18 / 04 / 2024

Mustafa Eraslan: ''Büyük balık büyük denizde olur''!

Mustafa Eraslan: ''Büyük balık büyük denizde olur''!

Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Eraslan, “Ülkeyi seviyorum demenin faturası vardır: Seviyorum demek, sorumluluk ister; risk almak ister. Ben de büyük balık büyük denizlerde olur, düşüncesi ile yola çıktım” diyor...



Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Eraslan inşaattan mobilyaya, medyadan turizme 14 sektörde faaliyet gösteren Eras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Eraslan ile girişimcilik hikayesini konuştuk. inşaattan mobilyaya, medyadan turizme, eğitimden sigortacılık hizmetine kadar birçok alanda başarılı işler yürütüyorsunuz. 


Bugüne geliş hikayenizi dinleyebilir miyiz?

Bugünlere gelmek elbette kolay olmadı. Deyim yerindeyse hayat okulunun tüm süreçlerinden geçtim. O zamanın şartları bugünkü gibi değildi, bu nedenle ilkokuldan sonra eğitim hayatıma devam edemedim. İnşaat işçiliği yaptım. 1980 yılına geldiğimizde kendi işimi kurmaya karar verdim ve müteahhitlik işine girdim. Bugün ise sizin de söylediğiniz gibi inşaattan mobilyaya, medyadan turizme, eğitimden sigortacılık hizmetine dek toplam 14 ayrı şirketi bünyesinde barındıran Eras Holding'de bir aile olarak yola devam ediyoruz.


İnşaat işçiliği ile başlayan iş yaşamınız büyük bir holdingin patronluğuna dek geldi, iş yaşamınızda olmazsa olmaz dediğiniz mottonuz nedir?

Büyük balık büyük denizlerde olur, düşüncesi ile yola çıktım. Kayseri’de ilk yaptığım işlerden para kazanamadım. O yıllarda evli ve 3 çocuk babası olmak omuzlarımda ayrı bir yük oluşturuyordu. Kolay değil evliydim ve üç çocuğum vardı. Onların geleceğini düşünüyordum. Başarılı olamazsam tekrar köye dönecektim. Bu da beni hayli düşündürüyordu. Bu nedenle Kayseri’de geçirdiğim ilk yıl büyük sıkıntılar yaşa-

dım. Aklınıza gelen her işi yaptım. Yaz aylarında sıvacılık, kışın ise şoförlük yaptım. Kira yüzünden ev sahibi ile uğraştım, yollarda kaldım, parasız kaldım, evime odun-kömür alamadığım zamanlar oldu.


Daha sonra inşaat sektörüne adım attınız. Ama her müteahhit de holding sahibi olamıyor. Yükselişiniz ne zaman başladı?

1983’te ağabeyim ile yollarımızı ayırdık ve tek başıma yola devam etmeye karar verdim. O dönem iki şantiyemiz vardı. Bunlardan birini aldım ve o günden itibaren Kayseri’de vergi rekortmenliğine kadar uzanan yolun en büyük adımını attım. Dört yıl boyunca yap-sat türü inşaat işleri ve toplu konut inşa ettim. 1987’de ise Eras İnşaat’ı kurdum. Bu tarihten sonra Eras’m büyümesi sadece Kayseri’yle sınırlı kalmadı ve Mersin, Alanya, Adapazarı, Düzce ve  Ankara  gibi birçok şehirde yatırımlar yaptım.


Kurumsallaşma süreciniz ne zaman başladı?

1997 yılında Eras Holding A.Ş. olarak kurumsallaşmaya ilk adımlarımızı atmadan önce seksenli yıllarda inşaat işlerinin en alt kademelerinde çalışmaya başlayarak 1983’de müteahhitliğe başladım. 1987’ye kadar süren yoğun çalışma döneminde ilk önceleri yap-sat türü inşaatlarla; takiben ise toplu konut sektöründe Kayseri, Mersin, Ankara, Adapazarı, Düzce ve Aksaray’ da tamamladığımız işlerle inşaat sektöründe öncü duruma geldik.


Bugüne dek gerçekleştirdiğiniz projelerle ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Bugüne dek 3 otel ve 22 binin üzerinde konut ve 3 bin 500 işyeri projesine imza attık. Buna ilave olarak hala 10 binin üzerinde konut projemiz devam ediyor.


Başarılı olmak isteyen girişimcilere tavsiyeleriniz neler olur?

inşaat işlerine başladığımızda ana fikrimiz kalite ve hizmette en iyi olmaktı. Aradan geçen süre için bu hedefimize ulaşmış olmanın haklı gururunu taşıyoruz. Bu neticenin elde edilmesinde tüm çalışanlarımız ve ekibimizin katkıları her türlü takdirin üzerinde. Unutmamalıyız ki ülkelerin refaha ermeleri ancak insan gücünün ve teknolojinin doğru yerde değerlendirilmesi ile mümkün olabilir. Çalışkan uluslar için gelecek, her zaman aydınlık bir yol gibidir. Emeğin, gerek ekonomik açıdan gerek insani açıdan en değerli varlık olduğuna inandığımı belirtmek isterim.


Çok sayıda sektörde faaliyet gösteriyorsunuz, inşaattaki hedeflerinizle ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Çağın gerektirdiği akılcı yatırımlar yapmayı hedefliyoruz. Projelerimizi hayata geçirmek ve şirketlerimizin sağlıklı büyümesini sağlamanın yanısıra, ülke ihtiyaçlarının çözümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Ülkemizin hızla artan nüfusu ve sanayileşmenin getirdiği kırsal alandan kentlere olan göç büyük bir konut açığının ortaya çıkmasına sebep oldu. Bunun sonucu olarak çarpık bir yapılaşma adeta şehirlerimizi kuşattı. Çarpık yapılaşmanın getirdiği sonuçlar sadece bu bölgelerde yaşayan insanları değil, şehirde yaşayan insanları da ciddi ulaşım, altyapı, sağlık ve çevre problemleri ile karşı karşıya getiriyor.Sağlıklı, yaşanabilir bir çevre oluşturacak, altyapısı tamamlanmış toplu konut alanlarının, bu problemlerin çözümüne katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Holdingimiz kuruluşundan sonra faaliyetlerini bu alanda yoğunlaştırdı. Ülke ihtiyaçlarındaki öncelikleri dikkate aldığımız için sanayinin yaygınlaştırılması, küçük ve orta ölçekli işletmelerin iş yeri ihtiyacının karşılanmasında ve geliştirilmesinde önemli işlevleri olduğuna inandığımız sanayi siteleri yapımına da ağırlık verdik. Yaptığımız sitelerle bu ihtiyacın giderilmesine katkıda bulunmanın haklı gururunu taşıyoruz.


Son olarak eklemek istedikleriniz?

Sözlerimi, tüm gençlerimize ve özellikle genç iş adamlarımıza seslenerek son vermek istiyorum. Ülkeyi seviyorum demenin faturası vardır: Seviyorum demek, sorumluluk ister; risk almak ister. Seviyorum demek, ülke riskinin yükünü paylaşmaya talip olmayı gerektirir. Seviyorum demek, bu ülkenin evlatlarına iş istihdamı yaratmak ister, katma değer üretmek ister, vergi ödemek ister, seviyorum demek müteşebbis ruhu taşımayı gerektirir.


İş ve Yaşam


Geri Dön