalıtım pazarı büyümeye devam etti. Bu büyümede kuşkusuz, doğalgaz kullanımının yaygınlaşması ile ısıtmada ve klima kullanımının yaygınlaşması ile soğutmada kullanılan enerji maliyetlerinin artması da önemli bir faktör.
Yılbaşından bu yana doğalgazda yüzde 35, elektrikte ise yüzde 40 oranında gerçekleşen zamlar, aile bütçelerinin yanı sıra uluslararası rekabet açısından işletmeleri de zora sokuyor. Buna rağmen, enerji maliyetlerini azaltmak için alınması gereken önlemlerin başında gelen ısı yalıtımı uygulamalarına bakıldığında çok yetersiz olduğumuzu görüyoruz. Ülkemizdeki yaklaşık 17 milyon konutun ne yazık ki yüzde 90'ı yalıtımsız. Bu durum ise her yıl 12 milyar doları havaya savurduğumuz anlamına geliyor. Oysa ısı yalıtımı ile hem ülke ekonomisine katkı sağlanıyor hem de ısıtma ve soğutma giderlerinde yüzde 60'a varan oranlarda tasarruf yapılarak doğalgaz ve elektrik faturaları düşürülüyor.
Isı yalıtımı ile tasarruf sağlamak için seçilecek ürünün kalitesi, uygulama ve işçilik büyük önem kazanıyor. Uygulamaya karar verildiğinde en kritik nokta seçilecek ürünlerin standartlara uygun olması. Yalıtım sektöründe en hızlı büyümenin yaşandığı dış cephe ısı yalıtım uygulamasında, pazar büyüklüğünün 18 milyon metrekareye ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak bu rakamın yaklaşık 10 milyon metrekaresini ciddi üreticilerin paket sistemleri oluşturuyor. Geri kalan 8 milyon metrekare ise toplama paket olarak anılan ve malzeme kalitesinin düşük olduğu uygulamalardan oluşuyor. Oysa mantolama uygulamalarında, uluslararası standartlara uygun paket sistemler, 20 yıl boyunca yaşayabileceği fiziksel koşullara laboratuar ortamında maruz bırakılarak iklim koşullarına dayanıklılığı ve yaşlanması test ediliyor.
İnşaat ruhsatı alan konutların inşaat alanı metrekare olarak, 2007 yılının ilk 9 ayında 2006 yılına kıyasla büyümemesine rağmen, yenileme pazarı olarak anılan renovasyon projelerinin etkisiyle dış cephe ısı yalıtım pazarı büyümeye devam etti. Bu büyümede kuşkusuz, doğalgaz kullanımının yaygınlaşması ile ısıtmada ve klima kullanımının yaygınlaşması ile soğutmada kullanılan enerji maliyetlerinin artması da önemli bir faktör.
Yılbaşından bu yana doğalgazda yüzde 35, elektrikte ise yüzde 40 oranında gerçekleşen zamlar, aile bütçelerinin yanı sıra uluslararası rekabet açısından işletmeleri de zora sokuyor. Buna rağmen, enerji maliyetlerini azaltmak için alınması gereken önlemlerin başında gelen ısı yalıtımı uygulamalarına bakıldığında çok yetersiz olduğumuzu görüyoruz. Ülkemizdeki yaklaşık 17 milyon konutun ne yazık ki yüzde 90'ı yalıtımsız. Bu durum ise her yıl 12 milyar doları havaya savurduğumuz anlamına geliyor. Oysa ısı yalıtımı ile hem ülke ekonomisine katkı sağlanıyor hem de ısıtma ve soğutma giderlerinde yüzde 60'a varan oranlarda tasarruf yapılarak doğalgaz ve elektrik faturaları düşürülüyor.
Isı yalıtımı ile tasarruf sağlamak için seçilecek ürünün kalitesi, uygulama ve işçilik büyük önem kazanıyor. Uygulamaya karar verildiğinde en kritik nokta seçilecek ürünlerin standartlara uygun olması. Yalıtım sektöründe en hızlı büyümenin yaşandığı dış cephe ısı yalıtım uygulamasında, pazar büyüklüğünün 18 milyon metrekareye ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak bu rakamın yaklaşık 10 milyon metrekaresini ciddi üreticilerin paket sistemleri oluşturuyor. Geri kalan 8 milyon metrekare ise toplama paket olarak anılan ve malzeme kalitesinin düşük olduğu uygulamalardan oluşuyor. Oysa mantolama uygulamalarında, uluslararası standartlara uygun paket sistemler, 20 yıl boyunca yaşayabileceği fiziksel koşullara laboratuar ortamında maruz bırakılarak iklim koşullarına dayanıklılığı ve yaşlanması test ediliyor.
