Dövizdeki dengesiz yükseliş konut alıcısında güvensizlik oluşturuyor!

Sektör bağımsız tüm yöneticilerin üzerinde döviz fiyatlarındaki dalgalanma, yüksek faiz, enflasyon ve regülasyon kaynaklı baskılar söz konusu. Özellikle kur hareketleri, hammaddeden nihai ürünün fiyatlamasına kadar her süreçte sorun yaratıyor. Örneğin Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, kur farkı ve ani yükselişlerin yeni yatırımları yavaşlattığı görüşünde.

Capital'de yer alan habere göre; Döviz kurunun dengesiz yükselmesi fiyatlara yansıdığında da müşteri nezdinde bir güvensizlik oluyor. Bu da şirketler üzerinde satış baskısı yaratıyor. Örneğin 2017 yılında tekstil ürünlerinde fiyat artışının yüzde 18’in üzerinde olduğunu söyleyen Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem, “Sanayi ve ticari enerji fiyatlarında yüzde 10’lara yaklaşan artışlar var. Bu durum üretim maliyetlerine ve genel giderlere yansıyor” diyor.

Kendi iradeleri dışında oluşan bu sorunlarla baş etmek konusunda iş insanları uzun yıllardır tecrübeli. Hızlıca taktik geliştiriyor ve önsezilerini de devreye sokarak üzerlerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyorlar.

Reysaş Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, “Kârın azalmasına sebep olan maddeleri şöyle sıralıyor: “Daralan pazarda fiyat indirimi yaparak şirketlerin kendilerine yer bulma çalışmaları sonucunda fiyatların düşmesi, mevcut işletme ve yatırım için kullanılan kredi faizlerinin fahiş artışlarının yatırımlara baskı yapması, personel ücretlerinin enflasyon etkisiyle artması.” dedi. 

Metal Yapı Konut Genel Müdürü Akın Karali, “Döviz kuru dengesiz şekilde yükseldiği zaman müşteri açısından bir güvensizlik oluşturuyor. Özellikle satış tarafında bitme aşamasına gelen işler bir anda duruyor ya da sekteye uğrayabiliyor. Bunların hepsi tüm şirket ve yönetim nezdinde baskıya sebep oluyor. En önemlisi, satış baskısı” diyor.

BASKIYLA NASIL BAŞ EDİYOR?

Faaliyet gösterdikleri seramik, turizm ve inşaat sektörlerini değerlendiren İbrahim Polat Holding CEO’su Baran Demir, seramikte baskı yaratan unsurları, döviz kurları, yurt içi ve yurt dışı fiyat rekabeti, artan enerji maliyetleri olarak sıralıyor. Bunları, hizmet kalitesin dayanarak fiyat kırmaya müsaade etmeme, ürün geliştirme, enerjilerini kendi tesislerinde üreterek aşamaya çalıştıklarını söylüyor.

Otellerde ise müşteri azlığı nedeniyle odaların neredeyse yarı fiyatına satıldığını, bunun da kârlılıkları oldukça düşürdüğünü belirterek şunları söylüyor:

“Otellerde yerli müşteriler için limitli fiyat indirimi yapıyoruz. Yabancı müşterilerde de Doğulu turiste yöneliyoruz.

İnşaatlarda ise alternatif fazlalığı nedeniyle marka inşaatlarda fiyat artışına gidilemiyor. Maliyet artışları satış fiyatlarına yansıtılamıyor. İnşaatlarda da banka konut kredisi veya daha uzun vadeli satışlarla tüketiciye ulaşıyoruz.”