24 / 04 / 2024

TOKİ ile Koruma Kurulu arasındaki Ispartakule Toplu Konut arkeolojik sit alanı kavgası büyüyor!

TOKİ ile Koruma Kurulu arasındaki Ispartakule Toplu Konut arkeolojik sit alanı kavgası büyüyor!

TOKİ ile Koruma Kurulu arasında Ispartakule'de sit kavgası var. TOKİ'nin hazırlattığı rapora göre orada antik kenti bile yok. Defineciler ise işbaşında



 

Ispartakule Toplu Konut alanında arkeolojik sit kavgası büyüdü.  TOKİ  ile İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu arasında süren sit tartışmasında şimdilik koruma kurulu direniyor. Koruma Kurulu 2002 yılında toplu konut alanı olarak ayrılan arazi içinde yaklaşık 18 hektarlık bir alanı 1. derece arkeolojik sit alanı olarak belirledi. Aynı kurul 26.05.2011 tarihinde de mevcut sit alanını genişleterek 14 hektarlık yeni sit alanı daha ilave etti. Kurulun gerekçesi İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü arkeologlarının hazırladığı rapordu. Raporda, bu alanda Spradon antik kentine ait çok sayıda yapı ve kalıntının olduğu fotoğraflarla ispat edilmişti. İşte tüm kıyamet de bundan sonra koptu. TOKİ 3 uzmana yeni rapor hazırlattı. O rapora göre ise burada Spradon antik kenti yoktu. Ancak defineciler buranın bir antik kent olduğu kanısına vardıkları için alanı delik deşik etti. Müzenin uzman raporunda da definecilerin çukur içinde küreklerini gizledikleri fotoğraflara yer verildi.    Müzeye göre Spradon  İstanbul Arkeoloji Müzesi, Avcılar ilçesi Tahtakale Mahallesi Ispartakule mevkiinde Spradon antik kenti yayılım alanlarının tespiti için 2 uzmanı görevlendirdi. Uzmanlar yerinde yaptıkları inceleme neticesinde geçen yıl hazırladıkları raporda şu tespitleri yaptı: “Spradon antik kentinin bulunduğu alanın komşu parsellerinde yüzey buluntularının bu adalara doğru yayılım gösterdiği belirlenmiştir. Alanda daha önceki raporlarda yer almayan buluntular tespit edilmiştir. Çok sayıda kaçak define kazısı ve kaçak çukurlara rastlanılmıştır. Bir adet kireç taşı sütun başlığı, bir adet blok üzerinde haç motifi parça, bezemeli mimari yapı elemanları tespit edilmiş. Buluntuların antik kentin 501, 508, 509 adaların batısına doğru yoğunluk gösterdiği yüzeydeki mimari buluntuların da insitü olmadığı belirlenmiştir. Hızlı yapılaşma ve kontrolsüz ve kaçak kazıların arkeolojik verileri tahrip etmesini önlemek için bu aalanda müze denetiminde kazılar yapılması, mimari parçaların müzeye taşınmasıyla tahribin ve kaçırılmanın önüne geçmelidir.”    TOKİ’ye göre antik kent yok  Müzenin bu raporu üzerine İstanbul 1 No’lu Koruma Kurulu arkeolojik sit alanını genişletti. İtirazlara rağmen koruma kurulu direnince de TOKİ 1 arkeolog, 2 sanat tarihçiye rapor hazırlattı. Arkeolog Prof. Dr. Sümer Atasoy, sanat tarihçiler Y.Doç.Dr. Ahmet Vefa Çobanoğlu ile Hayri Fehmi Yılmaz hazırladıkları raporda İstanbul Arkeoloji Müzesi uzmanlarının Spradon antik kenti olarak tespit ettiği yerin Spradon olmadığını ileri sürdü. Raporda şöyle denildi: “Antik kaynaklarda Spradon adlı bir yerleşimin bulunduğu öğrenilmekle birlikte bu alanda bulunan kalıntıların Spradon yerleşmesine ait olup olmadığı henüz kesinleşmemiştir. Ayrıca Spradon yerleşmesinin bir kent olup olmadığı da henüz tespit edilememiştir. Bu adla sikke darb eden bir kent olmadığı ve yerleşimin şehir olarak tanımlanmadığı bilinmektedir. Bölgedeki yerleşim izlerinin bir çiftliğe ait yapılar olma ihtimali yüksektir. Bölgedeki yerleşim izlerinin Bizans döneminde başlayan kalabalık bir nüfusu da barındırmadığı tahmin edilebilir.”    Aynı raporda İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından tespiti yapılan mimari yapıların Spradon’a ait olmadığını ispat etmeye yönelik ifadeler de yer aldı.  Ayrıca TOKİ tarafından hazırlatılan raporda, definecilerin yaptığı kaçak kazılardan da söz edilmektedir. Raporda; “Arazide farklı zamanlarda açılmış değişik derinliklerdeki birçok define çukuru bulunmaktadır. Ancak bugün mevcut olan define çukurlarının hiçbirinde kültür varlığına işaret eden bir iz görülmemektedir. 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından belirlenen 1 ve 3. derece arkeolojik sit sınırları bilimsel verilere dayanmamaktadır. Toprak üstündeki mevcut veriler alanın 1. derece arkeolojik sit alanı için yeterli değildir. 3. derece arkeolojik sit alanı için de yeterli veri bulunmamaktadır.”    Bakanlığa baskı!  Koruma kurulu TOKİ’nin hazırlattığı bu raporu gündeme almadı. Bunun üzerine TOKİ Kültür ve Turizm Bakanlığı’na baskı yapmaya başladı. Bakanlık da koruma kuruluna bir yazı göndererek raporun neden incelenmediğini sordu, kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi. Koruma kurulu ilk toplantısında raporu da inceleyerek kararının arkasında durduğunu, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin sondaj kazıları yapmasını istedi. Şimdi müze tartışılan alanda arkeolojik kazılara başlayacak. Radikal

Geri Dön