25 / 04 / 2024

Olmayan daireye don biçmek!

Olmayan daireye don biçmek!

Hürriyet Emlak Projeland ve Homsters CEO'su Andrew Olejnik, Türkiye'de toplam pazarın yarısına yakınını oluşturan yeni projelere gireceklere doğru seçim olanağını sağlayacak bir rehber olduklarını söylüyor. 



HOMSTERS KURUCUSU VE CEO'SU Andrew Olejnik’in ayın yarısını İstanbul’da geçirmesinin nedeni Doğan Holding ile ortak girişimleri Hürriyet Emlak Projeland. Hürriyet Emlak var olan gayrimenkullere odaklanırken Projeland’in odak noktasını, adından da anlaşılacağı gibi gayrimenkul projeleri oluşturuyor. İşini tanımlamaya “Ben çukur satıyorum” diye esprili bir ifadeyle başlayan Olejnik’in kastettiği, sıfırdan girilen projelerin temel çukurları. Şirketin hikayesi ise, kendi hikayesi ile aynı kökene dayanıyor: “Ev almaya başladığımda dünya çapında yeni projelerle ilgileniyordum. Bunun ne kadar korkunç bir iş olduğunu o zaman keşfettim. Telefon alırken yüzlerce yerde evlerle ilgili bilgi alabiliyor, karşılaştırmalar yapabiliyor, incelemeler
okuyabiliyordunuz ve bu sadece 800 dolarlık bir karardı. Yeni bir projede gayrimenkul geliştiriciden gelecekte daire olacak şeyi satın alırken sadece toprakta bir çukur ve sıfir bilgi vardı. Gayrimenkul geliştiricinin kendi sitesinde yazdıklarından bilgi alabiliyordunuz: projeye övgüler ve gelecekte nasıl görüneceğine dair bilgisayar görüntüleri...”

Fortune Turkey'de yer alan habere göre; Olejnik’in bu sorunu çözmek için dijital pazaryeri kurmaya girişmesi ve yeni evlerin Amazon’u olmayı hedeflemesi, cep telefonu alırken geçerli olan bilgilenme ve karşılaştırma olanaklarını bu karanlık çukuru aydınlatmak için kullanmanın kabul göreceği düşüncesinden kaynaklanıyor. Gayrimenkul geliştiricinin geçmişi başta olmak üzere burada alıcı adayına sağlanan bilgiler, alıcı adayına iyi ve akılcı bir pazarlık zemini sağlamayı hedefliyor.

Olejnik, “Amacımız size en iyi kararı almanızda yardımcı olacak bir online kaynak sağlamak çünkü bu karar - cep telefonu almaktan farklı olarak- sizin hayatınızı değiştirecek bir karardır” sözleriyle işin özünü açıklıyor.

Olejnik için işin felsefesi son derece basit: Telefonunu beğenmezsen satabilirsin ama aldığın ev kalitesiz çıkarsa ya da tamamlanamazsa bu hayatı mahvedebilir. Dünya genelinde bu eksende yardımcı olacak bir iş modeli ile çalışan ve organizasyon kuran Olejnik, Türkiye pazarından ve bu pazarın ölçeğinden açıkça etkilenmiş.

Olejnik, Türkiye’deki operasyonlarını “Doğan Holding yatırımı ile kurulan Hürriyet Emlak Projeland, Türkiye’nin en çok ilana sahip emlak sitesi Hürriyet Emlak ve uluslararası gayrimenkul teknoloji firması Homsters işbirliği ile hayata geçirildi. Hürriyet Emlak Projeland, konut projelerini ve potansiyel alıcıları aynı çatı altında birleştiren bir ‘sıfir konut pazarlama ve satış platformu. Şubat 2018’de kurulduk ve şu anda platformumuzda 5 bin adet güncel konut projesi yer alıyor, böylece sıfır konut alacaklar için bir rehber konumundayız” sözleriyle anlatıyor.

Şirketinin merkezi Singapur’da ve yazılım ekibi Ukrayna’da olan Olejnik, ortada olmayan projelerle insanları birleştirmeye çalışırken teknolojinin sağladığı imkanları en üst düzeyde kullanarak ortaya en doğru sonucu çıkarmayı hedefliyor. Olejnik, '‘Platformumuzda şu anda yer alan 5 bin adet güncel konut projesinde alıcıları kendileri için en uygun tercihe ulaştırmak için teknolojiyi yoğun bir biçimde kullanıyoruz. Kullandığımız yapay zekâ ve makine öğrenme teknolojisi ile aktif konut arayışındaki site ziyaretçilerini ve uygun pazarlama kanallarındaki konut alıcılarını nokta atışı ile tespit ederek bu kişileri tercihlerine uygun projelere yönlendiriyoruz” şeklinde konuşuyor.

Türkiye’de yeni projelerin toplam pazarının yüzde 47-48’ini oluşturması, Olejnik’in bu pazarla ilgili heyecanını artırıyor. Hem adetsel olarak hem de pazar payı olarak üzerinde oynanan oyun alanının ölçeği, bir anda Hürriyet Emlak Projeland’i büyük bir işe çeviriyor.

Olejnik, bu işi daha da büyük hale getirmek için teknoloji trendlerini yakından takip ediyor. Rakamların ona söylediği, artık karşımızda “dijitalleşmiş tüketici” olarak adlandırılabilecek bir tüketici kitlesinin ortaya çıkmış olduğu... Olejnik, “Teknoloji dünyasındaki hızlı gelişimi sayısal olarak incelersek; aslında trendlerdeki değişimi çok rahat görebiliriz. Google’da dünya genelinde her gün 5 milyardan fazla arama yapılıyor. Facebook kullanıcı sayısı aylık 2,23 milyar. Youtube’un ise her gün 1 milyar saat civarında izlenme oranı var. Instagram’ın dünya genelinde aylık 1 milyar, Twitter’ın ise 330 milyon kullanıcısı var. Türkiye’ye baktığımızda ise 54,3 milyon internet kullanıcısı var ve günlük yedi saatimizi internette geçiriyoruz. Türkiye’de hane halkının bilgisayar kullanım oranı da yüzde 97,2 civarında. Ülkemizde 59 milyon civarında da akıllı telefon sahibi bulunuyor. Web sitesi sahipliği de yüzde 73 civarında. Dolayısıyla artık dijitalleşmiş bir tüketici profili ile karşı karşıyayız. Bu nedenle gayrimenkulde hem arz, hem talep tarafında hızlı bir şekilde dijitale kayış gözleniyor” şeklinde konuşuyor.

Olejnik, müşteri tarafındaki değişimi de çok rahat takip edebiliyor. “Dijitalleşme müşteri kitlesini de değiştiriyor. Gayrimenkul satın almasında araştırmaların yüzde 92’si internette başlıyor, bu aramaların yüzde 73’ü ise mobilde gerçekleşiyor. Akıllı cihazlar ile büyüyen Z kuşağı 10 yıl sonra alıcı pozisyonuna gelecek” diyen Olejnik, “Bu nedenle konut üreticileri, hedef kitlelerine hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabilmek için pazarlamada dijital tarafa kayıyor. Dolayısıyla artık teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte geleneksel pazarlama yöntemleri eski önemini yitirirken, dijital pazarlama ön plana çıkıyor. Çünkü öncelikle dijital pazarlama, geleneksel pazarlamaya kıyasla hedef kitleye daha hızlı ulaşım ve maliyet avantajı nedeniyle konut sektöründe hem konut alıcılarının, hem konut üreticilerinin işini kolaylaştırıyor. Ancak internet insanlar için artık sadece bir araç. Tek başına internetin olması yeterli değil. Tüm dijital platformlar artık mobil uygulamalara göre düzenleniyor. Dijitalde olmak yetmiyor. Dijitalde hangi kanalda, hangi yöntemle olmak gerektiğini de doğra tespit etmek lazım, bu da uzmanlık gerektiriyor” diyor.

Hürriyet Emlak Projeland’in iş modeli, uzmanlığa ve bu uzmanlığı kullanarak sonuç üretebilmeye dayanıyor. Potansiyel müşteriye ulaşma süresini yan yana kısaltması ise, çözümün tercih edilmesi için rekabetçi bir avantaj. Bunlar belirli bir formülasyon içinde dikkatle düşünülerek oluşturulmuş bir iş modeline işaret ediyor. Olejnik bunu, “İş modelimiz bizimle çalışan inşaat şirketlerinin sonuç odaklı ödemesine dayalı. Konut projelerine potansiyel alıcı yönlendiren bir fabrika gibi çalışıyoruz, proje sahiplerinin taleplerine göre uygun potansiyel konut alıcılarını ilgili kanallarda belirleyerek projelere yönlendiriyoruz. Müşterilerimiz potansiyel müşterileri Online kanallarda bulmak için harcayacakları zamandan ve maliyetten tasarruf etmiş oluyorlar, böylece konut satışlarına odaklanıyorlar. Potansiyel müşterileri Online kanallarda bulmak yetmiyor kullandığımız otomatik doğrulama algoritmaları ve çağrı merkezi ekibimizle projeye ilgisini ve satın alma niyetini belirten müşterileri ön elemeden geçirerek ilgilerini tespit edip projelere yönlendiriyoruz. Verilerimize baktığımızda potansiyel müşteriye ulaşmak için harcanan zamandan yüzde 50’ye varan oranda tasarruf sağlıyoruz” diye açıklıyor. 


Geri Dön