19 / 04 / 2024

Marmaray Kazıları’nın 2009’dan günümüze tarihçesi!

Marmaray Kazıları’nın 2009’dan günümüze tarihçesi!

Arkeolojik kazılar 2004 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nce başlatıldı. Maddi desteği Ulaştırma Bakanlığı tarafından sağlanan kazılara bakanlık verilerine göre 150 milyon liraya yakın bütçe ayrıldı...



Arkeolojik kazılar 2004 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nce başlatıldı. Maddi desteği Ulaştırma Bakanlığı tarafından sağlanan kazılara bakanlık verilerine göre 150 milyon liraya yakın bütçe ayrıldı. 60 arkeolog, 7 fotoğrafçı, 6 mimar, 6 restoratör, 600’den fazla işçi görev aldı. Ayrıca adli tıp uzmanları, zeolog, arkeobotanik, antropolog, sualtı arkeologları gibi farklı disiplinlerden çok sayıda bilim insanı da projeye destek verdi. 38 bin envanterlik yani müzelik değerde yaklaşık 40 bin kasadan fazla eser ortaya çıkarıldı.

Hat tamamlandıktan sonra her gün 1.5 milyon insan taşımayı hedefleyen  Marmaray  Projesi, Yenikapı, Üsküdar ve Sirkeci istasyonlarında yapılan kazılar sebebiyle açılışını 4 yıl gecikmeyle yaptı. Ortaya çıkan bu tarihsel zenginlik UNESCO ve ICOMOS dahil olmak üzere pek çok tarih ve kültür otoritesini sevindirdiyse de devlet erkânı tarafından ‘sinirle’ karşılandı. Başbakan Erdoğan 26 Şubat 2011’de: “Bizim dönemimizde başladığımız proje aslında 2010’a yetişebilirdi. Bize gecikmek yakışmaz, ertelemek yakışmaz. Sürekli yok arkeolojik şey, yok çömlek çıktı, yok şu çıktı, yok bu çıktı ile önümüze engeller koydular. Bunlar insandan çok daha mı önemliydi? Yok kuruluydu, yok yargısıydı bunlara takılıp kaldık. 3 sene bizi engellediler. Marmaray’ın işletmeye açılmaması değil maddi kaybı da ciddi noktada. Bundan sonra engel mengel tanımıyoruz, bedeli ne olursa olsun.” açıklamasını yaptı.


YOK SAYILAN ARKEOLOGLAR

Marmaray ve Metro projelerinde çalışan arkeolog, restoratör, fotoğrafçı ve sanat tarihçileri 8 Eylül’de bir basın açıklaması yaparak 2,5 aydır ödenmeyen maaşlarının ödenmesini ve işten çıkarılan arkadaşlarının geri alınmasını istemişlerdi. Yaşanan kültürel tahribat ve maaşlarının ödenmemesiyle ilgili eylem düzenledikleri için işlerine son verilen arkeologların işe iade davası 30 Ekim 2008’de görülmeye başlandı. 2 aydır ödenmeyen ücretler 5 gün içinde ödendi. 1 ay sonra da 3 kişi ‘daralmaya gidiyoruz’ gerekçesiyle işten atıldı. Açılan işe iade davasının da 2 yıl sonra kazanılmasına rağmen ana firma tazminat ödeyip  bazı arkeologları işe almamayı tercih etti. Marmaray kazıları, bir ülkenin kültür mirası ve arkeologlara bakış açısını ortaya koyması sebebiyle de iyi bir denemeydi.


Basında çıkan haberlerden yapılan bir derlemeyle, Marmaray Kazıları’nın 2009’dan günümüze bir tarihçesini çıkardık.


2009

31 Mart: Langa kenti yenileyebilir mi?

Tarihte ‘Theodosius Limanı’ olarak bilinen ve kalıntılarının bulunduğu Yenikapı Langa’da Marmaray Projesi’nin ana transfer noktası inşa edilecek. Gemi kalıntıları bugüne kadar dünyada bulunan en büyük Roma limanına ait. İstanbul 4. yüzyılda Roma’nın başkenti olduğunda, Afrika’dan kente buradan hububat taşınmaya başlanmış. Marmaray kazılarında bugüne kadar tam 33 gemi kalıntısı ortaya çıkarıldı.


11 Nisan: En eski İstanbullu

Marmaray çalışmasının uzaması üzerine, Yenikapı’da Neolitik (Cilalı Taş Devri) döneme ait eserlerin bulunduğu bataklığa iş makinelerinin sokulması gündeme gelmişti. Kasım 2008’de yaşanan tartışmada, uzman arkeologlar, eserlerin doğal koruyucusu olan bataklıkta arkeolojik araştırmaların devam etmesi gerektiğini belirtmiş ve “Buraya iş makinesi sokulamaz” demişti. Tartışmalar sürerken kazılarda “urne” tipi tarihi mezarlar bulunmuş, bunun üzerine Kazı Başkanı ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Dr. İsmail Karamut da kazıya el yordamıyla devam edeceklerini söylemişti.

Arkeolojik kazı yapılırken kepçelerin sokulmak istendiği Yenikapı Marmaray istasyonu inşaat alanında 8 bin 500 yıllık bir mezar bulundu. Bunun, bilinen en eski İstanbullu olduğu belirlendi.


13 Mayıs: Telekom kazısında tarihi eser

Vezneciler’de Telekom kazısı yapılırken Taksim-Yenikapı metro hattı inşaat sahasının hemen yanında ortaya çıkan kalıntılar, İstanbul Arkeoloji Müzesi yetkilileri tarafından incelemeye alındı. Bölgede çalışma yürüten arkeologlar, kalıntıların 18-19’uncu yüzyıl Osmanlı dönemine ait olabileceğini vurguladı.


20 Eylül : Gemicilik tarihine yeni ışık

Marmaray metro projesi kapsamında Yenikapı’da sürdürülen ve bugüne kadar 34 batığa ulaşılan arkeolojik kazılarda, 6. yüzyıla ait 35-40 metre büyüklüğünde yeni bir batık gün yüzüne çıkarılıyor. Batıkların “en eski tarihli ve en büyüğü” olarak nitelendirilen kargo gemisinin, bugüne kadar bulunan batıkların en önemlisi olduğu vurgulanıyor.


1 Aralık: Eski zamanlara yolculuk

Kazılarda, özellikle Neolitik döneme ait katmanlara rastlandı, ki bu, İstanbul’daki ilk yerleşimin bilinenin aksine MÖ 3000’li yıllara değil de MÖ 8000’lerde olduğunu gösteriyor. Neolitik dönem (MÖ 8000-5500) insanların göçebe yaşam şeklinden yerleşik hayata geçtiği, avcı-toplayıcılıktan üretime geçildiği bir dönem. Bu gelişme ise insanlık tarihinde devrim niteliği taşıyor.


15 Aralık: 1000 yıl öncesinin kadını

Buluntular Bizans döneminde yaşayan insan tipinin belirlenmesini sağladı. Yapılan yüzlendirme işlemleri, Bizanslıların deniz mahsulleri ile beslenen sağlıklı bir toplum olduğunu gösterdi. Yapılan işlemlerden sonra bin yıl önce yaşamış İstanbullu kadının prototipi de ortaya çıktı.


2010

10 Ocak: Marmaray’da akbaba ve filler  

Kazılarda bulunan hayvan iskeletleri en az tarihi eserler kadar ilginç. Yenikapı’da alageyikten file, akbabadan maymuna birçok hayvanın yaşadığı, Bizanslıların terrier beslediği görülüyor. Prof. Dr. Vedat Onar, dönemin en çok tüketilen balığının da orkinos olduğunu söylüyor.


19 Mart: Kapısı bulundu sıra heykelinde

Roma İmratarotoru Konstantin tarafından yaptırılan surların batıya açılan Protokol Kapısı bulundu. Arkeologlar şimdi de, İmparator’un bu kapının yakınında bulunduğu düşünülen heykelinin izini sürüyor. Roma İmparatoru Konstantin, 324 yılında, Bizantion’u (İstanbul) ikinci başkent seçti ve şehrin sınırlarını genişleterek surlarla çevirdi.


27 Mayıs: 1300 yıl sonra ortaya çıktı

Marmaray projesi kapsamında Yenikapı’da devam eden arkeolojik kazılarda 13 satırdan oluşan Arapça metin bulundu.


25 Ekim: Kültür mirası toplantısı yapıldı

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle, UNESCO Genel Merkezi tarafından, Batı Asya ve Arap ülkelerine yönelik sualtı kültür mirasını koruma konvansiyonu kapsamında düzenlenen ”1. Sualtı Kültür Mirasını Koruma Bölge Toplantısı” başladı.


2011

9 Ocak: Savaş gemileri Yenikapı’dan çıktı

İstanbul’un ilk surları, ilk limanı, 5’i ilk kez gün ışığına çıkan savaş gemisi olmak üzere çok sayıda gemi ile İstanbul’un ilk sakinleri sayılan cilalı taş devrinden bir köy ve iskeletler ortaya çıktı.


27 Şubat: ‘Şey’ değil, insanlık tarihi

Başbakan Tayyip Erdoğan, Marmaray projesiyle ilgili “Yok arkeolojik şey, yok çömlek çıktı” dese de kazılardan çıkan tarihi eserler ‘çanak çömlek’in çok ötesinde. Uzmanlara göre bulunan eserler yalnız İstanbul için değil arkeoloji tarihi açısından da bir milat sayılıyor.


27 Mart İstanbul’un ilk ‘zenginleri’

Marmaray kazıları İstanbulluların en eski hemşerilerini ortaya çıkardı. Yenikapı’da 8 bin 500 yıllık iki mezar bulundu. Uzmanlar “Mezarları özel yapılmış, korunaklı. İkisi de varlıklı kesimden” açıklamasını yaptı.


23 Haziran: Batıktan kaptan bile çıkabilir

Yenikapı’dan bu kez ‘yüküyle’ birlikte 5. yüzyıla ait olduğu sanılan bir gemi çıktı. Arkeologlara göre böyle bir batık dünyada da ilk.


31 Temmuz: 8 bin yıllık ayak izi

Yenikapı’daki kazılarda kentteki ilk insanların ayak izlerine ulaşıldı. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Gökhan Tan imzasıyla Atlas Dergisi’nin ağustos sayısında yayımlanan habere göre ayak izi, İstanbul için bir ilk ve dünyada çok nadir rastlanan bir buluntu.


27 Ağustos: Batık gemideki cevizler taze

4. yüzyıla ait olan ve sel sonucu battığı tahmin edilen gemiden, badem, ceviz, kiraz, vişne, fındık, kavun çekirdekleri, zeytin, şeftali, çam kozalakları sağlam olarak çıkarıldı.

21 Kasım: Cam tarihi değişti

Sirkeci’de yapılan arkeolojik kazılarda, Roma, Bizans ve Osmanlı’dan günümüze ulaşan 2 bin yıllık cam sanatının izlerine rastlandı.


2012

8 Ocak: Bizanslılar at

eti yermiş

Buluntulara göre Bizanslılar ayı oynatıp at eti yiyordu.


18 Ocak: Bin yıllık tekne denizde

Yenikapı’da bulunan ve ‘Dünyanın en büyük batık gemi koleksiyonu’ olarak kabul edilen 36 eserden ‘Yenikapı 12’ adlı teknenin replikasyonu yapılacak. Orta çağ dönemine ait olduğu tahmin edilen 9,64 metre uzunluğunda ve 2,60 metre genişliğindeki teknenin kopyası, 2013 yılında denize indirilecek


15 Şubat: Kazı günlüğü kitabı

İstanbul, Geç Osmanlı’dan Erken Bizans’a ve neolitik çağa kadar katman katman açıldı. Kazıların macerası, kitaba dönüştü.


17 Aralık: Pendik’te

Marmaray’ı durduran höyük

‘Temenye Höyüğü’ olarak bilinen arkeolojik kalıntılar yeniden gün yüzüne çıktı. Milattan önce 6 bin 400 yılına ait olduğu ifade edilen höyük nedeniyle Marmaray çalışmalarına ara verildi.


2013

10 Ocak: 8 Bin 500 yıllık köy bulundu

Fikirtepe ve Yenikapı kazılarından sonra Pendik’te Neolitik Dönem (Taş Devri) izlerine rastlanıldı. Yenikapı’dan sonra Pendik’te de 8 bin 500 yıllık neolitik insanın izlerine rastlandı. Pendik’teki kazı alanında, evlerin temelleri, çöp kuyuları, mezarlar, kemik kaşık, iğne, balta gibi aletler ortaya çıkarıldı.  Prof. Dr. Mehmet Özdoğan: “Bu kültür buradan Avrupa’ya gidiyor. Yani Avrupa kültürünün temeli burada.” açıklamasını yaptı.


9 Şubat: Para bitti, 40 bin eser ortada

İstanbul’un tarihini 8 bin 500 yıl geriye götüren arkeoloji kazıları ‘Bütçe bitti’ denilerek durduruldu. Eserlerin bulunduğu depolar mühürlendi.


10 Şubat: Kazıya devam  

Kültür Bakanı Ömer Çelik devreye girdi. Ek kaynak ayrıldı. Kazılara devam kararı çıktı.


16 Haziran: Uluslararası övgü

UNESCO’ya bağlı ICOM’un düzenlediği sempozyum için Türkiye’ye gelen 29 ülkeden 130 bilim insanı Marmaray kazılarında Yenikapı’dan çıkan 36 gemiyi inceledi.


24 Eylül: İstanbul meşe cennetiymiş

Kazılarda toplanan Neolitik döneme ait 440 parça odun örneğinin Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde incelenmesi sonucu, İstanbul’un 8 bin yıl önce adeta bir meşe cenneti olduğu ortayı çıktı.


17 Ekim: Neolitik köprü

Avrupa’da çiftçiliğe dayalı ilk yerleşik köy yaşantısının başlangıcını araştıran bilim insanları, Anadolu’nun bu konuda nasıl bir rol oynadığını anlamak amacıyla biyolojik kanıtların izini sürüyor.


29 Ekim:

İstanbul’un tarihini MÖ 8500 yıllarına taşıyan buluntular tüm dünyada ses getirdi. Yüzlerce arkeolog, bilim insanı İstanbul’a geldi.

Marmaray hattı ‘hızla’ açıldı dolayısıyla yıllara yayılsa tarihi değiştiştirebilecek kazılar da aceleye getirildi, arkeologlara baskı yapıldı. Yerin altından tarih  fışkırdığını söyleyen arkeologlara, şimdi inandık mı?


Sonuçta;

36 gemi

Liman

Sur

Tünel

Kral mezarı

Toplamda 15 binden çok bulgu ve eser.

8 bin 500 yıl öncesine ait ayak izleri tarih sahnesindeki yerini almış oldu.



Seçil Türkkan/ Birgün Gazetesi


Geri Dön