19 / 04 / 2024

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun!

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun!

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi TBMM'ye sunuldu.



Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi TBMM'ye sunuldu. 

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi TBMM'ye sunuldu. Komisyonda devam eden kanun teklifi ile vatandaşların kamu kurumlarına olan borçlarının yeniden yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı yoluyla vergilendirmede öngörülebilirliğin artırılması ve geçmiş vergi dönemlerine ilişkin olası risklerin ortadan kaldırılması, kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi için işletme kayıtlarının işletmelerin içinde bulundukları fiilî duruma uygun hale getirilmesi, işletmelerin bilançolarında yer alan gayrimenkuller ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler için yeniden değerleme yapılması imkanının sağlanması, karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemeyen kişilerin yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde geçmiş ödeme performanslarına ilişkin olumsuz kayıtların dikkate alınmamasının sağlanması amaçlanıyor.

GENEL GEREKÇE 

Covid-19 salgınının ülke ekonomisine etkilerini azaltmak, istihdamı ve üretimi korumak ve vatandaşların salgından en az şekilde etkilenmesini sağlamak için alınan önlemler ve sağlanan desteklerin yanı sıra bir seri düzenleme yapılarak vatandaşlarımızın, işletmelerimizin vergi ve sigorta primleri başta olmak üzere kamuya olan yükümlülükleri ertelenmiş, vergi oranlarında indirime gidilmiştir. 

17 Kasım 2020 tarihinde yayımlanan 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla kişi ve kuruluşların, Hazine ve Maliye Bakanlığına, Ticaret Bakanlığına, Sosyal Güvenlik Kurumuna, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına ve çok sayıda kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlara olan kesinleşmiş borçlarının yapılandırılması ve taksitler halinde ödenmesi imkânı getirilmiştir.

Ancak, küresel salgının yayılımının ve etkilerinin devam etmesi nedeniyle yapılandırma taksitlerini ödeyemeyen ya da borçları yapılandırma kapsamında bulunmayan vatandaşlarca yeni bir imkân verilmesi talepleri yoğunlaşmış, ayrıca kesinleşmiş borçlar dışında ihtilaflı aşamada bulunan veya henüz inceleme ve takdir işlemleri tamamlanmamış borçların da, ihtilaflara son verilmesi ya da yeni ihtilaflar başlatılmaması amacıyla düzenleme yapılması talebi dile getirilmiştir. 

Hazırlanan teklif ile 7256 sayılı Kanunun kapsamından sonraki dönemlerden borcu bulunan vatandaşlar ile 7256 sayılı Kanundan yararlanmak üzere başvurduğu halde gerekli ödemeleri yapmaması nedeniyle Kanunu ihlal etmiş olanları da kapsayacak şekilde kesinleşmiş alacaklar için yeniden yapılandırma düzenlemesi yapılması amaçlanmıştır. 

Ayrıca, ihtilaflı ya da inceleme ve takdir işlemleri devam eden alacaklar için de yapılandırma imkânı getirilerek bu aşamalardaki alacakların bir an önce Hazineye intikalinin sağlanması, matrah ve vergi artırımı yoluyla vergilemede öngörülebilirliğin artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılması ve işletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesine yönelik düzenlemeler öngörülmüştür.

Teklifle, işletmelerin bilançolarında yer alan gayrimenkuller ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler için yeniden değerleme yapma imkânı sağlanarak bu kıymetlerin bilançolarda güncel değerleriyle yer alması yönünde düzenleme önerilmiştir. 

Diğer taraftan, bazi kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarına olan borçların yapılandırılması da düzenlenmiştir.

Ayrıca, karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemeyen kişilerin yükümlülüklerini yerine getirmeleri halinde geçmiş ödeme performanslarına ilişkin olumsuz kayıtların dikkate alınmayacağı hususunda düzenleme yapılmaktadır. 

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun!

MADDE GEREKÇELERİ 

MADDE 1- Maddeyle, Kanunun kapsamı düzenlenmektedir.  Maddede yapılandırmaya konu alacaklar; alacaklı idare, alacak türü ve alacağın dönemi itibarıyla belirlenmiştir. Yapılandırmaya konu alacakların ait olduğu idareler; Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, il özel idareleri, belediyeler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YIKOB) şeklinde düzenlenmiştir.  Yapılandırmaya konu alacaklar; esas itibarıyla 30/4/2021 tarihi dikkate alınarak belirlenmiş ve vergiler, vergi cezaları, idari para cezaları (düzenleyici ve denetleyici kurumlarca verilen idari para cezaları, Covid-19 ile mücadele kapsamında verilen idari para cezaları ile tütün ve tütün mamulleri kullanımından kaynaklanan idari para cezaları hariç), gümrük vergileri ve idari para cezaları, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası gibi fer’i alacaklar kapsama alınmıştır. Ayrıca, bu idarelerin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip ve tahsil edilen diğer alacakları (adli para cezası hariç) ile belediyelerin, su, atık su ve katı atık gibi alacakları Kanun kapsamındadır. Maddede, Kanunda kullanılan bazı terimlerin ifade ettiği anlamlar tanımlanmıştır. Ayrıca, işletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan ya da kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanına ilişkin düzenleme yer aldığı hususu belirtilmiştir. 

MADDE 2- Maddeyle, Hazine ve Maliye Bakanlığına, Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB'lara bağlı tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ve belediyelerin ve büyüksehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin kesinleşmiş bazı alacaklarının hangi şartlarla yapılandırılacağı düzenlenmiştir. Maddenin birinci ve ikinci fıkralarında, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde  ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan; vergiler ve vergi cezaları, bazı idari para cezaları, 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen bazı alacaklar, gümrük vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme cezası gibi fer'i alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. Maddenin üçüncü fikrasında, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden alacakların da kesinleşmiş alacak olarak yapılandırılacağı düzenlenmiştir.  Maddenin dördüncü fıkrasında, her bir taşıt için Kanun kapsamında ödenecek olan taşıtlar vergisi, taşıta ilişkin idari para cezaları ile geçiş ücretinin en az yüzde 10'unun ödenmesi şartıyla taksit ödeme süresince fenni muayene izni verileceği belirtilmektedir. Maddenin beşinci fikrasıyla, tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kâğıdı ve alkollü içkilerin üreticileri ve ithalatçılarının, ürünlerinde kullanmaları gereken özel etiket ve işaretleri kullanabilmeleri için Kanun kapsamında yapılandırılan ve vadesi 1/3/2016 tarihinden sonra gelen Özel Tüketim Vergisi Kanununun III sayılı Listesinin (A) ve (B) Cetvellerinde yer alan ürünlere ilişkin özel tüketim vergisi ve vadesi 1/10/2020 tarihinden sonra gelen katma değer vergisi ile bu vergilere ait beyannameden doğan damga vergisinin tamamının ödenmesi şartı getirilmiştir. Maddenin yedinci fıkrasında, belediyelerin su, atık su ve katık atık ücretleri ile sunduğu bazı hizmetlerden kaynaklanan ücret alacakları ile aldığı bazı payların yapılandırılması düzenlenmiştir. Maddenin sekiz ve dokuzuncu fikralarında, büyükşehir belediyelerinin katı atık ücretleri ile su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacaklarının yapılandırılması düzenlenmiştir. Maddenin onuncu fikrasında, YİKOB'ların Kanun kapsamındaki alacaklarının yapılandırılması düzenlenmiştir. Maddenin onbirinci fıkrasında, madde hükmünden yararlananların ayrıca 213 sayılı Kanunun 379 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen indirimlerden yararlanamayacağı düzenlenmiştir. Maddenin onikinci fikrasında, madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen diğer şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerektiği hüküm altına alınmıştır. 

MADDE 3- Maddeyle, kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacaklarının ne şekilde yapılandırılacağına ilişkin hükümler düzenlenmiştir.  Maddenin birinci fıkrasıyla, Kanunun yayımı tarihi itibariyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkukların yapılandırılması, ikinci fikrasında Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkukların yapılandırılması düzenlenmiştir. Maddenin üçüncü fikrasında, sadece vergi cezalarına gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin olarak dava açılmış olması halinde ödenecek tutarla ilgili düzenleme yapılmaktadır. Maddenin dördüncü fikrasında, Kanun kapsamındaki idari para cezalarından ihtilaflı olanların yapılandırılması düzenlenmiştir. Maddenin beşinci fıkrasında, Kanun kapsamındaki ecrimisillerden ihtilaflı olanların yapılandırılması düzenlenmiştir. Maddeye göre ödenecek alacakların tespitinde esas alınacak olan en son kararın, tarhiyata/tahakkuka/idari yaptırım kararına/ecrimisile ilişkin ihbarname/düzeltme ihbarnamesine yönelik verilen ve bu Kanunun yayımı tarihinden önce taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karar olduğu belirtilmek suretiyle Kanun uygulamasında hangi kararın esas alınacağına dönük temel ilke belirlenmektedir. Maddenin onbirinci fikrasında, bu madde hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak bu Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan ilk tarhiyata/tahakkuka/idari yaptırım kararına/ecrimisile ilişkin ihbarname/düzeltme ihbarnamesine göre belirlenen alacakların başka bir işleme gerek olmaksızın takip edileceği belirtilerek, Kanundan yararlanma hakkının kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. 

MADDE 4- Maddeyle, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımı tarihinden önce başlanıldığı halde tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edileceği belirtilerek bu safhada bulunan alacaklar da Kanun kapsamına alınmıştır. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra, tarh edilen vergilerin yapılandırılması düzenlenmekte ve maddeden yararlanma, ihbarname tebliğine bağlı başvuru ve ödeme süreleri belirlenerek kurala bağlanmaktadır. Ayrıca, Kanundan yararlanmanın genel başvuru süresi içinde tebliğ edilen ihbarnameler için farklı başvuru süresi ve buna bağlı olarak birinci taksit ödeme süresi belirlenmiştir. İştirak nedeniyle kesilen vergi ziyai cezaları, vergi aslına bağlı olarak hesaplanmakta ise de verginin mükellefi ile cezaya muhatap olan kişiler farklıdır. Bu nedenle bu fiiller için cezaya muhatap olanların madde hükmünden yararlanma şartları farklı bir şekilde belirlenmiştir. Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımı tarihinden önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi cezaları hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte, asla bağlı olan vergi cezalarının tahsilinden vazgeçilebilmesi için verginin bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olması veya bu Kanunun 2 nci maddesine göre ödenmesi şartı getirilmiştir. Diğer taraftan, bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımı tarihinden önce tamamlandığı halde bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemlerinin yapılması ve maddede belirlenen tutarın, belirtilen süre içerisinde ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılması sağlanmıştır.  Mükelleflerin bu madde hükümlerinden yararlanabilmeleri için maddede belirtilen süre ve şekilde ödeme yapmaları ve dava açmamaları şartı getirilmiştir. Benzer düzenleme, gümrük vergisi için de getirilmiştir. Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar da bu madde hükmünden faydalandırılmıştır. Öte yandan, Kanunun 3 üncü maddesi ile bu madde hükmünden yararlanan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma, vergi cezalarında indirim, 4458 sayılı Kanunun uzlaşma, 5326 sayılı Kanunun peşin ödeme indirimi ve 2886 sayılı Kanunun 75 inci maddesindeki indirim hükümlerinden yararlanamayacağı belirlenmiştir. Maddede incelemeye başlama tarihinin, 213 sayılı Kanunun 140 inci maddesine göre tayin olunacağı düzenlenmiştir. Maddenin onuncu fikrası ile Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunda belirtilen başvuru süresi içerisinde pişmanlıkla veya kendiliğinden yapılacak beyanlara ilişkin düzenlenme yapılmaktadır. Onuncu fikranın (b) bendi ile 30/4/2021 tarihinden önce verilmesi gerektiği halde Kanunun yayımı tarihine kadar verilmemiş olan emlak vergisi bildirimlerine ilişkin düzenleme yapılmıştır.  Maddenin onbirinci fikrasında, 193 sayılı Kanunun 64 üncü maddesine göre vergilendirilen diğer ücret mükelleflerinin; 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vergi dairelerine başvurarak 2021 takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve karnelerine işletmeleri kaydıyla, önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir vergi ve ceza aranmaması suretiyle bu mükelleflerin kayıt altına alınması hedeflenmiştir. 

MADDE 5- Maddeyle, matrah ve vergi artırımı düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasıyla mükelleflerce çeşitli sebeplerle noksan beyan edilmiş ya da beyan dışı bırakılmış geçmiş yıl gelirlerinin belli oran ve tutarlar dâhilinde beyan edilmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde beyan edilecek gelirlere uygulanacak oran ve tutarların tespitinde ekonomik gelişmelere paralel olarak tespit edilen matrahlar esas alınmıştır. Böylece mükelleflere, 213 sayılı Kanunda yer alan vergi cezaları ve gecikme faizlerine muhatap olmadan vergilerini ödeme imkânı sağlanmakta ve artırımda bulunulan vergiler ve dönemler için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmamak suretiyle gelirlerin doğru beyan edilmesi teşvik edilmektedir. Ayrıca, matrah artırımında bulunan mükelleflerin beyan edecekleri ve üzerinden vergi hesaplanacak matrahlar için asgarî tutarlar belirlenmekte, daha önce zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş yahut ilgili yıllarda faaliyette bulunulmuş veya gelir elde edilmiş olsa da bu faaliyetlerin ve gelirlerin vergi dairesinin bilgisi dışında bırakılmış olması nedeniyle matrah bulunmaması halleri ile mükellefler tarafından beyan edilen matrahlara uygulanan oranlar sonucu bulunan matrahlara alt sinir getirilmektedir. Ayrıca, kurumlar vergisi mükelleflerinin artırımda bulundukları kurumlar vergisi matrahlarının yanı sıra 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre vergi tevkifatına tabi olan kazanç ve iratları üzerinden tevkif edilen vergileri de artırmaları şartı getirilmektedir. Maddenin ikinci fıkrasıyla, gelir (stopaj) vergisi ve kurumlar (stopaj) vergisine ilişkin vergi ve matrah artırımı hükümleri düzenlenmekte olup bu fikra hükmünden faydalanan mükellefler nezdinde, artırımda bulunulan vergiyi ödemeyi kabul ettikleri vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler dolayısıyla gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacağı öngörülmektedir. Maddenin üçüncü fıkrasıyla katma değer vergisi mükelleflerinin vergi artırımında bulunmaları halinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatina muhatap tutulmamaları imkânı sağlanmaktadır. Artırıma esas alınan tutar, yıl içinde verilen katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen “hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamıdır. Hesaplanan KDV, indirimlerden önceki vergi tutarıdır. Artırıma esas tutar olarak, "ödenmesi gereken KDV” yerine, "Hesaplanan KDV'nin esas alınmasının nedeni, indirimler yüzünden bazı dönemlerde beyannamede ödenecek KDV çıkmamasıdır. Artırıma esas tutarın daha genel ve objektif bir tabana dayandırılması ve uygulanabilirliğin sağlanması amacıyla "Hesaplanan KDV” tercih edilmiştir. Mükelleflerin sorumlu sıfatıyla verdikleri KDV beyannameleri için bu madde hükmünden yararlanmaları söz konusu değildir. Ayrıca, sorumlusıfatıyla beyan edilen vergiler, vergi artırımına ilişkin yıllık toplam tutarın hesabında dikkate alınmayacaktır. Maddede ayrıca mükelleflerin matrah ve vergi artırımına ilişkin olarak dikkate alacakları diğer hususlar düzenlenmektedir. Matrah veya vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartları yerine getiren mükelleflerin, defter ve belgeleri incelenmeyecek ve artırıma konu olan vergilerle ilgili olarak tarhiyat yapılmayacaktır. Mükelleflerin, defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi incelemesi yapılmış olması ilgili yıllar için mükellefler tarafından matrah veya vergi artırımında bulunulmasına engel olmadığı gibi idarenin, artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için vergi incelemesi yapma hakkı saklıdır. Matrah ve vergi artırımında bulunulmasının 213 sayılı Kanuna göre defter ve belgeleri muhafaza ve ibraz ödevini kaldırmadığı madde metninde açıkça belirtilmiştir. Maddede öngörülen bir diğer düzenleme ise bu Kanuna göre matrah veya vergi artırımında bulunulmasının Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerine engel teşkil etmeyeceği hususudur. Ancak, maddede yer alan inceleme yapma hakkına yönelik hükümler saklı kalmak kaydıyla vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin 2/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) sonuçlandırılamaması halinde bu işlemlere devam edilmeyecektir. Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmayacaktır. İnceleme ve takdir sonucu tarhiyata konu matrah farkı tespit edilmesi halinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla inceleme ve takdir sonucu bulunan matrah farkı, bu madde hükümleri ile birlikte değerlendirilecektir.

213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenlerin, terör suçundan hüküm giyenlerin ve haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenlerin bu Kanunun matrah veya vergi artırımına ilişkin hükümlerinden yararlanamayacakları öngörülmektedir. Bununla birlikte, haklarında, 213 sayılı Kanunun 359'uncu maddesinin (b) fikrasında yer alan defter, kayıt ve belgeleri yok etme veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyma veya hiç yaprak koymama yeya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme fiillerinden hareketle yapılan vergi incelemesi devam edenlerin maddede belirtilen süre ve öngörülen şekilde matrah veya vergi artırımında bulunmaları durumunda, söz konuşu vergi incelemesinin tamamlanmasına kadar bu artırımlara ilişkin olarak tahakkuk işlemlerinin bekletilmesi ve söz konusu vergi incelemesi kapsamında bu Kanunun yayımı tarihini izleyen ayın başından itibaren on iki ay içerisinde bu fiillerin varlığının tespit edilememesi durumunda, mükelleflerin matrah ve vergi artırımı hükümlerinden faydalandırılması öngörülmektedir. Matrah ve vergi artırımı üzerine hesaplanan vergilerin ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte ödenmesi kuralı getirilmektedir. 

MADDE 6- Maddeyle, işletme kayıtlarının düzeltilmesi düzenlenmektedir. Maddenin birinci fikrasıyla, kayıt dışı faaliyetlerin kayıt altına alınabilmesi için, işletmelerde mevcut olmasına rağmen kayıtlara yansıtılmamış emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilebilmesini sağlayacak düzenleme yapılacak. Buna göre, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilecek rayiç bedeliyle, Kanunda öngörülen süre içinde vergi dairelerine bir envanter listesi ile bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebileceklerdir. 

Bu suretle gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yasal kayıtlarının gerçek durumu yansıtır bir hale getirilmesi hedeflenmektedir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler aktiflerine kaydettikleri emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için iki ayrı karşılık hesabı açacaklardır. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi halinde sermayenin bir unsuru olarak sayılmakta ve dolayısıyla vergilendirilmemektedir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrılan karşılıklar ise birikmiş amortisman olarak kabul edilmektedir. Envantere dâhil edilen bu kıymetler üzerinden ayrıca amortisman ayrılmayacaktır. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise emtianın rayiç bedelini defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak, makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedelini ise envantere kaydedeceklerdir. 

Mükelleflerin ellerinde bulunan belgesiz malların kayıt altına alınması, kayıt dışı ekonominin daraltılması ve bundan böyle yaratılacak katma değer vergisinin kavranması amacıyla, bildirim konusu mallar için katma değer vergisi hesaplatılmakta ve bu verginin, sorumlu sıfatıyla beyani sağlanmaktadır. Bu madde çerçevesinde beyan edilerek makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tâbi faaliyetleri üzerinden hesaplanan vergiden indirilmesi mümkün değildir. Ancak emtia üzerinden ödenen katma değer vergisi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilecektir. Ayrıca özel tüketim vergisine tabi malları öngörülen düzenleme kapsamında beyan eden ve bu mallara ilişkin alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin, beyan tarihindeki miktar ve emsal bedel üzerinden hesaplanan özel tüketim vergilerini de katma değer vergisine ilişkin beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek ödemesi amaçlanmaktadır. 

Maddenin ikinci fikrasıyla, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin kayıtlarının daha sağlıklı hale getirilebilmesi için kayıtlarında yer aldığı halde gerçekte mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilmelerine imkân sağlanmaktadır. Diğer bir anlatımla, faturalı olarak alınıp kayıtlara geçen ancak belge düzenlenmeksizin satılan bu gibi kıymetlerin halen işletme kayıtlarında gözükmesi nedeniyle oluşan gerçek dışılık, fatura düzenlenerek kayıt ve beyanlara bu kıymetlere ait hasılat olarak intikal ettirilmesi sağlanmak suretiyle düzeltilmektedir. Faturalama işlemi, emtialar bakımından kayıtlarda yer alan maliyete, bu maliyete aynı neviden mallara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayri safi kâr oranının uygulanması suretiyle bulunan tutarın eklenmesi suretiyle yapılacaktır. Gayri safi kâr oranının, cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odasının belirleyeceği oran esas alınacaktır. Makine, teçhizat ve demirbaşlar bakımından ise mükelleflerin kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedelleri dikkate alınmak suretiyle ilgili kıymetlere ilişkin kayıt ve beyanlar yapılacaktır. Bu fikra hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, bu Kanunda belirtilen süre içinde faturalama işlemini yapmaları ve bu faturalari yasal kayıtlarına intikal ettirmeleri gerekmektedir. Bu fikra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik ceza ve faiz uygulanmayacaktır. Yasal kayıtlara intikal ettirilen tutarlar, cari yıl gelir vergisi veya kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınacaktır. Ayrıca, bu tutarlar ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilecektir. 

Maddenin üçüncü fıkrasıyla, bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin, 31/12/2020 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilmelerine imkân sağlanmaktadır. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar üzerinden %5 oranında verginin hesaplanarak beyanname verme süresi içinde ödenmesi öngörülmektedir. 

MADDE 7- 2021 Nisan ayı ve önceki aylara ilişkin olup Kanunun yayımı tarihinden önce tahakkuk ettiği halde, bu Kanunun yayımı tarihi itibariyla ödenmemiş olan; 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, Kanunun 60 inci maddesinin birinci fikrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanlardan kaynaklanan genel sağlık sigortası primi alacakları, topluluk sigortası primi alacakları, Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış olan isteğe bağlı sigorta primleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacak asılları ile bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacakların; 30/4/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarının, 30/4/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarının, 
Bu madde kapsamına giren alacakların; asıllarının Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olmasına rağmen, fer'ilerinin bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş fer'i alacağın tahsil ve terkinin şekli düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların, ek 5 ile ek 6 ncı maddeler kapsamında sigortalı olanların, bu madde kapsamındaki borçlarını yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Ayrıca, Nisan 2021 ayı ve öncesi 5510 sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fikrasının (g) bendi kapsamında borcu bulunanlara 31/12/2021 tarihine kadar bu borçlarını gecikme zammı ve cezasız ödeyebilme, bu tarihe kadar da sağlık yardımlarından yararlanma imkânı getirilmiştir. Kanunun yayımı tarihine kadar hiç gelir testine girmemiş genel sağlık sigortalarının 30/11/2021 tarihine kadar gelir testine gitmeleri halinde belirlenecek gelir durumlarına göre tescillerinin güncellenmesi sağlanmaktadır. Bağ-Kur sigortalılarının muhtelif kanunlarla durdurulan sigortalılık süreleri nedeniyle ödemedikleri prim borçlarının  Kanun kapsamında ödeme imkânı verilmektedir. 

MADDE 8- 30/4/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup yapılandırma son başvuru tarihine kadar tebliğ edilen özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin, yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ve bunlara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacaklarının tahsil ve terkinin usulü ile başvuru ve taksitlendirme süresi düzenlenmiştir. 30/4/2021 tarihinden önce (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup yapılandırma son başvuru tarihine kadar tebliğ edilen idari para cezalarının yapılandırma kapsamına alınması sağlanmıştır. 30/4/2021 tarihi ve önceki dönemlere ilişkin olup yapılandırmaya son başvuru tarihine kadar başvuruda bulunmak kaydıyla ilk taksit ödeme süresi sonuna kadar tahakkuk edecek SGK alacaklarının yapılandırma kapsamına alınması düzenlenmiştir. 7’nci madde ve bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerektiği düzenlenmiştir. 

MADDE 9- Maddede Kanunun uygulamasına ilişkin ortak hükümler düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler yer almaktadır. Başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarını genel olarak ikişer aylık devreler halinde on sekiz eşit taksitte ödemeleri öngörülmüş, ayrıca daha kısa sürede ödeme seçenekleri de düzenlenmiştir. Ancak, yapılandırılan borçların taksitler halinde ödenmek istenmesi durumunda, söz konusu borçların maddede belirtilen katsayılara göre arttırılmış şekliyle ödenmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Borçların, ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin ödenmesi halinde ilgili maddelere göre yapılandırılmış olan borçlara herhangi bir ek mali müeyyide uygulanmayacağı, erken ödemeyi teşvik etmek amacıyla yapılandırılmış borçlardan indirim yapılacağı hususları düzenlenmiş ve bu kapsamda yapılandırılan alacağın ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak fer’i alacaklar yerine hesaplanmış olan ÜFE tutarından yüzde 90 oranında, ilk iki taksit içerisinde ödenmesi halinde ise yüzde 50 oranında indirim yapılacağı öngörülmüştür. İlgili maddelerde yer alan azami süreler aşılmamak kaydıyla bu Kanuna göre yapılandırılan borçlar altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödenebilecektir. Borçluların ödeme seçeneklerinden birini başvuru esnasında tercih etmeleri gerekmektedir. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılması mümkün olmadığı halde daha kısa sürede ödeme yapılması mümkün olup, bu takdirde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir. Ayrıca il özel idareleri, belediyeler ve spor kulüplerine yönelik farklı taksit seçenekleri düzenlenmiştir. Maddenin dördüncü fikrasında, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bağli tahsil dairelerinin bu Kanun kapsamında ödenecek olan alacaklarının 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ne şekilde ödenebileceği düzenlenmiştir.  Maddenin beşinci fikrasında, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken 'amme’ alacaklarının mahsuben ne şekilde ödenebileceği düzenlenmiştir. Maddenin altıncı fıkrasında, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında en fazla iki taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde Kanun hükümlerinin ihlal sayılmayacağı, ödenmeyen bu tutarların son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi halinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi halinde, Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam edileceği düzenlenmiştir. Ayrıca, taksitlere yönelik küçük tutarlı eksik ödemelerin ihlal sayılmayacağı belirtilerek taksitlendirmenin devamı sağlanmıştır. Maddenin sekizinci fıkrasıyla, Kanunun bazı özel hükümleri saklı tutulmak suretiyle borçluların ödedikleri tutar kadar bu Kanundan yararlanmalarına imkan verilmektedir. Ayrıca, Kanun kapsamında yapılandırıldığı halde Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmediği için Kanundan yararlanılarak ödenme imkânını yitiren dolayısıyla yapılandırma öncesi şekline geri dönen alacakların, borcun niteliğinde bir değişiklik yapmayacağı yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak ilgili mevzuata göre takip işlemlerinin yapılacağı ve yapılandırma öncesi başlamış olan takip işlemlerinin geçerliliğini koruyarak kaldığı yerden devam edeceği, bu konudaki tereddütleri gidermek amacıyla madde metninde açıkça düzenlenmiştir. Maddenin dokuzuncu fikrasında, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla; 6183 sayılı Kanun ve ilgili kanunlar uyarınca tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacakları ile 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan ve ödemesi devam eden alacakların bu Kanun hükümlerinden ne şekilde yararlanacağı açıklanmaktadır. Maddenin onuncu fikrasında, bu Kanun kapsamında yapılandırılmayacak alacaklar düzenlenmiştir. Maddenin onbirinci fikrasında, bu Kanuna göre ödenecek tutarlara Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için herhangi bir zam veya faiz hesaplanmayacağı düzenlenmektedir.  Maddenin onikinci fikrasında, bu Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizlerin ne şekilde kaldırılacağı düzenlenmiş ve Kanuna göre ödenecek alacaklar nedeniyle daha önce tatbik edilen hacizlere konu malların, borçlunun talebi halinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabileceği yönünde düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca Kanun kapsamında yapılandırılan borcların, borç durumunu gösterir belgede yer almaması için bu borçların en az %10'unun ödenmiş olması kuralı getirilmiştir. Maddenin onüçüncü fıkrasında, Kanunun yararlanma şartı olarak öngördüğü davadan vazgeçme işlemlerinin ne şekilde yapılacağı, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulan borçlara ilişkin dava açılamayacağı ve hiçbir mercie başvurulamayacağı düzenlenmiştir. Böylece, Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulan alacaklara ilişkin karşılıklı olarak sulh yoluyla çözüm amaçlandığından, bu alacaklara dair herhangi bir yargı merciine, Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesi dâhil dilekçe ve başvuru hakkı kapsamında Kamu Denetçiliği Kurumu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu dâhil herhangi bir mercie başvurulamayacağı, başvurulsa dahi bu başvurular üzerine herhangi bir işlem yapılmayacağı düzenlenmektedir. Maddenin ondördüncü fıkrasında, yapılandırma kapsamındaki alacaklara yönelik zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği düzenlenmiştir. 

Maddenin onbeşinci fıkrasında, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılan ödemeler ile bu Kanun kapsamındaki alacaklara karşılık yapılan ödemelerin, sonradan iadesini önlemek amacıyla red ve iade yapılmayacağı düzenlenmiştir. Ancak, mükerrer tahsil edilen tutarların iade edilebileceği tabiidir. Ayrıca, 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesinin de yapılmayacağı açıklanmıştır. Dava  konusu olan tarhiyatlar ile idari para cezası ve ecrimisillere karşılık bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödeme yapılmış olması halinde, ödenen bu tutarların; ilk derece mahkemesinde devam eden davalar ile ilk derece mahkemesince daha önce verilmiş terkin kararları için kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklara yönelik hükümlerden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine, nakden ya da mahsuben iade edilebileceği yönünde istisna getirilmiştir. Maddenin onaltıncı fikrasında, Cumhurbaşkanının Kanunda öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar uzatmaya yetkili olduğu ve 213 sayılı Kanuna göre mücbir sebep hali ilan edilen durumlarda, taksit ödeme sürelerinin belirlenmesine yönelik hükümler düzenlenmiştir. Maddenin onsekizinci fıkrasında, Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili idareler yetkili kılınmış ve il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB'lara ait amme alacaklarına ilişkin hükümlerin uygulamasına yönelik usul ve esasların Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirleneceği düzenlenmiştir. 

MADDE 10- Maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında, Sosyal Güvenlik Kurumunun iş kazası, meslek hastalıkları gibi sebeplerle işverene rücu edilen alacakları ve emekli aylıklarından yersiz ödenenlerden kaynaklı alacakları ile Tarım Bağ-Kur'lularının prim borçlarına karşılık olarak, sattıkları ürün bedellerinden kesinti yapılmak suretiyle SGK'ya ödenmesi gereken prim alacaklarının yapılandırılması düzenlenmektedir. Maddenin dördüncü fıkrasıyla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında üyelerin oda ve borsalara olan aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine olan aidat borçlarının yapılandırılması düzenlenmektedir. Maddenin beşinci fıkrasıyla, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan birlik payı borçlarının yapılandırılması düzenlenmektedir. 

MADDE 11- Maddeyle, 213 sayılı Kanuna 2018 yılında eklenen ve bilanço esasına göre defter tutan tam mükellef gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin aktiflerinde yer alan taşınmazlarının değerlerinin Yİ-ÜFE değerindeki artış oranı dikkate alınarak yeniden belirlenebilmesine imkân tanıyan geçici 31 inci maddesine eklenen bir fikra ile söz konusu mükelleflerin aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazların yanı sıra amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini 31/12/2021 tarihine kadar maddede yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeni eklenen fikrada yer alan hükümler çerçevesinde yeniden değerleyebilmelerine imkân tanınmaktadır. Eklenen bu fikra ile maddenin önceki uygulamasından farklı olarak taşınmazların yanı sıra amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler de yeniden değerlenebilecektir. Sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler için değerleme işlemi yapılamayacaktır. Mevcut madde metninde taşınmazlar için öngörülen hükümler amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler için de uygulanacaktır. 

MADDE 12- 30/4/2021 tarihi itibarıyla prim borcu olan ve ödeme yapmayan sigortalıların, sigortalılık sürelerinin durdurulması, prim borçlarının silinmesi, talep edilmesi halinde durdurulan sigortalılık sürelerinin ihya edilmesi amaçlanmaktadır. 

MADDE 13- Madde ile karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine bildirilen kişilerin ve kredi müşterilerinin maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmesi halinde geçmiş ödeme performanslarına ilişkin olumsuz kayıtların dikkate alınmayacağı hususunda düzenleme yapılmaktadır. 

MADDE 14- Yürürlük maddesidir. 

MADDE 15- Yürütme maddesidir. 


Geri Dön