20 / 04 / 2024

Yeni Boğaziçi yasasıyla tarihi binalar da yıkılabilecek!

Yeni Boğaziçi yasasıyla tarihi binalar da yıkılabilecek!

İstanbul Boğazı’ndaki tüm yetkilerin İBB’den Cumhurbaşkanlığı’na devredilmesini öngören yasa tasarısı ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Hukukçular, yasa tasarısındaki yeni maddeler ile tarihi binaların yıkım ve restorasyonunun da Boğaziçi Başkanlığı'nın kontrolünde olacağını söyledi...



Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Boğaz’daki Sarıyer, Beşiktaş, Beykoz ve Üsküdar belediyelerinin İstanbul Boğazı ile ilgili yetkilerini Cumhurbaşkanı tarafından atanacak Boğaziçi Başkanlığı'na devreden yasa teklifi tepki almaya devam ediyor. 

Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberinde yer alan yasa teklifine göre, Boğaz'da imar yetkisini elinde bulunduran İBB'ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün yetkileri; üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak Boğaziçi Başkanlığı'na devredilecek. Böylece İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün yetkileri sıfıra inecek.

Boğaziçi “Genişliyor”

Tasarıda, “Silüet geçiş sahası” adı altında bir alan tanımı ifadesi yer alıyor. Toplam 46 milyon 340 bin metrekarelik alanı içine alan Boğaziçi'nin sınırlarının genişletilmesinin önü açılarak Boğaziçi Başkanlığının yetki alanı da genişletiliyor. Başkanlığa tanınan yetkilere bakıldığında bu yeni alan tanımının, İBB ve ilçe belediyelerinin yetki alanının daha da kısıtlanmasına yol açacağına söyleniyor. 

Köprü geçiş ücreti payını alamayacak

Tasarıda “Boğaziçi İmar Müdürlüğünün bütçesi, personeli ve gelirleri de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aktarılır” hükmü kanun metninden çıkarıldığı görülüyor. Hukukçular bu durumun aynı zamanda İBB'nin Boğaz köprüleri geçiş ücretlerinden aldığı yüzde 10’luk payı da alamayacağı şeklinde yorumluyor.

Tarihi binalar yıkılabilecek

Yasa tasarısında yer alan “can ve mal güvenliğinin sağlanmasını teminen afet riski bulunan bina ve alanlara ilişkin önlemler almak” ibaresinin büyük tehditler taşıdığının altını çizen hukukçular, afet riski taşıyan tarihi ve kültürel önem sahip yapıların güçlendirilmesi ve restorasyonunun yanında “yıkılmasının” da önünün açılacağını ifade ediyorlar. 

Tasarıda Boğaziçi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarının görevlerinden “Bakanlıkça tespit edilen veya ettirilen korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının tescilini yapmak, özelliklerini kaybetmiş olanlarının tescil kaydını kaldırmak” maddesi de bulunuyor. Hukukçular bu düzenlemenin, kültür ve tabiat varlığı özelliğinin yok olmasına karar verme yetkisinin istenilen şekilde kullanılmasına yol açabileceğini belirtiyor.

Mülkiyet hakkı ihlali

Hukukçular kamulaştırma ile ilgili olarak“Tekrarı halinde yapı ve bulunduğu parsel Boğaziçi Müdürlüğünce veya ilgili belediyesince ivedi olarak kamulaştırılır” hükmünün de Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtirken, kamulaştırma yönteminin bir “ceza” olarak uygulanmasının Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına göre “mülkiyet hakkı ihlali” anlamına geldiğinin altını çiziyorlar.

‘1984 yılında kuruldu’

1974 yılında “Doğal sit alanı” ilan edilen İstanbul Boğaziçi alanının korunması için hazırlanan özel yasa 22 Kasım 1983 tarihinde yürürlüğe koyuldu. Boğaziçi Yasası'nın 6. Maddesi ile 11 Ocak 1984 tarihinde Boğaziçi İmar Müdürlüğü kuruldu. 9 Mayıs 1985 tarihinde yürürlüğe giren İmar Kanunu ile Boğaziçi İmar Müdürlüğü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlandı. Müdürlük toplam 4 bin 634 hektarlık yani 46 milyon 340 bin metrekarelik alanda çalışmalarını yürütüyor. Bu alanın 165 hektarını yani 1 milyon 650 bin metrekaresini de sahil şeridi oluşturuyor

İlk 9 ayda 302 milyon tl

Karayolları Genel Müdürlüğü'nün raporlarındaki rakamlara göre, bu yılın ilk 9 ayında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden 302 milyon TL gelir elde edildi. Bu gelirin yüzde 10'u 30.2 milyon TL yapıyor.

Canan Kaftancıoğlu'ndan İstanbul Boğaz'ı tasarısına dair açıklama!


Geri Dön