29 / 03 / 2024

Vahit Güneş, Özbekistan'da 4 AVM, 18 şirket ve 50 milyon dolarını bıraktı!

Vahit Güneş, Özbekistan'da 4 AVM, 18 şirket ve 50 milyon dolarını bıraktı!

Özbekistan'da yatırımı bulunan Türk firmaları şu sıralar adeta diken üzerinde. Onlarca firmaya el konulurken, sahiplerinin bazıları aylarca tutuklu kaldıktan sonra sınırdışı edildi



 

Türkiye’ye dönen şirket sahipleri, can güvenlikleri olmadığı gerekçesi ile bir daha Özbekistan’a gidemediklerini söylüyor. Özbekistan cezaevlerinde 50 kadar Türk bulunuyor.   Özbekistan’da benzer durum içinde olan firma sayısı 60 olarak ifade ediliyor.   Artvinli Vahit Güneş ve kardeşleri Türkiye’deki yatırımlarından sonra 2003’te Özbekistan’da da yatırım yapmaya başladı. 7-8 yıl içinde Özbekistan’daki işlerini önemli bir noktaya taşıyan Vahit Güneş’in başında bulunduğu Turkuaz Grup, bu ülkede çeşitli alanlarda 18 şirket kurdu, 4 AVM açtı, bin 200 kişi çalıştırd.   Özbekistan’da 9 aya yakın tek bir hücrede tutulması olayını “Özbekistan’da cehennemi yaşadım” sözleri ile dile getiren Güneş yaşadıklarını şöyle ifade etti: “2 Mart 2011 günü, saat 10.30 sıralarında AVM’de bulunduğum sırada 300 kadar silahlı-maskeli kişi AVM’nin etrafını sardı. Bir anda neye uğradığımızı şaşırdık. Beni ofisimde tuttular. Başımda 50 kadar silahlı kişi bulunuyordu. 7-8 gün beni ofiste tuttular.    Ben içerde ofiste tutulduğum sırda AVM’yi yağmaladılar. AVM’nin kapısına getirilen kamyonlarla yağmalama yapıldı. Tutuklanmam için bir kılıf uydurduktan sonra cezaevine konuldum. 9 aya yakın tek başıma bir hücrede tutuldum. Konulduğum yer istihbaratın denetimindeydi.  O kadar acı şeyler yaşadım ki… En son kardeşim 700 bin dolar fidye ödeyerek çıkabildim.   Özbekistan’daki 4 AVM’miz, 18 şirketimiz gitti. Zararımız en az 50 milyon dolar. Bin 200 çalışanımız vardı bütün hepsini kaybettik. Mal varlığımız gittiği gibi canımız da gidiyordu. Cezaevinde sahip olduğum eşyaları, cep telefonumu bile alamadan Özbekistan’dan çıktım. O ülkede onca malvarlığım olmasına ceketimi alıp çıkabildim.”   Vahit Güneş, kendilerine yönelik suçlamaların el koyma gerekçelerinin, 'vergi kaçırma ve dini yayın bulundurma' şeklinde ifade edildiğini söyleyerek “Bize yönelik operasyon için bahane aradılar. Grubumuza ait şirketlerin tümünde yapılan incelemelerde suç unsuruna rastlanmadı. Sadece gümrük antreposunda ve depolarda 60 bin dolar değerindeki malın evraksız olduğunu iddia etiler” şekline konuştu.   Vahit Güneş şimdilerde el konulan malvarlığını kurtarmak için Tahkim Davası açmaya hazırlanıyor.   'Sayaçları neden pahalı sattınız' cezası   Federal Group bünyesindeki Federal Elektrik yöneticisi Asım Kayan da, geçtiğimiz yıl tutuklu kalan bir diğer isim. 365 gün boyunca tutuklu kaldığını söyleyen Kayan “Federal Elektrik olarak Özbekistan Devleti ile ortak bir şirket kurduk. Doğalgaz sayaçlarının satışını yapıyorduk.   Türkiye’ye gelmek üzere olduğum sırada havaalanında alındım. 365 gün boyunca tutuklu kaldım. Suçlamada gerekçe 'gaz sayaçlarını pahalı sattığımız' yönünde oldu. Tabi bu bir bahane. Oraya yatırım için Türkiye'de ciddi hazırlıklar yapmıştık. Federal Elektrik olarak 20-25 milyon dolar zararımız oluştu. Ben tutuklu olduğum süreçte, diğer çalışanlarımız da dönmek durumunda kaldı. Şirket kapalı durumda” bilgisini verdi.   300 dolarlık fiş için fabrikaya el konuldu   Özbekistan’da 120 kişinin çalıştığı tekstil atölyesi ve satış mağazası bulunan Levent Karabayır ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “2006 yılında 200 bin dolarlık bir yatırım yaptık. Tekstil ürünleri üretiyorduk. Bir yanda da ürünleri mağazada satıyorduk. Benim Türkiye’de bulunduğum 15 Aralık 2010 günü önce mağazaya gelmişler, daha sonra fabrikaya gitmişler. Gerekçe ise mağazada fiş kesilmemesi…   Fiş kesilmeyen ürün tutarı ise toplasanız 300 dolar değil. Tabi fiş olayı bahane… Bize orada yüklü bir ceza kesildi. Cezayı ödedim. Benim Özbekistan’a girişim yasaklandı. Mağazayı kapattık. Oradaki bazı dostlar aracılığı ile kurtulduk. Ama orada başımıza neler geldi bir biz biliyoruz. Fabrikamın başında ise Özbek bir müdür bulunuyor. Fabrikamı onlar işletiyor. Gidemediğim için fabrikamı da alamıyorum. El koyma olayları 2010’un sonunda başladı. En son dün (önceki gün) 4 firmaya daha el konulmuş” bilgisini verdi.   Müşteri bulunsa satıp gelecekler   Kimi şirket sahipleri ise adlarının yazılmasını istemiyor. Gerekçe ise halen Özbekistan’da tutuklu personellerinin bulunması ve işyerlerinin bulunması… Adının yazılmasını istemeyen bir şirket sahibi iki personelinin 1.5 yıldan bu yana tutuklu odlunu ifade etti.   “Biz ne yaptık da bütün bunlar başımıza geldi” diyen aynı kaynak: “Ekonomik olarak çöktüm. Özbekistan’daki üretim yerimiz durma noktasında. Tutuklu çalışanlarımın ailelerin bakmak durumundayım. Ben kendim de Özbekistan’a gidemiyorum. Malımızı canımızı nasıl kurtaracağız bilmiyorum. Ben Özbekistan'a hayatımı verdim. Şimdi hepsi gitti. Burada da borç içindeyim. Ve üstelik damgalanmak ayrı bir zulüm… Şuan Özbekistan’dan bir çok firma malını satıp gelmek istiyor. Ancak müşteri bulamıyor.” Dedi.   Ceketimi bile alamadın çıktım   Bir başka firma sahibi ise şunları söyledi: “Orada tutuklu olan personelim var; onları kurtarmaya çalışıyoruz. Size şu kadarını söyleyeyim. Orada ceketimi bile alamadın çıktım. Eşyalarım dahi orada. Ki biz 'Özbekistan’ın Koç’u olarak anılıyorduk. Şimdi burada garibanları oynuyoruz. Üstelik Türkiye’de aldığımız malların da borçları da sırtımıza bindi. El konulan mallarımızı kurtarmamız uzak bir ihtimal…”   Dinçer Gökçe/Hürriyet

Geri Dön