Su depolarına dikkat!

Kirli depolardan gelen pis sular, enfeksiyon riski yarattığı gibi çamaşır, bulaşık makinası ile hidrofor ve arıtma cihazlarını bozuyor.

Sağlık Bakanlığı da su kesintisi yapılacak illerdeki sağlık kurum ve kuruluşlarını, su depolarını belirli periyotlarla temizlemeleri konusunda uyardı.

Alınan bilgiye göre, kontrol edilen apartman, ev, okul, hastane ve iş yerlerindeki su depolarının yüzde 90'ının son derece kirli, üstelik hastalık yapıcı pekçok mikrop ve bakteri barındırıyor.

Musluklardan akan kirli ve mikroplu suyu içmeyerek sağlığın korunamadığını ifade eden yetkililer, ''Çünkü musluk suyuyla elinizi, yüzünüzü temizliyor, dişlerinizi fırçalıyor, sebze ve meyvelerinizi yıkıyor, banyo yapıyorsunuz. Depoların, teknik ve uzman kadrosuyla gıda maddeleri tüzüğüne uygun hijyenik ortamda, temizlik ve dezenfektesinin yapılması gerekir'' dedi.

-NEDEN PERİYODİK TEMİZLİK?-

Pis depolardaki suların, tifo, kolera, sarılık, hepatit ve benzeri bulaşıcı hastalıklara sebep olduğunu, temizlenen depoların da 6 ay sonra yeniden kirlendiğini kaydeden yetkililer, depolar temizlenirken, çatlak ve sızıntılar tespit edilerek, bina temellerindeki korozyonun önlendiğini bildirdiler.

Yetkililer, kirli depolardan gelen pis suların, çamaşır, bulaşık makinası ile hidrofor ve arıtma cihazlarını bozduğunu belirttiler.

-SU DEPOLARI NASIL TEMİZLENMELİ?-

Depoların, çamaşır suyu, deterjan, kireç gibi ''hijyen'' sağlamayan maddeler kullanılarak, sıradan kişilere temizlettirilmemesi gerektiğini kaydeden yetkililer, '' Sağlığa zararı olmayan, depolarda kullanılabileceğine dair resmi belgeleri olan, sağlık ve hijyen koşullarını sağlayan özel maddeler kullanılarak, profesyonel ekiplerce temizlenmelidir'' dedi.

Depo yüzeylerinin, basınçlı makine ve kir sökücüler kullanılarak profesyonel ekipler tarafından yıkandıktan sonra kirli suyun dışarı atıldığını bildiren yetkililer, yıkama işlemi bittikten sonra, depo yüzeylerindeki çatlak, su sızıntısı ve korozyonlar tespit edilerek, PH ve klor testleri de yapıldıktan sonra teknik bir rapor hazırlandığını belirttiler.

Ülkede su depolarının yüzde 95'inin binaların bodrum katlarına betondan yapıldığını ifade eden yetkililer, şunları kaydetti: ''Bu beton su depoları bina taşıyıcı sistemini içerisinde bulundurmaktadır. Bina taşıyıcı kolonu ve bina ana duvarı su içerisinde beklemektedir. Ülkemizde sular klorlu olduğundan beton ve demire daha hızlı etki etmekte ve korozyona uğratmaktadır. Zaman içerisinde suyu çeken beton ve demir paslanmakta ve deprem karşısında mukavemetini kaybetmektedir. Bazen binalar fark etmeden, depolar bina temeline su kaçırmakta ve tüm temel çürümeye terk edilmektedir.''

Yetkililer, bilinçlenen bina yöneticileri ve bina sakinlerinin, son dönemde, suyla betonun temasını tümden kesen ve suyu bir kap içerisinde saklayan paslanmaz krom çelik ve polyester depolara yöneldiği belirtildi.

-ASKİ'DEN SU DEPOSU BAKIM VE DEZENFEKSİYONU-

Ankara Büyükşehir Belediyesi  Ankara  Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, halka tertemiz ve sağlıklı bir şekilde sunulan içme suyunun, su deposu bulunduran binalardaki gerekli depo bakımı ve dezenfeksiyonun yapılmaması nedeniyle, kimyasal ve bakteriyolojik olarak kirlendiğini bildirdi.

ASKİ Arıtma Tesisleri Dairesi Başkanlığına bağlı Süzgeç Arıtma ve Klorlama Şube Müdürlüğü bünyesinde kurulan Su Depoları Temizleme ve Dezenfekte Ekibi'nin, su depolarının fiziksel ve kimyasal temizliğini yaptığını belirten yetkililer, iş yeri, site ve binalarda bulunan su depolarını temizletmek ve dezenfekte ettirmek için kuruma başvurmak gerektiğini kaydetti.

-SU DEPOSU TEMİZLİK TARİFESİ-

ASKİ tarafından yapılan su deposu temizlik tarifesinin 133 YTL ile 847 YTL arasında değiştiği bildirildi.

Buna göre, deponun su miktarına göre temizleme ücretleri şöyle:

''0-50 metreküp 133 YTL

51-250 metreküp 363 YTL

251-500 metreküp 545 YTL

501-1000 metreküp 726 YTL

1000 metreküp üzeri 847 YTL''

-SAĞLIK BAKANLIĞINDAN UYARI-

Bu arada, Sağlık Bakanlığı da valiliklere gönderdiği genelge ile sağlık kurum ve kuruluşlarında bazı önlemlerin alınması konusunda uyardı.

Genelgede, küresel ısınmaya bağlı olarak kuraklık ve son aylarda yaşanan sıcaklık artışları nedeniyle, barajlardaki suyun doluluk oranının önemli oranda azaldığı, büyük şehirlerdeki barajlar başta olmak üzere içme suyu sağlayan barajların su doluluk oranlarının çok düştüğü ve bu nedenle ilgili belediyeler tarafından su kesintilerinin olacağının açıklandığı hatırlatıldı.

-ENFEKSİYON RİSKİNE DİKKAT-

Suyun toplu olarak tüketime verildiği otel, hastane, okul, cami, çok konutlu binalar gibi yerlerde su depolarının yaygın olarak kullanıldığı belirtilen genelgede, kesinti halinde devreye giren depoların ve su sistemlerinin temizliği ve hijyeni için gereken dikkatin gösterilmemesi halinde çeşitli enfeksiyonlara zemin hazırlayacağı uyarısında bulunuldu.

Genelgede, su akım hızı azaldığında veya su kesintisi olduğunda sistemde bulunan ve suyun akışını yavaşlatan dirsek, musluk gibi bölümlerde oluşan biyofilm tabakalarının bazı mikroorganizmaların üremesini kolaylaştırabileceği, oluşacak negatif basınç nedeniyle sisteme geçen mikroorganizmaların çeşitli enfeksiyonlara zemin hazırlayabileceği vurgulandı.

Su kesintisinin herhangi bir sağlık sorununa yol açmaması, salgın hastalık riskinin önlenmesi ve ekonomiye katkı sağlanması bakımından suyun tasarruflu kullanılması gerektiği belirtilen genelgede, yerel yönetimler tarafından alınan tedbirlerin yanı sıra Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında da bazı önlemlerin alınması istendi.

-ÖNLEMLER-

Bu amaçla, mevcut su depolarının belirli periyotlarla temizlenmesi ve bakımlarının yapılarak dezenfeksiyonunun sağlanması gerektiği kaydedilerek, alınması gereken önlemler şöyle sıralandı:

-Su kesintisinin olmadığı zamanlarda da depolardaki suyun sirkülasyonu sağlanmalıdır.

-Kuyu, tanker gibi şebeke dışı kaynaklardan su sağlamak zorunda kalındığı hallerde mutlaka dezenfekte edilerek tüketime verilmelidir.

-Depolardan ve musluklardan bakteriyolojik analizler haftalık olarak yapılmalı, klor düzeyleri düzenli olarak ölçülmelidir.

-Su deposu bulunmayan sağlık kuruluşlarına ihtiyacı karşılayacak şekilde depo yapılmalıdır.

-Tüm personelin ve hastaların kişisel hijyen ve genel temizlik kurallarına azami özen göstermesi konusunda bilgilendirilmeleri yapılmalıdır.

-Sağlık kurum ve kuruluşlarında suyun ihtiyaçtan fazla ve gereksiz kullanımı önlenmelidir.

-Arıza sebebiyle ortaya çıkan kaçaklar varsa mutlaka önlenmelidir.

-Klozet rezervuarlarındaki su depolama ayarları yeterli olan en düşük seviyeye getirilmelidir.

-Yeni yapılacak ya da inşası tamamlanmamış sağlık kuruluşlarında fotoselli bataryaların kullanımı tercih edilmelidir.

-Şebeke suyu ile bahçe, çiçek sulamak, araç yıkamak vb. işler yapılmamalıdır.