28 / 03 / 2024

Pişmanlık zammı emlak vergilerinde uygulanır mı?

Pişmanlık zammı emlak vergilerinde uygulanır mı?

Pişmanlık zammı nedir? Vergi Usul Kanununda Pişmanlık hükmü ne diyor? Emlak vergisi beyanlarında pişmanlık zammı olur mu? Emlak vergisi için pişmanlık ve ıslah hükümleri uygulanır mı? İşte cevaplar...



Pişmanlık zammı emlak vergilerinde uygulanır mı? 


Pişmanlık müessesinin temelinde yatan ilke, vergi dairesinin ıttılasına girmemiş olayın ilgililerce pişmanlık duygusuyla kendiliğinden idareye bildirilmesidir. Her ne şekilde olursa olsun kanuna muhalif bir işlemin idarenin bilgisine sokulması amme idaresinde ödüllendirilmiş olmaktadır.


Bu ödül vergi ziyaı kesilmemesi ve 359.maddesinde sayılan sahte fatura düzenleme, kullanma ve muhasebe hilesi yapma gibi fiiller dolayısıyla adli süreçten vazgeçilmesidir.


Pişmanlık zammı gecikme zammı oranında uygulanır. Normal vade tarihinden ödeme süresinin son günü arasında kalan süre için uygulanır. Pişmanlık zammında ay kesirleri tam ay olarak hesaplanır.


Pişmanlık zammı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki vergi, resim ve harçlar için uygulanır. Emlak Vergileri bu kapsam dışındadır.


Mükellefin haber verme tarihinden önce ilgili olayın herhangi bir resmi makama önceden bildirilmesi (Vergi Dairesi olması gerekmez) pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı engeller.


Pişmanlık zammı sadece oran olarak gecikme zammına bağlanmış olup günlük olarak hesaplanmasına olanak yoktur.


Kanuni süresinden sonra verilen beyannamelerin pişmanlık talebi ile kabul edilebilmesi için vergi ziyaı cezasının doğmuş olması gerekir. Zarar beyanı veya mahsuplar nedeniyle ödenecek verginin bulunmaması halinde pişmanlıkla verilen beyannameler üzerine pişmanlık talebi kabul edilmeyecektir.


Pişmanlık istemi ile kabul edilen beyannamelere birinci derece bir kat usulsüzlük cezası kesilir.


Pişmanlık talebi ile verilen beyanname ek beyanname niteliğinde ise usulsüzlük cezası kesilmez.


Pişmanlık istemi kabul edilmeyen beyannameler kanuni süresinden sonra verilen beyannameler gibi kabul edilerek işleme tabi tutulur.


Vergisi kanuni süresinde ödenmekle beraber beyannamenin kanuni süresinden sonra pişmanlıkla verilmesi halinde pişmanlık zammı tahakkuk ettirilmez.


Pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk ettirilen vergi ile pişmanlık zammının süresi içinde ödenmediğinin veya kısmen ödendiğinin anlaşılması halinde, tahakkuk ve tahsilat işleminin düzeltilmesinde tahakkuk işlem türünün değiştirilmesi, vadenin bir aya tamamlanması ve pişmanlık zammının gecikme faizine dönüştürülmesi işlemi yapılarak bu beyannamelerin kanuni süresinden sonra verilen beyannameler olarak kabul edilmesi gerekir.




Pişmanlık talebi beyana dayanan vergiler için geçerlidir

 

Vergi Usul Kanununda Pişmanlık hükmünü düzenleyen 371.maddenin birinci fıkrasında Beyana Dayanan vergilerin bu müessese kapsamında değerlendirileceğini belirtmiştir. Bu anlamda tahakkuku tahsile bağlı vergilerden olmayan ve beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi ve Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi gibi vergilerin 371’inci madde hükmünden faydalanabilmeleri gerekmektedir.

 

Bununla beraber beyana dayanan vergi türü olan Emlak Vergisinin kanundaki özel hüküm nedeni ile pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyecektir.

 

* Veraset ve İntikal Vergisi VUK 371.maddesi kapsamındadır[5]

 

Davacı; .....'in 15.02.1988 tarihinde vefat etmesi nedeniyle varisler tarafından ek süreden yararlanarak 29.06.1988 tarihinde verilen beyannamede intikal eden menkul mallardan...... A.Ş.'ye ait hisse senetlerinin beyan dışı bırakıldığından 01.07.1988 günlü pişmanlık dilekçesi ekinde beyanname verilmesi üzerine, idarece Vergi Usul Kanunu'nun 371.maddesinin veraset ve intikal vergisine uygulanmasına imkan olmadığı gerekçesiyle kesilen ağır kusur cezasının kaldırılması dileği ile açılan davayı; uyuşmazlığın ölüm nedeniyle verilen veraset ve intikal vergisi beyannamesinde beyan dışı bırakılan hisse senetlerinin daha sonra 01.07.1988 günlü pişmanlık dilekçesi ekinde verilen beyanname ile bildirilmesi durumunda ağır kusur cezası kesilip' kesilmeyeceğine ilişkin bulunduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde boyana dayanan vergilerde kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere aynı maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezası kesilemeyeceğinin hükme bağlandığı, olayda 29.06.1988 tarihinde verilen beyannamede intikal eden hisse senetlerinin beyan dışı kaldığı fark edilince idarece herhangi bir tespit ve tebligat yapılmadan yükümlü tarafından 01.07.1988 günlü pişmanlık dilekçesi ekinde beyanname verildiğinden kanun hükmüne uygun olarak kendiliğinden haber verildiğinin kabulü gerektiği, diğer taraftan 'pişmanlık ve ıslah müessesesinin' veraset ve intikal vergisinde söz konusu olamayacağı gibi 371.maddesinin son fıkrasında pişmanlık ve Islah müessesesinin emlak vergisine uygulanmayacağı hükmü karşısında geçersiz olduğu, kanuna aykırı hareketin! idareye kendiliğinden haber veren yükümlünün pişmanlık ve ıslah hükümlerinden faydalandırılarak ağır kusur cezası kesilmemesi gerektiği, kaldı ki, yükümlünün beyan dışı bıraktığı hisse senetlerine ilişkin ek beyannameyi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 243. maddesinde öngörülen ek süre verilmeksizin kendiliğinden verdiği gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararının, bozulması isteminin reddine oyçokluğuyla karar verildi.

 

Bilindiği üzere;  213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371’nci maddesinde; “Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren (360’ıncı maddede yazılı iştirak şeklinde yapılanlar  dahil) kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere aşağıda yazılı  kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.” denilmekte olup, aynı maddenin son fıkrasında; “Bu madde hükmü Emlak Vergisinde Uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.   Bu duruma göre, mükellefin emlak vergisi bildirimini geç vermesi durumunda pişmanlık hükümlerinden faydalanması mümkün bulunmamaktadır.



Kaynak: Muharrem Özdemir - Vergi Denetmeni , Alomaliye.com, 31 Mart 2009

 



Geri Dön