25 / 04 / 2024

İkinci Vatan Programı ile her yıl 45 milyar dolar yatırım gelecek!

İkinci Vatan Programı ile her yıl 45 milyar dolar yatırım gelecek!

Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Önder Halisdemir: “İkinci Vatan Programı, yıllık 45 milyar dolarlık girdi ile Bütünsel Kalkınma modelini destekleyecek” şeklinde ifadelerde bulundu.



Ağaoğlu Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Dr. Önder Halisdemir, konuşma yaptığı Genç Türkiye Zirvesi’nde gençlere bilginin çok önemli bir dönüştürücü kuvvet olduğunu belirterek “daha çok inovasyon” çağrısında bulundu. Bütünsel Kalkınma’nın önemine değinen Dr. Halisdemir, İkinci Vatan Türkiye Programı’nın bu kalkınma modeli çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi: “Bu programla Türkiye’ye her yıl doğrudan 45 milyar dolar yatırım gelecek. Ve projemiz sadece gayrimenkul değil, bütünsel bir kalkınma modelini destekleyecek yabancı sermayenin Türkiye’ye girişini sağlayacak.”


Yıldız Teknik Üniversitesi öncülüğünde ilk olarak 2013 yılında düzenlenen, bu yıl ise 4’üncüsü gerçekleştirilen Genç Türkiye Zirvesi’ne katılan Ağaoğlu Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Dr. Önder Halisdemir, açılış konuşmasını T.C. Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı “Bilgi Ekonomisi ve Bütünsel Kalkınma” oturumunda söz aldı.


Bilginin çok önemli bir dönüştürücü kuvvet olduğunu, Bütünsel Kalkınma için inovasyona dayalı akıllı büyümenin tek koşul olduğunun altını çizen Dr. Halisdemir, “Ülkemizin teknoloji ve yetenek kapasitesini artırmak için havacılık ve uzay sektörü, gıda, sağlık, ulaştırma ve mobil tabanlı sektörlerin yanı sıra yenilenebilir enerji, temiz ve sürdürülebilir üretim başta olmak üzere tüm imalat ve hizmet sektörleriyle bütünleştirmek, rekabet gücümüzü artıracaktır” dedi.


Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkış için yine inovasyonun çok önemli bir yol olduğunu paylaşan Dr. Halisdemir, Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının milli gelirin yüzde 1’inin altında bulunduğunu hatırlattı: “Yüksek gelir grubundaki gelişmiş ekonomilerde bu oran yüzde 1.5 ila 3.5 arasında değişiyor. Bu rakamlar Ar-Ge’ye, maalesef gelişmiş ekonomiler kadar yatırım yapmadığımızı gösteriyor. Ancak belirtmek isterim ki, 2008 ekonomik krizinden sonra dünyada Ar-Ge yatırımları düşmesine rağmen ülkemizde yüzde 66’lık bir artış kaydedildi.”


“2023 hedefi için inovasyon ekosistemi kurulmalı”

Türkiye’nin 2023 Hedefi olan 2 trilyon dolarlık milli gelir için inovasyon ekosistemi kurulması gerektiğinin altını çizen Dr. Halisdemir, finansman şirketlerinin düşük faizli, uzun vadeli mikro finansman kredi hizmeti sağlamadığını altını çizdi. Ağaoğlu’nun ise bu noktada kendi finansman modelini yarattığını belirten Dr. Halisdemir, böylece “kazan-kazan” modellerini bir adım daha ileri taşıdıklarını paylaştı.


İkinci Vatan Programı

İkinci Vatan Türkiye Programı’nın Bütünsel Kalkınma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine değinen Dr. Halisdemir, programla Türkiye’ye yıllık 45 milyar dolarlık doğrudan yatırım geleceğini belirtti. Proje içeriğinin ise sadece gayrimenkul değil, bütünsel bir kalkınma modelini destekleyecek yabancı sermayenin Türkiye’ye girişini sağlayacağının altını çizen Dr. Halisdemir, “Gençler bu modelin yanı sıra farklı modeller ile Türkiye ekonomisine katkı sunmak için dünyayı araştırmaktan vazgeçmemeleri, inovatif modeller ile Bütünsel Kalkınmayı desteklemeliler” dedi.


“İstanbul Uluslararası Finans Merkezi şart”

İnovasyon ile yaşanacak kalkınma için uygun finansman modellerinin de oldukça önemli olduğunu belirten Dr. Halisdemir, uluslararası finans zanaatkarlarının hep birlikte çalışacağı bir finans merkezinin önemine dikkat çekti: “Türkiye’nin bütünsel bir kalkınma modelini destekleyecek yabancı sermayenin inovatif çözümlerle yönetilmesi için bir finans merkezi oldukça önemli. Çünkü finansal enstrümanların doğru yönetimi ve Türkiye’nin global bir oyuncu olmasının şartlarından biri İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’dir.”


Haber AA'da şu şekilde yer aldı


Ağaoğlu Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Önder Halisdemir, İkinci Vatan Türkiye Programı ile Türkiye'ye yıllık 45 milyar dolarlık doğrudan yatırım geleceğini bildirdi.


Ağaoğlu'ndan yapılan açıklamaya göre Halisdemir, Yıldız Teknik Üniversitesi öncülüğünde bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Genç Türkiye Zirvesine katıldı.


Halisdemir, burada yaptığı konuşmada, bilginin çok önemli bir dönüştürücü kuvvet olduğunu, bütünsel kalkınma için inovasyona dayalı akıllı büyümenin tek koşul olduğunu kaydetti.


Türkiye'nin teknoloji ve yetenek kapasitesini artırmak için havacılık, uzay, gıda, sağlık, ulaştırma ve mobil tabanlı sektörlerin yanı sıra yenilenebilir enerji, temiz ve sürdürülebilir üretim başta olmak üzere tüm imalat ve hizmet sektörlerini bütünleştirmenin rekabet gücünü artıracağını belirten Halisdemir, Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkışı için inovasyonun çok önemli bir yol olduğunu dile getirdi.


Halisdemir, Türkiye'nin Ar-Ge harcamalarının milli gelirin yüzde 1'inin altında bulunduğunu anımsatarak, "Yüksek gelir grubundaki gelişmiş ekonomilerde bu oran yüzde 1,5 ila 3,5 arasında değişiyor. Bu rakamlar Ar-Ge'ye maalesef gelişmiş ekonomiler kadar yatırım yapmadığımızı gösteriyor. Ancak belirtmek isterim ki, 2008 ekonomik krizinden sonra dünyada Ar-Ge yatırımları düşmesine rağmen ülkemizde yüzde 66'lık bir artış kaydedildi." değerlendirmesinde bulundu.


Türkiye'nin 2023 hedefi olan 2 trilyon dolarlık milli gelir için inovasyon ekosistemi kurulması gerektiğinin altını çizen Halisdemir, finansman şirketlerinin düşük faizli ve uzun vadeli mikro finansman kredi hizmeti sağlamadığını vurguladı.


Halisdemir, Ağaoğlu'nun ise bu noktada kendi finansman modelini oluşturduğunu, böylece "kazan-kazan" modellerini bir adım daha ileri taşıdığını ifade etti.


İkinci Vatan Türkiye Programı'nın bütünsel kalkınma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine de değinen Halisdemir, sözlerine şöyle devam etti:


"Programla Türkiye'ye yıllık 45 milyar dolarlık doğrudan yatırım gelecek. Projenin içeriği sadece gayrimenkul değil. Bütünsel bir kalkınma modelini destekleyecek olan proje yabancı sermayenin Türkiye'ye girişini sağlayacak. Gençler, bu modelin yanı sıra farklı modeller ile Türkiye ekonomisine katkı sunmak için dünyayı araştırmaktan vazgeçmemeli, inovatif modeller ile bütünsel kalkınmayı desteklemeliler.


İnovasyon ile yaşanacak kalkınma için uygun finansman modelleri de oldukça önemli. Türkiye'nin bütünsel bir kalkınma modelini destekleyecek yabancı sermayenin inovatif çözümlerle yönetilmesi için bir finans merkezi çok önemli. Çünkü finansal enstrümanların doğru yönetimi ve Türkiye'nin global bir oyuncu olmasının şartlarından biri İstanbul Uluslararası Finans Merkezidir."




AA




Haber Star Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Halisdemir, cari açığın yabancıya konut satışı ile kapatılabileceğini belirterek, bunun için ‘2 Vatan Türkiye’ algısını yerleştirerek konut alan yabancılara vatandaşlık veya oturum gibi haklar verilmesiyle 35 milyar dolar yatırım çekilebileceğini söyledi.


Türkiye’nin cari açığını düşürmesi hatta fazla vermesini sağlayacak görüşler farklı sektörden temsilcilerin üzerinde fikir ürettiği konularından başında geliyor. Son yıllarda ülke ekonomisinin bir nevi lokomotifi olan gayrimenkul sektörü de bu konuda yoğun çalışmalar yapıyor. İç piyasanın dinamik yapısının yanında yabancıya konut satışı da son yıllarda gündemdeki konuların başında geliyor. Geçen yıl yabancıya 22 bin konut satıldı. Bu rakamı yıllık 100 binlere getirmek zor da değil. Bu konuda makaleler yazan ve fikirlerini kamuoyuna açıklayan Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Önder Halisdemir, Türkiye’nin elinde büyük bir değer olduğunu bunun da ‘yaşanabilir en iyi ülke Türkiye’ mottosuyla pazarlanması gerektiğini vurgulayarak, yabancı yatırımcıya bu ülkede yaşayabileceği şartları sunmamız gerektiğini belirtti. Bugün 22 ülkenin belli bir miktarın üzerinde gayrimenkul alan kişilere o ülkede yaşama veya vatandaşlık imkanları sunduğunu kaydeden Halisdemir, bunun Türkiye’de olması gerektiğini belirtti. ‘ 2. Vatan Türkiye’ adını verdiği bu bakış ile Halisdemir, Türkiye’den 350 bin dolar ve üzeri fiyatlardaki konutlardan alan yabancı yatırımcılara vatandaşlık vermeyi ülkemiz açısından olmazsa olmaz olarak değerlendirdi.


CARİ AÇIĞA NEŞTER


“Programı İstanbul için 350 bin dolar (asgari 350 bin dolar olacak, birden fazla gayrimenkul olabilecek) olarak belirleyip diğer şehirlerimiz için 250 bin dolar olarak da belirleyebiliriz. Böylelikle yatırım alan şehirlerin sayısı bu tatlandırıcı ile daha da artar” diyen Halisdemir, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin 2008’de yaşadığı krizi bu programlarla minimize ettiklerini kaydetti. Halisdemir “İlk ve en önemli fayda yılda 100 bin başvuru ile 35 milyar dolarlık bir doğrudan yatırımı çekmemizdir. Görünüşte bu parayla gayrimenkul alınıyor. Gayrimenkul 200 sektörün ürününün paketlenmiş halidir. Yani 200 değişik sektör mal ve hizmetini satacak ve eline geçen parayı yine yatırıma döndürecek. Ülkemizin en yüksek katma değerli ihraç ürünüdür. Hemen hiç ithalat yapmadan yalnızca girdi sağlamaktadır. Öte yandan gayrimenkulü alanlar bu malı bir yere götüremiyor. Mal ülkemizde kalıyor ve emlak ve diğer vergiler, sigorta, ev eşyaları, kişilerin diğer yaşam ihtiyaçları, turizm vs. üzerinden ekonomiye fayda sağlamaya devam ediyor. Diğer yandan asgari 350 bin dolar ödeyerek gayrimenkul alan kişilerin mutlaka başka paraları da olacak ve bunu ülkemize getireceklerdir. Böyle baktığımızda en kötü hesapla beraberinde asgari 100 bin dolar getirse bu 100 bin kişi, ilave 10 milyar dolar da oradan gelir. Cari açığımız bin bir çabayla ve petrolün etkisi ile 33 milyar dolar. Yani direkt 35 milyar dolar ve ilave 10 milyar dolarla 45 milyar dolar girdi yaratacak programla artık, cari fazla veren bir ülke olmamız an meselesi” dedi.


DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR


Gelişmiş ülkelerin her zaman nitelikli nüfusu ülkelerine çekme gibi bir amaçlarının olduğunu bunun bazen gayrimenkul alan kişiler üzerinden bazen ise ‘yetenekli iş gücü’ üzerinde oluşturdukları programlarla olduğunu belirten Halisdemir “Körfez yatırımcıları için küresel çapta oluşan İslamofobi’den uzak, tamamen kendi kültürünü rahatça yaşayabileceği tek Müslüman ülke Türkiye. Bunun farkında olarak adımlarımzı atmalıyız” dedi. Gayrimenkul sektörü temsilcileri, yabancı yatırımcılara yaşama kolaylığının sağlanması konusunda fikirlerini siyasilerle paylaşıyor. Halisdemir de bu konuda gerekli yerlerle bu fikirlerini paylaştıklarını ve olumlu geriş dönüşler aldıklarını kaydetti. Son yıllarda Körfez ile geliştirilen siyasi ve ekonomik ilişkiler de eklendiğinde Türkiye’de bu programın önemsenmesi gerektiğini söyledi.


ARZU NESNESİ OLMALIYIZ


‘2. Vatan Türkiye’ programının cari açığı reel olarak kapatıp artıya geçirmesi ve elde edeceği kaynakla yeni iş alanları da oluşturacağını belirten Halisdemir ‘yabancıya vatandaşlık verilmesinin’ sosyal faydaları olacağını da kaydetti. Halisdemir “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı’nı dünya içinde değeri artan bir ‘arzu nesnesi’ haline getirmek ve bunun değerini artırmak ve geliştirme konusunda sosyal olarak da faydası olacak bir dizi adımı daha somut düşünmeye başlayacak olmamızdır. Bu program ülkemiz insanı için de faydası olacak daha yaşanabilir ülke hedefinde somut yol haritaları bize sunacaktır. Bunun sosyal ve kültürel faydaları ayrı bir yazı konusu olacak kadar uzundur.


Star



Haber Akşam Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Genç Türkiye Zirvesi'ne katılan Ağaoğlu Şirketler Grubu icra Kurulu Başkanı Dr. Önder Halisdemir, açılış konuşmasını Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın yaptığı "Bilgi Ekonomisi ve Bütünsel Kalkınma" oturumunda söz aldı.Türkiye'nin 2023 hedefi olan 2 trilyon dolarlık milli gelir için inovasyon ekosistemi kurulması gerektiğinin altını çizen Halisdemir, ikinci Vatan Türkiye Programı'nın Bütünsel Kalkınma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine değinirken, programla Türkiye'ye yıllık 45 milyar dolarlık doğrudan yatırım geleceğini belirtti. 


Akşam


Geri Dön