19 / 04 / 2024

Vedat Erbaş, Kıbrıs'ı Golden Tulip ile tanıştırdı!

Vedat Erbaş, Kıbrıs'ı Golden Tulip ile tanıştırdı!

Üniversite eğitimi için gittiği Kuzey Kıbrıs'ta parasızlıktan krupiye olarak çalışan Vedat Erbaş, yıllar sonra Ada'ya otel ve casino patronu olarak döndü



Üniversite eğitimi için gittiği Kuzey Kıbrıs'ta parasızlıktan krupiye olarak çalışan Vedat Erbaş, yıllar sonra Ada'ya otel ve casino patronu olarak döndü. Hem de ambargo altındaki topraklan uluslararası otel zinciri Golden Tulip ile tanıştırdı. Parasızlıktan kıvranırken bir teklifle hayatı değişen Erbaş, şimdi üç kıtada üç otel, altı casino işletiyor.

KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) bir yıl önce sessiz sedasız kapılarını açan Golden Tulip Lefkoşa, adanın makûs talihinin kırılması bakımından önemli bir adım oldu. Onlarca otelin yer aldığı Kuzey Kıbrıs için ilk bakışta sıradan bir olay gibi görünen açılış arka planında önemli bir siyasi ve ekonomik başarıyı barındırıyor. Zira Lefkoşa' daki tesisin tabelasında, 52 ülkede 800'ün üzerinde işletmesi bulunan "Golden Tulip" markası yer alıyor. Golden Tulip Lefkoşa, bu özelliğiyle Kuzey Kıbrıs'ın ilk ve tek uluslararası oteli olma özelliğini taşıyor. Bu başarının mimarı ise 39 yaşındaki genç işadamı Vedat Erbaş. Şimdiye kadar birçok yarmmcı defalarca denemesine rağmen uluslararası bir otel zincirini Ada'nın kuzeyinde yaünma ikna edememişti. Golden Tulip ile Kuzey Kıbrıs'taki ikinci casino'sunu da faaliyete geçiren Erbaş'ın girişimcilik öyküsü acılarla hüzünle örülü senaryo tadında.

Genç yaşında 3 kıtada üç otel ve altı kumarhane işleten Vedat Erbaş'ın kaderini bir Güney Amerika ülkesi olan Surinam değiştirmiş. İşsiz kaldığı sırada Hollandalı bir yaünmcırun teklifini kabul ederek eşini ve 8 aylık çocuğunu geride bırakan Erbaş, ilk çıkışını haritada yerini bile bilmediği Surinam'da yapmış. Kalabalık bir ailenin beşinci çocuğu olarak 1970 yılında Yozgat'ta dünyaya gelmiş Erbaş. Yozgat'taki lise öğreniminin ardından üniversite eğitimi için Kuzey Kıbrıs'a adım atmış. Doğu Akdeniz Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümüne girmiş fakat okul hayatı pek öyle güllük gülistanlık geçmemiş başarılı girişimcinin: "Okurken casino'da krupiye olarak çalışmaya başladım. Okul Lefkoşa'da, casino ise Girne'deydi. Günde sadece dört saat uyuyordum; İki saat minibüste işe gidip gelirken, iki saat de yurtta. Haftanın dört günü bu tempoda geçiyordu."

Zor geçen günlerin yanı sıra bir de Kıbrıs'taki yaşama adapte olmakta zorlanan Erbaş, hayatinin en önemli derslerinden birini bu sırada almış "Üniversitede ilk aylar çevreme bakıyorum herkesin sosyal bir hayati var ama benim yok. Bir yanlış var dedim ve düşünmeye başladım. Önce çevremi dikkatlice gözlemledim. Baktım ki herkes blue jean giyiyor ama ben kumaş pantolon, beyaz çorap, beyaz ayakkabı ile geziyorum. Çünkü Yozgat'ta onu görmüşüm. Hemen dış görünüşümü değiştirdim ve diğerleri gibi giyinmeye başladım. Sosyal hayatımda ciddi bir değişim oldu ve bu benim hayatimin dönüm noktalarından biriydi. Yani farkmdalık, özeleştiri yapabilmek, hatayı görmek, kendi kendini yargılamak... Ondan sonra kendi kendime dedim ki; nereye gidersem gideyim kendi adetlerimi götürmeyeceğim, bulunduğum ortamın şartlarına uyacağım, ama adetlerimi de unutmayacağım tabii ki. Bu 18 yaşında Anadolu'dan çıkıp gelen bir genç olarak aldığım en önemli karardı."

Kıbrıs'taki kısa çalışma deneyiminden sonra Antalya'da, Casino Ramada'da salon amiri olarak işe başlamış. Kıbrıs'a dönmesi gerekince yol aynmına gelmiş; Ya okul ya iş İlk bir yıl eğitimini dondurmuş ama çalışma hayatından ayrılamadığı için okulu bırakma karan almış. Bu seçimin ardından genç girişimcinin yeni durağı ise  İzmir  olmuş. Ardından 1993 yılında Ankara'ya, Cesar's Grubu'nun casinosuna genel müdür olarak geçmiş. 23 yaşında bu koltuğa oturan Vedat Erbaş, casinolar kapanıncaya, yani 1998'e kadar görevini sürdürmüş. Casinolann kapanması sektördeki herkes gibi onun da hayatında milat olmuş: "Hepimiz sudan çıkmış döndük. Çünkü başka bir iş bilmiyorduk. Reel dünyanın bizim dünyamız olmadığını aa bir şekilde öğrenmiştim. Elimdeki avucumdakini çok çabuk bitirip beş parasız ortada kaldım. Genel müdürlükten işsizler ordusuna katılmıştım, diğer 30 bin kişiyle birlikte..."

Birçok işsiz casino çalışanı gibi cankıthk (Casino'lara tur organize etmek) yapmaya başlamış. 1998-2001 arasında organizasyonlar düzenleyip yurt dışına müşteri taşımış. Ancak 2001 kriziyle birlikte Erbaş'm deyimiyle cankıthk da ölmüş. Vedat Erbaş, bu olayın ardından sıkıntılı günlerin kapıyı çalmasının çok uzun sürmediğini söylüyor: "Evliydim, 8 aylık çocuğum vardı. Eşim devlet memuruydu. Ankara'da bir şeyler yapmaya çabalıyordum. Ama olmuyordu. 6-7 ay çok büyük sıkıntılar çektim. Evimde elektrikler bile kesildi, aç yattığım günler oldu."

SURİNAM DA NERESİ!
İşte bu sırada aldığı bir teklif Erbaş için dönüm noktası olmuş. Vedat Erbaş'm kaderini bir Güney Amerika ülkesi olan Surinam değiştirmiş. Cankıüık yaparken iş yapbğı Hollandalı firmadan Güney Amerika'daki casinosu için genel müdürlük teklifi almış. Eşi ve 8 aylık çocuğu nedeniyle ilk zamanlar üzerinde durmamış. Israr edilince de bu sefer şapkasını önüne koyup düşündüğünü ve olumlu cevap verdiğini anlatıyor Erbaş: "işsizdim ve üstelik mesleksizdim. Karnımı zor doyuruyordum. Hollandalı firmanın sahibine, Güney Amerika'ya gidip önce ortamı, çalışma şartlarını görmek ve şirketi taramak istediğimi ona göre karar vereceğimi söyledim. Hollanda'dan maceralı bir yolculukla Güney Amerika'daki Surinam'a gittim. Okyanusun ortasında uçağın kanadı yanmaya başladı, uçak geri döndü ve başka bir uçakla tekrar yola çıktık."

Surinam... Güney Amerika'da, Brezilya, İngiliz Guyanası ve Fransız Guyanası ile sınır eski Hollanda sömürgesi bir ülke. Erbaş, haritada bile yerini bilmediği Surinam'da ilk 40 günde 12 kilo vermiş. Yemeklerden, sıcaktan ve üzüntüden erimiş. Başlarda dönmeyi düşünse de çözümün bu olmadığına karar verip kollan sıvamış: "Hollandalı bir müdür vardı ve Mauritius'a gidecekti. İş yerinde yüzlerce eksik tespit ettim. Yıllardır değiştirmediğim ve değiştirmeyeceğim ve tüm çalışanlarıma nasihat ettiğim 'İş Prensibim' vardır; Hangi konumda olursa olsun işi kendi işim gibi kabul eder ve sonuna kadar çalışırım. İşte bu prensip ile çalışmaya başlaymca hemen meyvelerini aldım. Alfana ayın sonunda Hollandalı müdürün rekor cirosunu ikiye katlayıp günlük ortalama ciro haline getirdim. Bizim bulunduğumuz yer 300 bin nüfuslu bir şehrin 20 kilometre dışmdaydı. Potansiyeli görünce patronuma yeni bir casino açmayı teklif ettim. İş yapmaz' diye kabul etmedi."

Başarılı olacağına emin olduğu için planında ısrarlı olmuş. Bir ruhsat, yani casino açma lisansı bulmuş. Başarılı iş adamının girişimcilik serüveni de bu sayede start almış: "Surinam'da yaşayan yaşlı bir Çinli'nin lisansı varmış ama casinosu yokmuş. Gidip birlikte casino açma teklifinde bulundum. Çok yaşlı olduğunu, paraya ihtiyacı olmadığını, artık çalışmak istemediğini ve lisansını bana satabileceğini söyledi. Param olmadığı için kiralamasını istedim. Cüzi bir para ile kabul etti. Türkiye'deki eski patronuma teklif götürdüm, parası olan başka tanıdıklarıma söyledim ama kimse bu fikre yanaşmadı. Hepsi 'Dünyanın bir ucunda hiç tanımadığımız bir yere para yatırmayız' dediler. Ben paralı ortak ararken oradaki bir oto galeri sahibinden söz ettiler. Bizi buluşturdular. Altı ay sürdü ama sonunda buluştuk ve yarım saat sonra el sıkışıp masadan kalktık. O parayı, ben de bilgimi, tecrübemi ve lisansımı ortaya koyup 90 günde casinomuzu açtık. Birinci ayın sonunda ülkede bir numara olmuştuk."

Bu başarıyla kendine güveni gelmiş Erbaş'ın ve uluslararası arayışlara başlamış. 2003 yılında Kuzey Kıbrıs'taki Acapulco Casino'nun işletmecisinin işi bıraktığını öğrenince tesisi devralmış. Kendilerinden önceki yedi işletmecinin burada iş yapmayı denediğini ancak başaramadığını söylüyor Erbaş. İnsanların "Kıbns çok zordur, ayrıca orası iş yapmaz, paranı batarsın, bu işe girme" uyanlarına rağmen yılmamış. İlk yılki 1,5 milyon dolarlık zararın ardından da sorunlar hallolmaya işletme para kazanmaya başlamış. Bu sırada Vedat Erbaş'ı ise deyim yerindeyse tutabilene aşk olsun. Sürekli yatırım yapacak yer arayan Erbaş, 60 ülke gezmiş. İlk adım olarak yine Surinam'da yeni bir casino açmış. Burada da basan ipini göğüsleyince rotayı Afrika'ya çevirmiş. Uganda'da eski tanıdıWarındanbirinin bulduğu lisans üzerine, atlamış uçağa ve 2005'te yeni casinosunun kapısını oyun severler için aralamış. Aynı yıl zorlu bir işe daha soyunmuş. Kuzey Kıbns'a uluslararası bir otel zinciri kazandırmak için kollan sıvamış.

DÜNYA STARLARIYLA DİRSEK TEMASINDA
Lefkoşa'da, emniyet müdürlüğünün hizmet binalarının yer aldığı eski un fabrikasını gözüne kestirmiş otel için. Hükümete, "Burayı bana verin, bana da bir yer gösterin, oraya hizmet binalarını yapayım ve size hibe edeyim" demiş. Teklifi kabul görünce de 1.5 milyon dolar harcayarak emniyet müdürlüğü için yeni hizmet binaları yaptırmış.

Kuzey Kıbrıs'ta otel yaünmcılanna bedelsiz arazi tahsisi imkanı sunulurken Vedat Erbaş, niye bu yerde ısrara olduğunu ise şöyle anlatıyor: "Bir gün Lefkoşa'da bir kafede otururken sınırdan geçip önümüzdeki caddeden Girne'ye giden Rumlar dikkatimi çekti. Takip ettim, Girne girişindeki ilk casinoya gidiyorlardı. Neden oraya gidiyorlar diye araştırdım. Çünkü Kuzey Kıbns'a geçtikten sonra şehrin girişindeki ilk casino orasıydı. Güvenlik açısından tedirgin oldukları için şehrin girişindeki casinoya gidip oradan geri dönüyorlardı. O zaman ben de 'Lefkoşa'da sınırdan beş dakikada ulaşılabilecek bu yerde bir otel ve bir casino açarsam Rumlar bana gelir' dedim ve yola çıktım."

Ancak Erbaş için asıl zorlu süreç bu aşamadan sonra başlamış. Kuzey Kıbns'a uluslararası bir otel zinciri getireceğim diye kolları sıvayan girişimci, yaklaşık 15 markayla görüşmüş. Hiçbirinden olumlu cevap alamayınca Golden Tulip'in kapısını çalmış ve ikna etmeyi başarmış. Fakat dünyada 800'ün üzerinde otel işleten Golden Tulip'i de anlaşma masasına oturtmanın kolay olmadığını söylüyor Erbaş: "Önce kendimizi anlattık, ancak onların kurulları karşı çıktı. Sonra yöneticilerini diğer iş yaptığımız yerlere götürdük. Bizi, yaptığımız işleri ve başarımızı görünce kabul ettiler. Bu arada biz kaba inşaatı bittikten sonra otele Golden Tulip tabelasını asmıştık. Güney Kıbns'ta da Golden Tulip var ve sahipleri bizi şikayet etmişler. 'Kaçak yerde iş yapıyorsunuz, Kuzey Kıbns'ta otelinizin açılmasına nasıl izin verirsiniz' demişler. Golden Tulip yetkilileri anlaşmayı feshedeceklerini söylediler. Ben de, 'Havlulardan terliklere kadar Golden Tulip yazdırdım. Ciddi bir tazminat verirseniz feshedebilirsiniz' dedim. Bu arada bir dosya hazırlayıp sundum. Kuzey Kıbns'ta faaliyet gösteren Mercedes'ten BMVV'ye, Coca Cola'dan Gloria Jeans Cafe'ye kadar uluslararası markaların olduğunu anlattım. İkna oldular ve 'Tamam sizle devam ediyoruz' dediler."

İsim sorunu da hallolunca Golden Tulip Lefkoşa otel ve casinosu kapılarını sessiz sedasız geçtiğimiz yılın Kasım ayında ziyaretçilerine açmış. Golden Tulip Lefkoşa sessiz sedasız merhaba dedi ama sesini önümüzdeki aylarda yapmaya planladığı resmi açılış ile dünyaya duyurmaya hazırlanıyor. Vedat Erbaş, resmi açılış için dünya starlanyla görüştüklerini söylüyor. "Kuzey Kıbns'ın ilk uluslararası otelini uluslararası şöhrete sahip bir yıldızla yapmak yakışır" diyor bu girişimi için.

Krupiyelikten casino ve otel patronluğuna uzanan girişimcilik öyküsü... Vedat Erbaş'ın yönetimindeki Pasha International Group'un portföyünde bugün Kuzey Kıbns'ta iki casino ve bir otel, Uganda'da bir casino, Surinam'da üç casino ile iki otel yer alıyor. 150 milyon dolar büyüklüğe sahip grup, dünyanın önde gelen 100 casino işletmecisinden biri. 10 yıl içinde ilk 10'u hedefliyor. Uluslararası kredibilitesine güveniyor Erbaş ve bu konuda, "Hiçbir banka teminatı, çek olmadan Avrupa ve Amerika'daki şirketlerden 10 milyon euro'luk makine alabiliyoruz. Çok küçük bir peşinat verip taksitle ödüyoruz. Bizim sektörde bunu yapabilen dünyadaki firma sayısı 10'u geçmiyor" diyor.

SURİYE VE DOMİNİK CUMHURİYETİ SIRADA

Vedat Erbaş, üç kıtada faaliyet gösteren, 2000'in üzerinde çalışana sahip Pasha International Croup'u büyütmek için plan üstüne plan yapıyor. Yeni pazarlara girmek için nabız yokladığını, görüşmeler yaptığını söylüyor başarılı iş adamı: "Suriye'de çok büyük bir pasta var ve girişimlerde bulunmaktayız. Dominik Cumhuriyeti'nden teklif aldım. Ayrıca Roma'dan yatırım daveti aldım. Kolombiya'nın sahil şeridinden de teklif var. Bizim en büyük avantajımız, dünyanın her yerinde iş yapabilecek ekibe ve yeteneğe sahip olmamız." Vedat Erbaş, son olarak bir sırrını paylaşıyor ve yatırıma karar verirken dikkat ettiği konulardan biriyle sözlerini noktalıyor: "Dünyanın en çok kumar oynayan ırkı Asyalılar. Çinli, Taylandlı, Tayvanlı yani bütün çekik gözlüler, ikinci sırada Hintliler geliyor. Dünyanın birçok ülkesinde bu insanlar ticaret yapıyor. Araştırmalara göre dünya genelinde ülkelerin yüzde 3'ü casino'ya gidiyor. Bu rakam Akdeniz çanağındaki ülkelerde yüzde 7, Asya'da ise yüzde 15'lere kadar çıkıyor. Güney Amerika, Orta Amerika, Afrika buralarda hep bu çekik gözlüler var. Bir ülkeye gittiğimde zaten önce çekik gözlüler var mı diye bakıyorum. Onlar varsa burada ekmek var diyorum."
Özgür Taşpınar/Busıness


Geri Dön