19 / 04 / 2024

İzale-i şuyu davasından vazgeçen tekrar dava açabilir mi?

İzale-i şuyu davasından vazgeçen tekrar dava açabilir mi?

Paydaşlar, Medeni Kanun gereğince paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, malın paylaşılmasını isteyebilme hakkına sahip oluyor. Peki, izale-i şuyu davasından vazgeçen tekrar dava açabilir mi?



İzale-i şuyu davasından vazgeçen tekrar dava açabilir mi?

Medeni Kanun gereğince, paylı mülkiyete sahip olan paydaşlardan her biri, paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, malın paylaşılmasını isteyebilme hakkına sahip oluyor.


Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabiliyor. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlı olup tapu kütüğüne şerh verilebiliyor.


Peki, izale-i şuyu davasından vazgeçen bir paydaş, bir süre sonra tekrar izale-i şuyu davası açabilir mi?


İzale-i şuyu davasından vazgeçme halinde tekrar dava açılıp, açılmayacağı ve hangi durumlarda davanın açılabileceğine ilişkin esaslar 1975/6818 karar sayılı Yargıtay Kararı'nda yer alıyor. 


T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 1975/5881

K. 1975/6818

T. 6.11.1975


• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ

• ÇİFT TARAFLI DAVA OLMASI

• EVVELCE DAVADAN FERAGAT EDİLMESİ

• TAKSİM ANLAŞMASININ GEÇERLİLİĞİ


743/m.628

1086/m.375,562,91


ÖZET : Mirasın taksimine ilişkin sözleşmelerin Noterlikçe re'sen düzenlenmesi gerekir.


Nitelik bakımından ortaklığın giderilmesi davalarının çift taraflı davalardan olmasına ve davalı da yargılamada davacının taksim isteğine katıldığına göre, aynı taşınmazlar hakkında daha önce açılan davadan feragat edilmiş olması yeniden dava açılıp aynı talepte bulunulmasına engel değildir.


Mahallî Mahkemesinden verilmiş bulunan, ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan kendisine asaleten M.Çivitcioğlu'na vesayeten Ş.Çivitcioğlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:


Dava, taşınmaz malların ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkemece, red kararı verilmiş, hüküm davalılardan Ş.Çivitcioğlu tarafından temyiz edilmiştir.


1 - 26.10.1955 tarih, 7 ve 30 tapu sayılı taşınmaz malların paydaşlarından Üftare ve Salim Ç.na ait veraset belgesinin ilgisinden istenmesi ve bunda tesbit edilen mirascılarının davaya katılan kimseler olup olmadığı, bunlar dışında başka mirascı bulunup bulunmadığı usulen araştırılıp tesbit edilmeden davanın hükme bağlanması,


2 - Davacılar, dava konusu taşınmazların aynen taksimi, olmadığı takdirde satış suretile ortaklığın giderilmesini istemiş, dava sırasında 8.9.1974 tarihli taksim sözleşmesine dayanmışlar, mahkemede sözleşmeyi geçerli sayarak, ayrıca aynı taşınmaz mallar hakkında açılan davanın feragat sebebile red edildiğini, bu nedenlerle yeniden taksim istenemeyeceğinden bahsile davayı red etmiştir.

1512 sayılı Noterlik K.’nun 89. maddesi uyarınca miras taksimine ilişkin sözleşmelerin noterlikçe resen düzenlenmesi gerekir. 8.9.1974 tarihli sözleşme âdi nitelikte olduğundan geçerli sayılamaz. Ortaklığın giderilmesi davalarının niteliğine çift taraflı dava olmasına binaen daha önce açılan davanın feragatle red edilmiş olması yeniden dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği gibi, davalıda ortaklığın giderilmesini istediği takdirde davada davacı durumuna girer. Nitekim, davalı duruşma sırasında taşınmazların aynen taksimini istediğinden gerekli inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi.


3 - Menfaat zıtlığı halinde, vesayet altında bulunan Münevvere kayyum tayin ettirilmek gerektiğinden zuhul edilmesi.


4 - Şabanözü Sulh Hukuk Hakimliğinin 974/66 esas sayılı dava dosyasının 9.7.1974 tarihli oturumunda, taraflar arasında yapılan sulhun taşınmaz mallara ilişkin kısmının, bu dava ile ilgisi tesbit olunmak ve dava bakımından tarafları bağlayıp bağlamadığının düşünülmemesi.

Usul ve Kanun’a aykırıdır.


SONUÇ : Hükmün, açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. 


İzale-i şuyu dava masrafını kim öder?




Geri Dön