28 / 03 / 2024

İnşaat sektörü tehlike sinyalleri mi veriyor?

İnşaat sektörü tehlike sinyalleri mi veriyor?

2014'ün son çeyreğinde yüzde 2 daralan inşaat sektörü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "İnşaat sektörünün olmadığı bir ülke bitmiş demektir" diyor. Peki daralmanın sebepleri ne?



İnşaat sektörü son yılların ilk daralmasını yaşarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan "İnşaat olmazsa ülke bitmiş demektir" çıkışı geldi.


Erdoğan önce hafta başındaki İran ziyareti dönüşünde, ardından da bugün Türk Patent Ödülleri Toplantısı'nda "İnşaat sektörü istihdam açığını kapatıyor. Sanayi ile at başı gitmeli" dedi.


Erdoğan, İran dönüşünde de sektörü canlandırmak için harekete geçilmesi gerektiğini "İnşaat sektörünü tahrik etmeliyiz" diyerek vurgulamıştı.


Bu açıklamalar Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 4. çeyrek milli gelir verilerini açıklamasından yaklaşık iki hafta sonra geldi.


Buna göre 2014'ün son üç ayında ülke ekonomisi yüzde 2,6'lık büyüme yakalarken, inşaat sektörü yüzde 2 daraldı.


İnşaat aynı zamanda son çeyrekte daralma yaşayan tek sektör olarak da kayda geçti.


Sektördeki kaynaklara göre bu daralmanın başlıca iki sebebi var: TL'deki değer kaybı ve seçimlerin yaklaşması.


Konut almak isteyenler için Dolar kuru hâlâ önemli bir ekonomik istikrar göstergesi. Kurdaki yükseliş de riskin arttığı algısına yol açabildiğinden, talebi frenliyor.


Türk Lirası'nın Dolar karşısındaki değer kaybı son 6 ayda yüzde 15 seviyesinde.


Seçim öncesi konut talebinde yaşanan düşüş de, alıcıların siyasi iklimin sakinleşmesini bekleyip taleplerini ötelemesiyle açıklanıyor.


Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Üyesi Işık Gökkaya, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlarken "İnşaat sektörü çok hassas. Daralmayı ilk yaşayıp en son çıkan sektör oluyor" diyor.


Konutun yüksek meblağlı bir yatırım olması, ekonomiden yavaşlama sinyallerinin geldiği dönemlerde tüketicilerin ilk vazgeçtiği harcamalardan birisi olmasına yol açıyor.


Gökkaya'ya göre tüketici beklentilerinin olumsuza dönmesi sektöre de olumsuz yansımaya başladı.


TÜİK'in her ay yaptığı Tüketici Eğilim Anketi sonuçları da Gökkaya'nın işaret ettiği noktayı teyit eder nitelikte.


2014'ün son çeyreğinden bu yana tüketicilerin gelecek 12 ayda konut edinme eğiliminde sert bir düşüş gözleniyor.


Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,5'lik bir düşüş yaşanmış.


İnşaatta balon var mı?


Konut sektöründeki zayıflayan görünümün, genel ekonomik tabloya da yansımasının olabileceği ifade ediliyor.


Piri Reis Üniversitesi'nden Ekonomi Profesörü Erhan Aslanoğlu, inşaat sektöründeki daralmayı "Öncüdür, sinyaldir" sözleriyle ifade ediyor.


İnşaat sektörünün toplam istihdam içerisindeki payı yüzde 8'e yakın. Sektör ayrıca cam sektöründen, çimento, demir-çelik ve finansa kadar pek çok farklı sektörü de etkiliyor.


İnşaat projelerinin yavaşlamasıyla birlikte cam, çimento ve demir-çelik gibi ara malların satışı olumsuz etkileniyor, bankalara yapılan konut kredisi başvurularında düşüş oluyor.


BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Aslanoğlu'na göre inşaat sektöründe bir hareketlenme olmadan ekonomide canlanma yaşanması zor.


Aslanoğlu sektörde talebin hız kesmesine karşın konut arzının devam etmesi ancak buna karşılık konut fiyatlarının da enflasyon oranı üzerinde yükselmesinin bir balon oluşumu sinyali olabileceği uyarısını yapıyor.


"Enflasyon yüzde 8-9 civarındayken, konut fiyat artışı yüzde 12-13" diyen Aslanoğlu, bu fiyat artışının talep baskısıyla oluşmadığına da dikkat çekiyor.


GYODER'den Işık Gökkaya ise konut değerlemelerinde problem olabileceğini ifade ederek "Konut sektöründe oluşan arz fazlasının en büyük nedeni konut stoğunun orta üstü gelir gruplarına hitap ediyor olması" diyor.


Ancak Gökkaya'ya göre fiyatların yüksek olmasının nedeni konut üreticilerinin verdiği fiyatlar değil, vergi yükü.


'Vergi kolaylığı gerekli'


"Sektör yüzde 20'ye varan vergi yüküyle çalışıyor" diyen Gökkaya, 2013'te yasalaşan arsa değerine göre vergilendirme düzenlemesinin sektörü olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.


Daha önce 150 metrekare altındaki konutlarda Katma Değer Vergisi yüzde 1 iken, yapılan düzenlemeyle vergilendirmede arsa değeri esas alınmaya başlanmıştı.


Gökkaya, bu düzenleme sonucunda 150 metrekare altındaki konutlarda dahi vergilerin yüzde 18'lere yükseldiğine işaret ederek, "Bu düzenleme konusunda geri adım atılması gerektiğine inanıyoruz" diyor.


7 Haziran genel seçimlerin bu yüzden de önemli olduğunu ifade eden Gökkaya, seçimlerin ardından göreve gelecek olan ekonomi yönetiminin önemli olduğunu söylüyor.


Gökkaya sektörün bu yılını ise "2015 varolanı koruma yılı. Varolanı koruyabilirsek başarı olur" diyor.



Enis Şenerdem / BBC Türkçe







Geri Dön