Varlık Fonu'nun İFM ortaklığı yatırım faaliyetlerini hızlandırdı!
Türkiye Varlık Fonu'nun İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesine yatırımcı olarak 1,67 milyar TL'yle dahil olması, yatırım faaliyetlerini 2019'un son çeyreğinde hareketlendirdi.
Cushman & Wakefield tarafından ofis, perakende, sanayi, lojistik, konut, otel sektörlerine yönelik hazırlanan "Türkiye Pazar Analizleri 2019 Yıl Sonu Raporu" yayınlandı.
Hazırlanan rapora göre, Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde pozitif eğilime geçerek önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 0,9 artış kaydetmesinin, ofisten perakende ve lojistiğe kadar ticari gayrimenkulün pek çok alanındaki yatırımlara da hız kazandırması bekleniyor.
Dünya'da yer alan habere göre, reel sektör güven endeksi ve imalat sanayi endekslerinin uzun zamandır gösterdiği düşüş eğiliminden sonra üçüncü çeyrekte yükselişe geçmesiyle ekonomide gözlemlenen ılımlı toparlanma, kısa ve orta vadede ticari gayrimenkuldeki yeni yatırım beklentilerinin de önünü açtı.
Geçen sene süresince ofis pazarındaki yatırım faaliyetlerinde yaşanan en önemli gelişme; Türkiye Varlık Fonu'nun İFM'ye yatırımcı olarak 1,67 milyar TL ile katılması olmuştu. Yatırım faaliyetleri beklentiler doğrultusunda senenin son çeyreğinde hareket kazandı.
Artan acil satılık gayrimenkullerle ofis yatırımlarına olan talebin giderek artması ve fiyatların da alıcı beklentilerine yaklaşarak kiracı lehine ortamın orta vadede sürmesi bekleniyor. Bu doğrultuda, 2019 yılında önceki yıla göre 278 bin 828 metrekareyle neredeyse aynı seviyede kaydedilen toplam kiralama işlemlerinin gelecek dönemlerde daha da artması bekleniyor.
Ofis arzı düşük olsa da mevcut geliştirme projelerine paralel olarak artıyor. İstanbul'da genel ofis arzı 6,46 milyon metrekare olarak aynı seviyede kalırken, yeni yapı ruhsatlarında da düşüş görüldü.
4. çeyrekte, metrekare bazında anlaşmalar, yüzde 66,78'i Anadolu Yakası'nda olmak üzere bir önceki çeyreğe göre neredeyse 2 katı bir oranla artarken, ofis kiraları metrekare başına 170 lira ile en yüksek İstanbul Levent'te gerçekleşti. Birincil kiraların kısa vadede dip noktaya ulaşması beklenirken, birincil getiri oranlarının ise artan acil satılık gayrimenkullerle kısa ve orta vadede artması bekleniyor.
Yabancı yatırımcı, Türkiye'yi ulaşım ve depoda merkez üs yapacak
Hazırlanan rapora göre, 2019 yılında sanayi ve lojistik yatırım işlemleri önceki seneye kıyasla sürekli arttı ve sektörün kullanım amaçlı arsa ve fabrika satın alımları ile yükselişe geçti. Sanayi ve lojistik yatırım talebinin fırsatçı alıcılar tarafından ivme kazanması da öngörülüyor.
Geçen sene boyunca İngiltere'den Danimarka'ya, Tayvan'dan Almanya ve ABD'ye kadar yabancı birçok firmanın yatırım rotalarını Türkiye'ye çevirmesi, ülkenin ulaşım ve depo alanında merkez üs olmasını da hızlandırdı.
Sene sonunda tanıtımı yapılan yerli otomobilin Bursa Gemlik'te kurulacak fabrikası sanayi pazarında ivmelenmeyi hızlandırmış olacak.
Depo kiralama faaliyetleri 4. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre önemli ölçüde artışla 22 bin 907 metrekare olarak belirlenirken, 2019 yılında depo kiralama hacmi 102 bin 473 metrekareye ulaştı. Sektörde arsa fiyatları ve kira seviyelerinin döviz cinsinden düşüşüne yönelik beklentiler devam edecek.
Online perakendeye yönelik talep ivmelenecek
Raporun perakendeye ilişkin verilerine göre, 2019 boyunca perakende yatırım faaliyetleri, ikincil kentlerde bulunan alışveriş merkezlerinde yükseldi. Artışa geçen enflasyona rağmen yılın 3. çeyreğinde ekonomide kaydedilen pozitif büyümeyle fırsatçı yatırımcıların satılık gayrimenkullere olan talebinin artması bekleniyor.
Geçen sene AVM eğilimi yeni fonksiyonlu, yeme-içme, eğlence alanlarıyla yenileme ve yeniden konumlandırma üzerine gelişti. Bunun dışında perakendenin çok yönlü kanal sistemi ile ilerlemesi, online perakendeye olan talebin de buna paralel olarak hızlı ivmelenmesi bekleniyor.
Son çeyrekte 231 bin 540 metrekarelik yeni arz girişi ile toplam AVM arz girişi 2019 yılında 351 bin 540 metrekare olarak gerçekleşirken, toplam arz 424 AVM ile 13,22 milyon metrekareye ulaştı. Döviz cinsinden kiraların enflasyon ve kura bağlı olarak kısa vadede dip noktaya ulaşması beklenirken, getiri oranlarının da kısa ve orta vadede hafif bir artış göstermesi öngörülüyor.
Türkiye Varlık Fonu'nun finansman sağladığı projeler nelerdir?
