25 / 04 / 2024

Quasar yurtdışına açılıyor!

Quasar yurtdışına açılıyor!

Yüzde 100 İsviçre sermayeli Viatrans, İstanbul Mecidiyeköy'deki Eski Likör Fabrikası arazisi üzerine inşa ettiği Quasar markasını yurtdışına da taşıyor. Şirketin hedefinde ise Londra, New York, Paris, Tokyo ve Şangay var...



Yüzde 100 İsviçre sermayeli Viatrans, İstanbul Mecidiyeköy'deki Eski Likör Fabrikası arazisi üzerine inşa ettiği Quasar markasını yurtdışına da taşıyor. Şirketin hedefinde ise Londra, New York, Paris, Tokyo ve Şangay var.


Çağdaş anlayışıyla kültür, sanat ve modadaki felsefi derinlik ve zenginliği projelerine yansıtmayı amaçlayan Viatrans A.Ş., Türkiye'de gerçekleştirdiği Quasar İstanbul projesini yurtdışına da taşıyor. Türkiye'nin ilk metalüks projesi Quasar, dünyanın yeni kültür, sanat ve moda markası olarak ülkeyi en iyi şekilde temsil etmeye hazırlanıyor. Şirketin rotasında ise Londra, New York, Paris, Tokyo ve Şangay var. Viatrans İcra Kurulu Başkanı Haydar Özkan'la Amsterdam'da dünyanın en iyi iç mimarlarından Marcel Wanders'ın 'Quasar Head' heykelinin sergilendiği müzede buluştuk... 


 Geçen yıl satışlara başladınız, nasıl gidiyor? 

Şu an yüzde 15 seviyesini geçtik. Biz agresif satış planlamıyoruz. Lüks bir ürün olduğu için baştan hızlı satması doğru değil. Kafamızda, 'İnşaat boyunca satışını sürdür, iki yıl içinde stokunu sıfırla' senaryosu var. 


 Yabancı alıcılar var mı? 

Bu işe başladığımızda zaman yüzde 70 Türk, 30 yabancı olur diye düşünüyorduk. Şu anda neredeyse tersine döndü. Yaklaşık yüzde 70'ini yabancıya sattık. 


 Müşterileriniz hangi ülkelerden? 

Değişiyor... İngiltere'den Japonya'ya kadar geniş yelpazede ofis müşterilerimiz var. Konutta ise Ortadoğu, Rusya, Azerbaycan'dan talep alıyoruz. 


 Quasar'ı yurtdışına taşıyacak mısınız, bundan sonraki yatırımınız nerede olacak? 

Bu proje için yarattığımız Quasar'ın küresel bir marka olması hedefiyle yola çıktık. Şu anda yaptığımız iş esasında, yeni bir küresel gayrimenkul markasının İstanbul'da doğuşu, öyle bakıyoruz olaya. Bizim hedefimiz, orta ve uzun vadede markayı gelişmiş piyasalara, büyük metropollere taşımak. Orada da İstanbul'daki gibi imza projeler yapmak istiyoruz. İlk etapta radarımıza Londra, New York, Paris, Tokyo ve Şangay'ı aldık. 


 Türkiye'de gayrimenkulün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Biz Türkiye'ye 2008'de giren yabancı bir yatırımcıyız. Şu ana kadar 400 milyon İsviçre Frank'ı yatırımı finanse ettik. Bunu 550 milyon franka kadar devam edeceğiz. Kısa süreli konjonktürel dalgalanmalar olacaktır. Ancak uzun vadeye bakmak lazım. Dolayısıyla yaptığımız yatırımda hemen paniğe kapılıp tedbir almak gibi bir durumumuz yok. Biz Türkiye'den de projemizden de hiç endişe etmiyoruz. Tam tersine, bana göre bu özgüvenle devam eden projeler doğru lokasyonda ve markalıysa, muhakkak başarılı olacaktır. 


"Türkiye'de çok büyük yatırımlar gerçekleşiyor"


 Türkiye'yle ilgili düşünceleriniz neler?

Türkiye çok hızlı büyüyor. Büyük bir değişim sürecinde olmasını mutluluk verici buluyorum. Bence kendini yeniliyor ve gitgide daha da büyüyor. Ülkede çok büyük yatırımların gerçekleştiğini görüyoruz. Oysa şu anda gelişmekte olan ülkeler hayli sıkıntılı. 


 Bizi kırılgan bir ülke olarak tanımlayanlar için ne dersiniz? 

Ülkeler içinde bulundurdukları insanların gücüyle ayakta dururlar. Türkiye'deki insanlar çok güçlü. Ben Türkiye'nin her türlü zorluğu atlatacağını düşünüyorum. Çünkü insanları çok güzel, çok iyi. İnsanların içindeki iyi enerjiler dünyadaki her şeyi değiştirebilir. İleriye yönelik atılımlar yapabilir. Türkiye birkaç ay içinde çok güzel günler yaşayacak, yani bu sıkıntıları atlatacak.


Harika bir manzaraya sahipsiniz


  İstanbul'a baktığınız zaman bir yabancı gözüyle neler görüyorsunuz? 

Harika bir manzaranız var. Boğaz dünyada hiçbir yerde yok. İstanbul'da oturduğunuzda kendinizi dünyanın ortasında kendinizi hissediyorsunuz. En kötüsü de İstanbul'da olmamak.


Quasar İstanbul'un Marcel Wanders imzalı heykelini, ilk olarak Avrupa sanat dünyası gördü. Hollandalı ünlü iç mimar ve tasarımcı Marcel Wanders, Quasar İstanbul için özel olarak tasarladığı bir yüzü Asya, bir yüzü Avrupa'yı temsil eden kadın heykeli 'Quasar Head'i, Türkiye'den önce Avrupalı sanatseverlerle buluşturdu. Dünyanın en prestijli müzelerinden biri olan Stedelijk'te 4 ay süreyle sergilenecek heykel, milyonlarca seçkin ziyaretçiye İstanbul'u anlatıyor.



Sinan Özedincik/ Sabah Gazetesi 


Geri Dön