Kentsel dönüşümde yönetmelik endişesi!

Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında yerinde dönüşüm imkanı sağlayan düzenleme 1 Ekim 2017'de yürürlükten kalkıyor. Yüzde 25 ek emsal imkanı tanıyan yönetmelik şartlarıyla yeniden yapılabilen bina ve sitelerde; hak sahiplerine mevcut metrekarelerinden daha fazla rant yaratmadan, sadece yapının yenilenme giderleri ve yüklenici kâr payı veriliyordu.

Yapı müteahhitleri, yönetmelikle hak sahipleriyle sözleşme imzalayarak maddi ve manevi taahhütte bulundu. Yönetmelik kapsamında ruhsat alma süresinin 1 Ekim'de sona ermesiyle tamamlanmamış projelerin riskli bina sahipleri ve yapımcı firmaları endişeleniyor. 

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, konuyla ilgili değerlendirmede bulundu. Durbakayım, 1 Haziran 2013'de yürürlüğe giren yönetmelik şartlarıyla yola çıkan yüklenicilerin projelerinde akamet riski, kat maliklerinin ise evsiz kalma riski taşıdığını açıkladı. 

Evleri yıkılmış, evlerini terk ederek kiraya çıkmış veya bir yakınlarının yanına geçici yerleşmiş insanların çok ağır mağduriyetlerinin söz konusu olabileceğini belirten Durbakayım, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'mızın, böyle bir kargaşa yaşanmasına müsaade etmeyeceğine ve söz konusu yönetmelikte gerekli tadilatı yapacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Bakanlığın sıkıntıya giren projeleri yakından takip etmesi gerektiğini vurgulayan Durbakayım, Art niyetli girişimler nedeniyle 1 Ekim 2017 tarihine kadar ruhsat alınamadığı için hak sahiplerinin zarar görmesini engellemek adına; kanun düzenleyici sıfatını taşıyan bakanlığın devreye girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Vasi tayini, gaip malik, tebligat yapılamaması gibi art niyetli girişimlerle engellenen projelerin yerel idarelerden devir alınmasını ve bakanlığın re'sen yetki kullanarak ruhsatlarının verilmesine imkân sağlanmasını önermekteyiz” dedi.

Durbakayım, kentsel dönüşüm sürecine başlayan firmaların ve hak sahiplerinin korunması gerektiğini savundu. “İşe başlarken dikkate alınan imar şartları işin ortasında değişirse o iş yapılamaz. İnşaat şirketi belediyeye ‘ruhsatı yetiştiremedin' diye dava açar. Vatandaş müteahhide ‘işi beceremedin' diye dava açar ve kaos ortamı oluşur. Vatandaşın mağdur olmaması ve sözleşmesi yapılan projelerin yapılması için bir düzenleme şart” şeklinde konuştu.

Sözcü